YAŞAMAK ÇOK GÜZEL
Sema Aydoğan
Gerçekten yaşamak çok güzel. Bunu tüm samimiyetimle söylüyorum. Türlü türlü şeylerle karşılaşıyoruz; acılarla yoğruluyoruz, türlü çeşit duyguları tadımlayabiliyoruz. Mesela senin için söylüyorum; sen en yakınını kaybettin ,işte o an dünya nasıl başına yıkılıyor? O acı nasıl da yakıyor, nasıl da dağlıyor ciğerini? Mesela bir başkası için söylüyorum; bir başkasının sınavı kötü geçti, her şeyini ona odaklamıştı. Olmadı işte tüm emekleri boşa gitti. Mesela yolun başındaki genç için söylüyorum; kimse onu anlamıyor, ebeveynleri onun dünyasından oldukça uzakta. Herhalde birilerinden birisi uzaydan gelmiş olmalıydı! Mesela çok çok zengin olan için söylüyorum; o neden gülemiyor ? Neden mutlu olamıyor? Neyi eksik? Onun da elinde olamayan
bir şeyler mi var sanki? Mesela beriki için söylüyorum; beriki sevdi ama sevilmedi, dünyası onsuz olmuyordu, her şey onsuzken anlamsızdı. Beriki için o, olmazsa olmazdı. Mesela öteki için söylüyorum; öteki için ona ne söylemeli? Anlatsa mı, açılsa mı biraz?
Her birimiz bize sesleniyorum; Gerçekten tüm bunlara karşı yaşamak çok güzel, hem de oldukça güzel bambaşka güzel desem: - ‘’Hadi be ordan çocuk! Sen nereden bileceksin? Sen ne gördün ki de ne konuşuyorsun, bilmişlik taslıyorsun? ne yaşadın ki de bu kadar emin konuşuyorsun?’’ diyen olur mu içimizden birileri bana ? Döndüğümüz o keskin virajlarda ruhumuzun olgunlaştığını görüyoruz. Daha da akıllıcı hareketlerde bulanacağımız tecrübelere sahip oluyoruz.
İçimizdeki o çocuğa, karşılaştığımız her bir güçlükte bir kat daha elbise giydiriyoruz. Artık ilk zamanlardaki ilk bakışta herkesin bizde görebildiği çocukluk, sadece bizim görebileceğimiz içimizde kalıyor. Gittikçe katlanıyor, giderek artıyor üzerimizdeki giysilerimiz. Böylece hafif bir rüzgar, bizi hiç de üşütmüyor. ‘’Senin üzerinde bir şey olmadığı için üşüyorsun.’’ demişti bir gün bir hocam .’’Her şey bizim daha iyi insan olabilmemiz için.’’ demişti bir gün bir büyüğüm. Bildikleri çok şey vardı elbette. Onlar benim büyüğümdüler ve hayat değirmeninin çarkından öğütülerek, öğütülmeye devam ederek bugündeydiler. Nisan ayını görebildik çok şükür.
Dışarıda çok güzel yağmur yağıyor ,camı açtığımda evin içine toprak kokusu doluyor. Böyle dingin bir huzurlu atmosferin içinde kalemimin sesine kulak veriyorum. En başta söylediğimi yeniden söyleyerek bu hafta bu şekilde hissiyatlarımı paylaşıyorum sizlerle. Gerçekten yaşamak çok güzel. Bunu tüm samimiyetimle söylüyorum. Türlü türlü şeylerle karşılaşıyoruz. Acılarla yoğruluyoruz, türlü çeşit duyguları tadımlayabiliyoruz. Yaşamak çok güzel; çünkü elimizden her ne alınırsa alınsın, ne yaşarsak yaşayalım, bize ne verilmemiş olursa olsun tüm bunlar bize verilen hayatın kendisinden daha büyük değil. çünkü tüm bunlar zaten biz yaşadığımız için var değiller mi? Eğer kötülüğe karşı savaşmamız gerekiyorsa da iyi ki de yaşıyoruz tüm bunlar adına şükürler olsun! (nisan 2012 sakarya)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder