04 Ekim 2013

Havuç Yumurta Kahve

Havuç Yumurta Kahve
Sema Aydoğan
Zorluklarla karşılaştığınız zaman nasıl tepki gösteriyorsunuz? Sıkıntılara, problemlere rast gelince hemen dağılıyor musunuz? Yoksa ‘’Nasıl olsa derdim başımdan aşkın kimse bana bulaşmasın .’’ diyerek, başta kendiniz olmak üzere transa geçip etkisiz hale mi geliyorsunuz? ‘’Vardır bunun da bir hikmeti, Allah sabredenlerle beraberdir.’’ diyerek kendinizi bitirmek uğruna, kendinizi ateşe atma pahasına diğer insanlara mutluluk veren, huzur veren, ağızlarına lezzet veren bir sevgi kaynağı mısınız?
Kaç derece ısı lazım hamdım yandım piştim dedikten sonra büsbütün olgun biz olmaya? Nelerden geçmeliyiz ki içerlerinden de geçerken onları bir bir azığımıza katıp: ‘’ Tamam ben tüm gücümle ayaktayım yola devam edebilirim.’’ diyebilmeliyiz hayatımızda. Bir kazanda kaynadığımızı düşünsek nasıl bir kıvama geliriz ki biz acaba?
Bu hafta bir hikayeyle devam edelim yazımıza söylemek istediklerimin daha iyi anlaşılması adına.
Bir baba ile kızı dertleşiyormuş. Kız
babasına, çok sıkıntı çektiğinden, sorunlarla baş edemediğinden bahsetmiş.
Babası kızını dinlemiş, kızını mutfağa götürmüş.
- Gel, sana bir şey göstereceğim!
Ünlü bir aşçı olan baba, ocağa üç tane eşit büyüklükte kap koymuş, üçüne de eşit su koymuş ve üçünün de altını aynı miktarda yakmış. Ve birinci kaba bir havuç, diğerine bir adet yumurta, diğerine ise bir avuç çekilmemiş kahve çekirdeği koymuş. Ve her üçünü de tam 20 dakika pişirmiş. Daha sonra ateşi kesmiş. Sonra masaya 2 tane tabak bir tane de boş bardak koymuş. İlk önce haşlanmış havucu alıp bir tabağa koymuş. Sonra pişmiş yumurtayı diğer tabağa koymuş. Sonra da suya iyice sinmiş ve tam kıvamında kahve görüntüsü olan kahveyi de alıp bir bardağa boşalttıktan sonra kızına dönerek,
- Kızım, söyle bakalım ne görüyorsun?
Kızı;
- Havuç, yumurta ve kahve
Kızını masaya iyice yaklaştıran baba bunlara daha yakından bakmasını istemiş. Kızının şaşkınlığını gören baba, anlatmaya devam etmiş:
– Havuç haşlandığı için yumuşak bir hal aldı. Yumurta, artık pişmekten içi katılaşmış sert bir hale geldi. Kahve ise, harika olmuş. Tadı da çok hoş.
Kız, iyice şaşırarak sormuş;
- Baba, bunu bana niçin gösteriyorsun?
Babası;
- Hepsi aynı şekil kapta, aynı sıcaklıkta, aynı dakika pişti. Fakat hepsi bu etkiye farklı tepki verdiler. Havuç ilk başta sertti, güçlü idi; ama kaynatılınca yumuşadı, güçsüzleşti, çözüldü. Yumurta çok kırılgandı, hafifçe dokunsan çatlayabilirdi; ama kaynatılınca içi sertleşti, hatta katılaştı. Bir avuç çekilmemiş kahve ise yine sertti, hepsi birbirine benziyordu. Fakat ısıtılınca ne oldu; bu kahve çekirdekleri, ısındılar, gevşediler ve içinde oldukları suya yayıldılar. Suyu eşsiz bir tat da bir kahveye çevirdiler. Şimdi söyle bakalım kızım sen hangisisin?

Bunun üzerine ben de bize sorayım! Söyleyin bakalım biz hangisini olmayı tercih edelim? Karar, sizinle benim=) Güzel sevgi dolu günler dilerim hepinize!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder