19 Mayıs 2016

BİR İHTİYACIN VAR MI?

BİR İHTİYACIN VAR MI?
Ali Uslu / İlahiyatçı
(Sosyal medya hesabından, izni ile alıntı yapılmıştır.)

Dil ucuyla söylenmiş sözler vardır, bunu hemen anlarsınız. Bunlar genelde gönül almak için söylenmiş sözlerdir. Bir keresinde hastaneye hasta ziyaretine gitmiştim. Ziyaret esnasında başka bir ortak tanıdığımızın da hastanede olduğunu öğrendim. Bu vesile ile onu da ziyaret edip gönül alalım istedik.
Vardığımızda gördük ki, inşaatlarda işçilik yapan bu tanıdığımız rüzgarlı bir havada inşaatta çalışırken vücudu terlemiş, terli iken inşaattaki hava akımına tutulmuş gece acile kaldırılmış, iç organlarında ciddi problemler oluştuğundan bir aydır hastanede yatarak tedavi görüyormuş. Hastalığı ciddi olduğundan daha ne kadar kalacağı da belli değilmiş.
Benden once oraya ziyarete gelmiş kimseler vardı. Onlar müsade isteyip ayrıldılar. Ayrılırken de bir ihtiyacı olup olmadığını sordular. Hasta, teşekkür etti ve ihtiyacının olmadığını söyledi. O an beynimde şimşekler çaktı. Bu kişi bildiğim kadarıyla sağlıklı olduğu ve iş bulup çalıştığı zamanlarda bile ihtiyaçlarını zor karşılayan birisiydi. Amelelikle geçindiği için düzenli bir işi yoktu ve kış günleri genelde inşaatlarda iş fazla bulunmuyordu. Bu şahsın ihtiyacının olmaması imkansızdı. Çoluk çocuğu vardı ve evi kiraydı. Sonra empati yaptım, kendimi o şahsın yerine koydum. İhtiyacım çok da olsa birisinin, bir ihtiyacın var mı, sorusuna nasıl cevap verirdim? Aynı o şahıs gibi, teşekkür eder ve ihtiyacım yok, derdim. Sonra düşündüm, aynı hataları kendimin de yaptığımı fark ettim. Maksat gönül almaktı ama acaba gönül alınıyor mu yoksa kırılıyor muydu? Adamın ihtiyacı olduğunu anlamak için çok zeki olmaya gerek yok, durum ortada. Bunu bile bile kişiye ihtiyacının olup olmadığını sormak adamı incitirdi.
Müsaade isteyip ayrıldıktan sora düşündüm, böyle durumlarda ne yapmalıydı? Aklıma şunlar geldi:
İhtiyaç sahibi olduğu belli olan kişilere gönül almak için böyle şeyler söylenmemeli.
Gerçekten yardım etmek istiyorsa kişi değişik bir yolla yardımını ulaştırmalı. Mesela, başka ziyaretçilerin olmadığı bir zamanda onun gönlünü incitmeden, arkadaş burası hastahane bakarsın ani bir ihtiyaç olur, al şu yanında dursun, diyerek yardım yapılabilir. Adam, yok falan derse hastaneden çıkıp müsait olduğunda geri ödersin merak etme, gibi sözler söylenebilir. Veya yerel bir hayır kurumuna başvurup emanet o şahsa ulaştırılabilir. O şahıs yardımın kurumdan geldiğini düşündüğü için daha rahat kabul eder.
Efendimiz (sav) şöyle buyurmuşlar: ”Kim bir müslümanın ihtiyacını giderirse Allah teala da onun ihtiyacını giderir. Kim bir müslümanın sıkıntısını giderirse Allah teala da onun kıyamet sıkıntılarından birini giderir.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder