BAŞKA AYNALARDAKİ SİLİK 'BEN'.
Sema Aydoğan
Kimilerine göre biz bir hiç, kimileri için nefret edilecek, kimileri için ise çok değer verilecek biriyizdir. Kimin ne düşündüğü elbette önemli olmalı ama bir yerde sınır koymalı değil miyiz dış seslere?
Geçen günlerde bir büyüğümle sohbet ederken bana: ‘’Sen başkalarının dediğine göre yol değiştirecek olursan, hiç ilerleyemezsin.’’ dedi. Bu söyledikleri benim çok hoşuma gitti, bu yüzden sizlerle de paylaşmak istedim. Mesela ben artık bir yola çıkmışım; biri bir şey dedi diye yolumu değiştirdim, bu seferde başka biri başka bir şey dedi o zaman da mı yolumu değiştireceğim? Bu durumda benim yaptığım başkalarının düşüncelerine göre yol çizmek olur. Aslında yol alamamak olur. Farzedelim ki değiştirdim peki benim istediklerim benim düşüncelerim onlar ne olacak? Karar vermişim ki yola çıkmışım. Yoksa kararsız mıyım?
Kararlılık. Tam da burada sorulması gereken soru bu olmalı böylesi durumlarda. Ne kadar kararlıyız? Tabii ki tavsiyelere ihtiyacımız olacak. Şunu artık unutmamalı ki kendimizi en iyi biz tanıyacağız bu yüzden bizi mutlu edecek şeyler adına birincil kararları kendimiz ve sevdiklerimiz adına biz vermeliyiz. Başkalarına düşen bize ancak saygı duymak olmalı. Yanlış yapmak bizim de hakkımız ve doğrulara yanlışlardan ulaşacağız.
Kimsenin bizi sevmediği, istemediği duygularına kapılırız kimi zaman. Kendimizi herkesten geri çektiğimizde aslında birinin yanımıza gelip bize ilgi göstermesini istiyoruzdur belki de. Bu duygularımızdan kimse de haberdar değildir ve onlar için başka günlerde biz nasılsak gene aynıyızdır. Onların da ilgi gösterememesinin sebebi işlerinde rutin bir şekilde meşgul olmalarındandır. Hepimizin türlü türlü hali oluyor. Diyelim ki arkadaşım benimle karşılaşmadan önce bir problemle karşılaşmış ve canı bundan dolayı çok sıkılmış olabilir. İşte bu anda benim yapmam gereken durumu üzerime alınmak değil de onun sıkıntısını gidermek olmalı. Kendime başkalarının aynasından bakmak yerine ben her zaman ki ben olmalıyım ve o şekilde davranmalıyım. Aaa Ayşe bana şöyle davrandı demek ki beni sevmiyor dememeliyim. Nasıl ki ben kendim adına kararlar alıyorsam onun benim hakkımdaki bu kararına saygılı olmalıyım. Kimsenin beni sevme zorunluluğu olmadığı gibi ben de beni sevsin diye onun seveceği şeylere bürünmemeliyim.
Bu söylediklerim için önce kendimizi kendimiz olduğumuz için sevmeli değil miyiz? Biz kendimizi sevmezsek başkası bizi niye sevsin ki diye bir klasik söz de vardır. Kendimizle barışık olmalı, kendimize olan güvenimizi tamamlaya çalışmalıyız. Bir ressam karşısındaki nesneyi önüne alır ve o ne ise onu çizer. Ben önce 'ben' olmalıyım ki benim bir kişilik portrem olsun önce ben olamadan başkalarının aynasından kendi portremi nasıl görebilirim? İşte diyorum ya ne kadar kararlıyız? Söz konusu kendimizsek bu konuda aynayı doğrulttuğumda kendi portrenizi görebiliyor musunuz sahiden? Önce kendimizi tanıyıp, bilmek yol buraya çıkıyor galiba ne dersiniz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder