KÜL
DAĞLARI ÜZERİNE
“Kül Dağları” 2013 Haziran’ında
yayımlanmış yepyeni bir hikâye kitabı. Bir dostumun tavsiyesiyle ulaştığım bu
eseri soluksuz okudum, diyebilirim. Hedef kitlesi ortaokul ve lise öğrencileri
olarak belirlenmiş olsa da, ben onun yetişkinler için de son derece ilgi çekici
olduğu kanısındayım.
Çalışmanın bende bu kanaati hâsıl
etmesi üzerinde derinlemesine düşündüğümde, Sadi’nin Gülistan’ı gibi, Binbir
gece Masalları gibi, Walt Disney’in çizgi filmleri gibi, Kül Dağları’nın da,
yediden yetmişe herkese hitap ettiği için insana böyle tesir ettiği sonucuna vardım.
Bir yetişkin olduğumuzda, hatta yaşlandığımızda, çocuk tarafımız, içimizdeki
özel bölümünde, yaşamaya devam etmekte ve çocuklar için hazırlanmış güzel
eserleri de, o çocuk tarafımızla okuyup izleyebilmekteyiz. Çünkü fevkalade olan
hiçbir şey, belli bir yaş dönemine yahut belli bir kültür ve anlayışa inhisar
edilemez.
Anatolia yayınevinden çıkan yapıta
adını veren öyküde, yazar, Tavşanlı’da geçen çocukluk yıllarına ait bir gününü
anlatmaktadır. O zamanlar, 8-9 yaşlarındadır ve Tunçbilek Termik
Santrali’nin
atık küllerinden oluşan yüksekçe tepeleri, çocuk gözüyle, Kül Dağları olarak
görür.
Bilkent Üniversitesi
Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü son sınıf öğrencisi olan yazar Talha
Furkan Canan, “Hanımçeşme Mahallesinde” başlıklı hikâyesinde ise, Almanya’da
yaşayan bir Türk çocuğun, mahallede kayboluşunu anlatırken, çocukluğun yanı
sıra, bakkal çırağının şahsında, taşranın arı ve duru gençlerini de anlatır.
Yüksek ahlâkın ilk gençlik çağındaki çocuklara ne kadar yakıştığını bu hikâye
çarpıcı bir etkiyle göstermektedir.
Yazar, ilk gençlik çağlarında insan
ruhunun iyiliğe idealistçe tutkun olduğunu, “Poşet” başlıklı hikâyesinde bir
başka olay içinde ortaya koyar: Su tesisatçısında çırak olarak çalışan Arif
adlı genç, yaptığı onarım karşılığı olarak yoksul komşusu Hanife Teyze’nin
verdiği parayı kabul etmek istemez, fakat kimseye minnet altında kalmak istemeyen
Hanife Teyze, ısrar ederek parayı, Arif’e verir. Soylu bir davranışa soylu bir
tutumla mukabele eden Arif, markete gider ve haftalığından da bir miktar
ekleyerek satın aldığı bir poşet dolusu ihtiyaç maddesini Hanife Teyze’ye
bırakır, sonra evine gelir, haftalığının kalan kısmını annesine verir.
Kül Dağları, olumlu değerlerle
donatılmadıkları takdirde, gençlerdeki bu coşkun ruhun, olumsuzluklarla
kodlanacağını, son derece tesirli bir biçimde hissettirir.
Pek çok yönü ile incelenebilecek
zengin bir eser olan Kül Dağları’nda küçük çocuk ruhu da canlı biçimde anlatılmıştır. Bilhassa “Saat”
ve “Abi” hikâyeleri, edebiyatımızda bir benzerini kolay kolay bulamayacağımız
çalışmalardır.
Eserde art arda sıralanmış olan
Çırpı, Genç Ayı Şomut, Eve Dönüş, Davul, Soru İşareti Biçiminde Bir Solucan,
Silgi başlıklı hikâyelerin, ortaokul öğrencilerinin üstün beğenisini
kazanacaklarından eminim. Bu mükemmel eseri, başta ortaokul ve lise öğrencileri
olmak üzere, herkese hararetle tavsiye ediyorum.
İsteme
adresleri: kitapnehri.com & dr.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder