26 Ekim 2010

Neden alay ederiz?

Neden alay ederiz?
Neden alay ettiğimiz konusunda düşünüyorum bir süredir.
Sanırım kibrimizin çok tesiri var. Kendimizi iyi olduğumuza inandırmamız gerekiyor. Bunu yapmazsak bizim de onlardan (Alay ettiklerimizden.) farkımız kalmayacağına inanıyoruz sanırım. Buna ihtiyacımız olup olmadığından emin olmak için yine bizi yaratana dönüp bakmak lazım. Bu noktada merak ettiğim şu: Alay edilen mi daha çok yaşar utancı yoksa alay eden mi?
Komiklik yaptığımızı düşünüyor olduğumuzda bile bizden daha düşük olduğu fikri var galiba içimizde. Şuradan çıkarıyorum bunu, kendimizden daha yukarıda olduğunu düşündüğümüz biriyle kolay kolay alay edemiyoruz çünkü.
Ruh halimizin hergün daha çok hastalığa bulaştığını söylüyor uzmanlar. Hiç sanmıyorum, hastalık dediklerinin tamamını toplasalar bir kaç ayetin muhalifi olduklarını görecekler. Yani bu uyarılar ile sağlıklı da kalabiliriz sanki.

(Ayetler Türkiye Diyanet Vakfı Mealinden alınmıştır.)

BAKARA    14. (Bu münafıklar) müminlerle karşılaştıkları vakit "(Biz de) iman ettik" derler. (Kendilerini saptıran) şeytanları ile başbaşa kaldıklarında ise: Biz sizinle beraberiz, biz onlarla (müminlerle) sadece alay ediyoruz, derler.    
BAKARA    15. Gerçekte, Allah onlarla istihza (alay) eder de azgınlıklarında onlara fırsat verir, bu yüzden onlar bir müddet başıboş dolaşırlar.        
BAKARA    67. Musa, kavmine: Allah bir sığır kesmenizi emrediyor, demişti de: Bizimle alay mı ediyorsun? demişlerdi. O da: Cahillerden olmaktan Allah'a sığınırım, demişti.
BAKARA    88. (Yahudiler peygamberlerle alay ederek) "Kalplerimiz perdelidir" dediler. Hayır; küfür ve isyanları sebebiyle Allah onlara lânet etmiştir. O yüzden çok az inanırlar.
BAKARA    212. Kâfir olanlar için dünya hayatı câzip kılındı. (Bu yüzden) onlar, iman edenler ile alay ederler. Oysa ki, (iman edip) inkârdan sakınanlar kıyamet gününde onların üstündedir. Allah dilediğine hesapsız rızık verir.    
NİSA    140. O (Allah), Kitap'ta size şöyle indirmiştir ki: Allah'ın âyetlerinin inkâr edildiğini yahut onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, onlar bundan başka bir söze dalıncaya (konuya geçinceye) kadar kâfirlerle beraber oturmayın; yoksa siz de onlar gibi olursunuz. Elbette Allah, münafıkları ve kâfirleri cehennemde bir araya getirecektir.        
MAİDE    57. Ey iman edenler! Sizden önce kendilerine Kitap verilenlerden dininizi alay ve oyun konusu edinenleri ve kâfirleri dost edinmeyin. Allah'tan korkun; eğer müminler iseniz.    
MAİDE    58. Namaza çağırdığınız zaman onu alay ve eğlence konusu yaparlar. Bu davranış, onların düşünemeyen bir toplum olmalarındandır.
EN'AM    5. Gerçekten onlar, kendilerine Hak geldiğinde onu yalanlamışlardı. Fakat yakında onlara alay ettikleri şeyin haberleri gelecektir.
EN'AM    10. Senden önceki peygamberlerle de alay edilmiş, bu yüzden onlarla alay edenleri alay ettikleri şey (azap) kuşatıvermişti.
TEVBE    64. Münafıklar, kalplerinde olanı kendilerine haber verecek bir sûrenin müminlere indirilmesinden çekinirler. De ki: Siz alay edin! Allah o çekindiğiniz şeyi ortaya çıkaracaktır.   
TEVBE    65. Eğer onlara, (niçin alay ettiklerini) sorarsan, elbette, biz sadece lafa dalmış şakalaşıyorduk, derler. De ki: Allah ile, O'nun âyetleriyle ve O'nun peygamberi ile mi alay ediyordunuz?
TEVBE    79. Sadakalar hususunda, müminlerden gönüllü verenleri ve güçlerinin yettiğinden başkasını bulamayanları çekiştirip onlarla alay edenler var ya, Allah işte onları maskaraya çevirmiştir. Ve onlar için elem verici azap vardır.    
TEVBE    127. Bir sûre indirildiği zaman, (göz kırpıp alay ederek) birbirlerine bakar (ve): (Çevreden) sizi birisi görüyor mu? diye sorarlar, sonra da (sıvışıp) giderler. Anlamayan bir kavim oldukları için Allah onların kalplerini (imandan) çevirmiştir.       
HÛD    8. Andolsun, eğer biz onlardan azabı sayılı bir süreye kadar ertelesek, mutlaka "Onun gelmesini engelleyen nedir?" derler. Bilesiniz ki, kendilerine azap geldiği gün, bir daha onlardan uzaklaştırılacak değildir. Ve alay etmekte oldukları şey, onları çepeçevre kuşatacaktır.
HÛD    38. Nuh gemiyi yapıyor, kavminden ileri gelenler ise, yanına her uğradıkça onunla alay ediyorlardı. Dedi ki: "Eğer bizimle alay ediyorsanız, iyi bilin ki siz nasıl alay ediyorsanız biz de sizinle alay edeceğiz!    
RA’D    32. Andolsun, senden önceki peygamberlerle de alay edildi de ben inkâr edenlere mühlet verdim, sonra da onları yakaladım. (Görseydin ki) azabım nasılmış!
HİCR    11. Onlara bir peygamber gelmeyedursun, hemen onunla alay ederlerdi.
HİCR    95. (Seninle) alay edenlere karşı biz sana yeteriz.
NAHL    34. Sonunda yaptıklarının cezası onlara ulaştı ve alay etmekte oldukları şey onları çepeçevre kuşatıverdi.    
ENBİYA    41. Andolsun, senden önceki peygamberlerle de alay edildi; ama onları alaya alanları, o alay konusu ettikleri şey kuşatıverdi.    
MÜMİNUN    110. İşte siz onları alaya aldınız; sonunda onlar (ile alay etmeniz) size beni yâdetmeyi unutturdu, siz onlara gülüyordunuz.    
ŞUARA    6. Üstelik (ona) "yalandır" derler; fakat alay edip durdukları şeylerin haberleri yakında onlara gelecektir.
LUKMAN    6. İnsanlardan öylesi var ki, herhangi bir ilmî delile dayanmadan Allah yolundan saptırmak ve sonra da onunla alay etmek için boş lafı satın alır. İşte onlara rüsvay edici bir azap vardır.
YASİN    30. Ne yazık şu kullara! Onlara bir peygamber gelmeyegörsün, ille de onunla alay etmeye kalkışırlar.
ZÜMER    56. Kişinin: Allah'a karşı aşırı gitmemden dolayı bana yazıklar olsun! Gerçekten ben alay edenlerdendim (diyeceği günden sakının)!        
CÂSİYE    9. (O) âyetlerimizden bir şey öğrendiği zaman onlarla alay eder. Onlar için alçaltıcı bir azap vardır!    
CÂSİYE    33. Yaptıklarının kötülükleri onlara görünmüş, alay edip durdukları şey onları kuşatmıştır.
MUTAFFİFİN    29. Şüphesiz günahkârlar, (dünyada) iman edenlere gülerlerdi.       
MUTAFFİFİN    30. Onlarla karşılaştıklarında kaş göz hareketiyle alay ederlerdi.       
MUTAFFİFİN    31. Ailelerine döndüklerinde, (alaylarından dolayı) keyiflenerek dönerlerdi.
ENBİYA    2. Rablerinden kendilerine ne zaman yeni bir ihtar gelse, onlar bunu, hep alaya alarak dinlerler.
FURKAN    41. Seni gördükleri zaman: "Bu mu Allah'ın peygamber olarak gönderdiği!" diyerek hep seni alaya alıyorlar.
SAD    62. (İnkârcılar) derler ki: Kendilerini dünyada iken kötülerden saydığımız kimseleri burada niçin görmüyoruz?       
SAD    63. Alaya aldığımız onlar değil miydi? Yoksa (buradalar da) onları gözden mi kaçırdık?
SAD    64. İşte bu, cehennem ehlinin tartışması, şüphesiz bir gerçektir.
HUCURAT    11. Ey müminler! Bir topluluk diğer bir topluluğu alaya almasın. Belki de onlar, kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da kadınları alaya almasınlar. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kendi kendinizi ayıplamayın, birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fâsıklık ne kötü bir isimdir! Kim de tevbe etmezse işte onlar zalimlerdir.    
HUMEZE    1. Arkadan çekiştirmeyi, yüze karşı eğlenmeyi âdet edinen herkesin vay haline!    
İbn Abbas ´Eyvah bize! Bu kitaba ne oldu ki küçük ve büyük bırakmadan herşeyi sayıp dökmektedir´ (Kehf/49) ayetinin tefsirinde şöyle demiştir: ´Küçükten gaye, mü´mine yapılan alaydan ötürü tebessüm etmektir. Büyükten gaye ise, alaydan ötürü kahkaha ile gülmektir´.
İbn Abbas´ın bu tefsiri, insanlara gülmenin büyük günahlardan olduğuna işarettir.
/////////////////////////////
Haris oğlu Alâ (r.a.) Resulullah'ın (a.s.m.) şöyle buyurduğunu rivayet etti:"İnsanlarla alay edenleri onların suçlarını araştırıp yayanları iyi kimselere suç isnad eden koğucuları Allah (c.c.) köpek suretinde haşredecektir." (Tergib ve Terhib c.5/391)
/// Ebu Cebire İbnu'd-Dahhak rivayet ediyor:
Bir ayet biz Beni Selime hakkında nazil oldu. Şöyle ki: "Hz. Peygamber (sav) bize geldiği vakit herkesin mutlaka iki veya üç adı vardı. Resulullah (sav) bu adlarından biriyle: "Ey falan!" diye bir kimseyi çağırınca kendisine: "Ey Allah'ın Resulü! O bu isimle çağırılınca kızar" diye ikaz ediyorlardı. İşte bu durum üzerine şu ayet indi: "Ey iman edenler bir kavm diğer bir kavm ile alay etmesin. Olur ki (alay edilenler Allah indinde) kendilerinden (yani alay edenlerden) daha hayırlıdır. Kadınlar da kadınları (eğlenceye almasın). Olur ki onlar (eğlenceye alınanlar) kendilerinden daha hayırlıdır. Kendi kendinizi ayıplamayın. Birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın imandan sonra fasıklık ne kötü addır. Kim (Allah'ın yasak ettiği şeylerden) tevbe etmezse onlar zalimlerin ta kendileridir" (Hucurat 11).
/// Abdullah b. Zem´a, yellenen bir kimseye gülenler hakkında Hz. Peygamberin şöyle dediğini rivayet ediyor:
Bazılarınız yaptığı bir işi başkasında gördüğünde neden gülüyor?137
/// İnsanlarla alay edenlerin herbiri için cennetten bir kapı açılır. Ona ´gel, gel´ denilir. O da (koşa, koşa) o kapıya gelir. Kapıya vardığında kapı yüzüne kapatılır. Sonra başka bir kapı açılır ve ona ´gel, gel´ denir. O da koşarak gelir. Kapıya vardığı zaman, yüzüne kapanır ve kendisine kapı açılıp ´gel, gel´ denildiği halde ümitsizlikten kapıya gitmeyinceye kadar bu şekilde aldatılır ve kendisiyle alay edilir. 138)İbn Ebî Dünya, (Muaz b. Cebel1 den mürsel olarak)
/// Kim, (müslüman) kardeşini işlediği günahından tevbe ettiği halde o günahtan ötürü ayıplarsa, o kimse ölmeden önce o günahı işlemekle cezalandırılır.139 Tirmizî
____________________________
Neden alay ederiz?
Kibir var mı?
Bizden küçük, az, değersiz mi?
Alay edilenin durumu nasıl olur?
Alay eden nasıl bir duygu içindedir?
Alay edilmeyi hak edenler kimlerdir?
Alay ve komiklik…
Sınırı nedir? Rahatsız olması. Nasıl bileceğiz içini?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder