Aşkına kırdıran sevdalarla baş başa kalıyorum gündüzlerde. Çok naz âşık usandırırmış. Baş ağrım için davullu çengiler kurmam gerekiyor bazen. “Yerinden yönetim” derken, derinden kısıntılara maruz kalıyor insan. Kısıntı ve sınırlamalar ruhsal dünyamı bozuyor durduk yere. Bu bozuluş yeni hastalıklar peydahlıyor. Kalp ritmim değişiyor, inceden karın ağrım başlıyor. Ağrılar hükmünü artırırken yirmi dokuz harf toplamında derdimi anlatacak işaretler arıyorum. Hürmet ettiğim,
kimi vakit övgüler düzdüğüm ne varsa anlam veremediğim biçimde baş ağrıma sebep oluveriyor. Benim dert bellediklerim sana göre dertse eğer, yazıyorum kendimce. Derdi anlatamamanın kaygısına düştüğüm anlarda, anılar Hızır gibi yetişiyor. Yaşanılan ne varsa yeniden mum gibi dikiliyor göz önüme. Dikildiği anlarda yeniden yaşar gibi oluyorum. Çokların boş verdiği ayrıntılar küçük ağrılarımın dindirilmesinde engel YAZININ DEVAMINI OKU
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder