26 Aralık 2016

Nasıl Kült Lider Olunur? (Kolay cemaat kurun)


Nasıl Kült Lider Olunur?

(Kolay zihin kontrolü videosundan esinlenerek dönüştürdüm.)
M.Uysal
Tercümesi: Nasıl Şeyh Olunur?

Sadık müritleriniz olsun istemez misiniz?

Sizin için ailelerini terk edecek...

Size paralarını verecek...

Size vücutlarını ve ruhlarını teslim edecek... (Gassal elinde meyyit gibi.)

Sizin (Cemaatiniz) için hayatını feda edecek...

Sizi rab edinecek...

Sizin için gerekirse insan öldürecek...

Bir şeyh/tarikat lideri/cemaat lideri/mehdi olmak istemez misiniz?

Hz. Muhammed'in vefatından sonra hep bir kontenjan açığı var.

Bu açığı siz doldurabilirsiniz.

Şöyle yapabilirsiniz:

Cemaatinizi bir soğan gibi kurun, en sevecen ve yararlı özellikleri dışarıda (avam); en helecanlı, şizofren, zalim ve kontrol edici özelliklerinizi gizli iç bölümde (havas) olsun.

Asla kim olduğunuzu söylemeyin. Soyunuzun Hz. Peygambere dayandığını söyleyin. Yalan söyleyin, önemli şeyleri, Kur'an'ı anlatmayın anlatırsanız bile çarpıtarak anlatın ve batıni tefsirlere sarılın.

"Beni cemaatinize almaya mı çalışıyorsunuz?" diye soranlara,

"Hayır, sana güzel ve yararlı şeyler yani hem
dünyanı hem ahiretini kurtaracak şeyler anlatmaya çalışıyorum." deyin.

Önce sağlam ve birinci daireden müritlerinizi eğitin ve onlarla yeni cemaat üyeleri bulmaya başlayın.

Onlar şöyle desinler: Biz falan kitabı okuma grubuyuz, biz dershanede çay içiyoruz, biz basitçe sohbet ediyoruz, aramızda toplanıp dua ediyoruz, dünyaya din anlatmaya çalışıyoruz, insanların kurtuluşu için birlikte hareket ediyoruz, insanları kötülüklerden uzak tutuyoruz...

-Onların hayallerine yakın olduğunuzu ve beklentilerinin burada gerçekleşeceğini söyleyin.

Karşılıksız bir sevginin, kardeşçe yaşamanın yeri burası işte, deyin. Dinin sırlarını öğrenmek istemez misin? Bizim cemaate gelirsen özel olursun. Bizim cemaat kabir sualinden sorgusuz geçecek. Dünyayı kurtarma görevi bizim cemaate verildi. Kurtulan fırka biz olacağız.

Bize katılırsan özel güçlerin olur. Ruhun gelişir, geçmiş günahlarından arınırsın tevbe vererek.

Bundan sonra bedava şeyler verin onlara. Örneğin yemeğe çağırın, maklube yahut özel çorba, çiğ köfte... Sonra size borçlu olduğunu düşünsün bilinçaltında. Karşılığını ödemek zorunda hissetsin.

E, o kadar yemekler, çorbalar ikram ettik en azından cuma akşamları sohbetlere gelirsin artık...

Acele ettirin, düşünmesine fırsat vermeyin, hemen cevap alın, ısrar edin tatlı bir şekilde. Mübarek hayat geçip gidiyor, her nefes önemli sakın günahkar ölme. Bu belki de senin önüne çıkarılmış büyük bir ikram, sakın bu fırsatı kaçırma. Bu kararı şu an, hemen vermelisin yoksa şeytan aklını çeler, nefsin seni dünyaya meylettirir.

Sakın düşünmek için vakitleri olmasın.

Onlar da insan tabi, bazı şeylerden şüphe duyacaklar. Bunu engellemek için yeni üyeleri aynı yerde bırakmayın. Eski üyelere paylaştırın ve sürekli cemaatinizi anlatsınlar. Mutlu, olgunluğa erişmiş müritleriniz olsun yanlarında. Aklına kötü şeyler geldiğinde onları görsün karşısında. Ne mutlu onlara, desin. Ne kadar normal bir yer, desin böylece. Ona sürekli sevgi gösterin. Daha bir saat olmuş tanışalı ama yakın bir akraba kadar sokulun. Sürekli övün. Mübarek senin ne nurlu yüzün var, ne mübarek adamsın sen gelince gönlümüz şenleniyor, hay mübarek seni görünce cennet aklıma geliyor, maşallah ne güzel bir huyun var... Karşılıksız bir sevgi ve ilgi ile sarıp sarmalayın. Zamanlı zamansız sarılın. Bol bol konuşun onlarla, zayıf noktalarını, isteklerini, beklentilerini iyice öğrenin. Nihayet o yönlerine yatırım yapın. Eksik bir şeyleri varsa siz tamamlayın manevi olarak. Zaten gençlerin çoğu aileden az ilgi görmüştür. Bir babadan daha şefkatli olun, bir abiden daha sevecen ve koruyucu olun. İnsanlar kendilerinden bahsetmeyi severler. Kendisini anlattırın, bırakın ilk zamanlar kendisini anlatsın, hep o konuşsun ama bu konuda. Çaktırmadan kişiliği hakkında mini bir test bile yapabilirsiniz sözlü olarak. Bu bilgileri ileride çok kullanacaksınız ona karşı.

Artık oluyor... Zaman içinde sevgi göstererek yahut hafif yollu sitem ederek yeni müridinizin davranışlarını etkilemeyi başaracaksınız.

Cemaate alıştıktan sonra azar azar, yavaş yavaş cemaatin isteklerinden bahsedin. Sakın ürkütmeyin yavaş olun.

Cemaatimiz ve şeyhimiz haricinde bu dünyada değer verilecek bir şey yok. Ne önemi var ki, Karun kadar zengin olsan, hepsi ölünce gidecek. Cemaatimizin ve şeyhimizin yüce amaçları için yapacağımız çok şey var.

Artık hareketlerini, duygularını ve davranışlarını kontrol etmeye başlayabilirsiniz.

Dergaha her gün gel, bak şalvar giymek sünnet, sarık çok güzel, bak etrafına cemaatimiz ne güzel giyiniyor. Misvak kullan, helal gıda satıyoruz onları yemek lazım, ömür uykuda geçmez sohbette daha çok kal, az uyu.

Hizmet lazım tabi.

Çay dağıtımını ona yaptırın, bu ne büyük ve mübarek bir iştir. Düşünmesine fırsat vermeyecek ibadet çeşitleri ile tanıştırın, her gün yapılacak şeyler mesela.

Gece teheccüde kaldırın, oruç tutturun sizin belirlediğiniz zamanlarda, kermese çağırın... Sürekli meşgul olmalılar. Az uyusunlar, az yesinler...


Düşüncelerini kontrole sıra geldi.

Bizim kitabımız ve hocamız bütün sorulara cevap verir, kafanda ne soru varsa sor, bu yol kıyamet kopana kadar olacak bütün sorunlara çare bulmuştur. Kafanı yanlış düşüncelere kaptırıp günaha ve küfre düşme, bırak hocamız ne diyorsa onu dinle sadece.

Duygularını da kontrol etmelisiniz...

Suçluluk duygusu iyidir, oradan başlayın.

Suçluluk duymalarını sağlayın.

Ümmet kan revan içinde, Müslümanlar zulüm altında inim inim inliyor, insanlar açlıktan ölüyor... Sanki bütün bunlar onun suçuymuş gibi davranın. Kardeşim, mübarek sen gerçek gücünü kullanmıyorsun bütün bu başımıza gelenler bundan dolayı. Geçmiş günahların peşini bırakmıyor, şimdi buradan koparsan şeytanın tuzaklarına, düşmanın hilelerine yenik düşeceksin. Nefsin seni ele geçirecek. Hem biliyor musun ne büyük bir gerçektir "Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır." sen şeytanı mı tercih ediyorsun? Burada hep birlikte cennet için çalışıyoruz sen cehennem çukuruna yuvarlanmak mı istiyorsun?

Bu çok önemli bilgiyi kontrol etmelisiniz...

Öyle her kitabı okumalarını, her hocayı dinlemelerini kesinlikle önleyin. Sapık bu hoca, sakın onu dinlemeyin. Bizim cemaatin kitabı her şeye cevap veriyor sakın başka kitaplarla vaktini zayi etme, şeytana fırsat verme. Diğer şeyleri okumasına vakit bırakmayın. Devamlı olumsuz şeyler söyleyin karşı tarafla ilgili. Sizin cemaat dışında her şeyi sapık zannetmesini sağlayın. Sizin gazeteden başka okumasın, sizi tv ve radyodan başka izlemesin, dinlemesin. Zaten gazetenize ve derginize abone yaptınız, değil mi? Aman geç kalmayın.

Şurası önemli: Cemaatinizle ve hocanızla ilgili daha önemli bilgileri anlatmayın henüz yeni müride. Bilmese de olur şimdilik. Hatta diğer cemaat üyeleri hakkında ona bilgi toplatın. Hafiften casusluk yapsın arkadaşları hakkında. Dahası, küçük günah işleyenleri bile size şikayet edecek hale gelsin.

Başka bir aşamaya geçin artık.

Yeni müridi etrafınızdan biraz uzaklaştırın. Hatta kendine bile yabancı hale getirin, kafasını iyice karıştırın ve sinir krizlerine sokun. Ha, neden, diyorsunuz? Durun hele. Nefsi ile mücadele ediyor... Ya, nefis mücadelesi diyeceksiniz buna. Sabret, diyeceksiniz. Nefsini yenmek kolay değil... Ruhun nefsinin elinden çok çekti, şeytanın vesveseleri bunlar... Hepsi geçecek ve ruhun Rabbe tertemiz yönelecek, deyin. Merak etmeyin, hemen inanacaktır. Bazen bıkacaklar, rüyalar görecekler karışık... Sakin olun, yavaş yavaş cemaate uyum sağlıyorlar. Siz de rüya görün ve onu çok muhterem biriyle kabede gördüğünüzü anlatın. Böyle böyle derecesinin arttığını söyleyin. Emin olun teşekkür edecektir. Allah razı olsun, ben eskiden yaşamıyormuşum, diyecek.

Yeniden doğuyorsun, bir çocuk gibi günahsız olacaksın, tanrıya ulaşmak, tanrıda yok olmak kolay değil, sabret...

Kendileri ve nefisleri (aynı şey ama olsun, siz ona mana yüklediniz gitti zaten) hakkında acayip düşünceler edinmesini sağlayın. Kendisinden bile şüphe eder hale getirin. Nefsinden kurtuluyorsun, günahlarından yıkanıyorsun bu zorluklar o yüzden... Nefsinden kurtulmak için aklını çıkar at evladım. Bu akıl ve nefis insanı cehenneme götüren iki şeydir. Hocamıza teslim ol ve kurtul. Nefsinin ve aklının esiri olma, kurtul onlardan. Tam bir teslimiyetle hocamızın dizinin dibinden ayrılma. Sabret ve teslimiyetle yücel. Nefsin ve aklın bütün kötülüklerin ve günahların kaynağı.

Akıl çok önemli asla aklını kullanmasına fırsat vermeyin, hep kötüleyin. (Gerçi Allah aklını kullanmayanları pislik içinde bırakır ama olsun, sizin işiniz o değil.)

Yeni mürit, artık kim olduğunu bile unutacak hale geldiğinde şöyle deyin: Bu çok güzel, artık ruhun nefes alıyor, gerçek kendini buluyorsun, günahlardan arınıp özgür oluyorsun.

Buraya geldiğinde sen diye bir şey yoktu...

Şimdi otoriter olma zamanı artık...

Bu otorite ilahi bir kaynaktan gelmeli bazen. Örneğin size ilham geldiğini ve yazdırıldığını, rüyanızda emredildiğini, rivayetlerin bunu ima ettiğini hatta Kur'an'ın batıni tefsirlerinin bunu apaçık ve şüphesiz söylediğini yani bunu tanrının emrettiğini söyleyin. Ürettiğiniz bütün delillerle emredici olun. Asla taviz vermeyin bu aşamada. Mehdi, gerçek şeyh, hatta durum müsaitse elinden tutup cennete götürecek kimse olduğunuzu ve dolayısıyla sözünüzün asla tartışılmamasını telkin edin. Korkmayın bu aşamada akıl ve isyan devreye giremez. Cemaatinizin yapılanmasına göre İsviçreli bilim adamlarının da bu konuda araştırmalarından örnek verin. (Gerçek olması şart değil, yaldızlı kağıtlara basılmış olması ve büyüleyici videolarda olması yeterli.) Bu aşamadan önce mutlaka keramet ve mucizelerden bol bol bahsedin. Doğrudan siz bahsetmeyin ilkin. Bunu ilk müritleriniz yapsın. Sonra siz sır verir gibi anlatın. Açık anlatmayın, bırakın gerisini o tamamlasın daha büyüleyici biçimde.

Peygamber ve eski şeyhlerle evliyalarla toplantı yaptığınızı açıkça söyleyin. Fikirlerinizin ve cemaatinizin hatta yazdığınız kitabın peygamber tarafından da onaylandığını ve övüldüğünü meleklerin bile onu övmek için yarıştığını söyleyin. Delil isteyecek kadar nefes bile alamayacak durumda olacaklar zaten.

Çok önemli fikirleri ilk defa sizin bulduğunuzu, değerli sözleri sizin söylediğinizi ama ilk alemde bunu başkalarının duyup sizin yerinize sevabı size dahil olmak üzere söyletildiğini aktarın.

Bütün bunları yaparken hepsini bir anda aptal gibi anlatmayın. Yavaştan alın. Önce birisini sindirsin, sevinsin sonra diğerine geçin. Her birini büyük bir sır verir gibi ve asla başkasına söylememişsiniz de sadece ona has söylüyormuş gibi... Anlattığınız şeylerde biraz gerçek mutlaka bulunsun.

Sıra geldi düşünmeme ve hipnoz seanslarına...

Hareketli ibadet icat etmenize gerek yok zaten zikir gibi bir şey icat edileli epey oldu. Siz bunu biraz daha dans havasına sokabilirsiniz. Başını döndürecek kadar hızlı nefes alacak zikirler, gözü kararacak kadar baş sallamalar, derin bir uçurumun kenarındaymış kadar sessizlik seansları ve tabi ki ilahiler, şeyhi öven ilahiler... Bunlar çok önemli zira gün içinde diline takılacaktır.

Cemaatiniz ve hocanızla ilgili çok çarpıcı ve basit sloganlar oluşturun. Bunlar her söze cevap niteliğinden her yerde kullanılacak argümanlardan oluşsun. Yani düşünmeye ve cevap üretmeye uğraşmasın mürit.

Tehlike devam ediyor müridiniz için.

Ailesi ve arkadaş çevresi uyanmasına vesile olabilir. Böyle bir durum varsa aslında yoksa bile onları ailelerinden ve arkadaş çevresinden ayırın. Ailen senin cennete gitmeni engelleyecekse ve seni anlamıyorsa sen tanrının yolunu seçmelisin. Sen arkadaşlarını buraya getiremiyorsan onlar seni şeytanın yoluna götürürler terk et onları şeklinde baskılar ve telkinler yapın sürekli. (Yeterli sevgi vermiştiniz değil mi?) Deyin ki, etrafında ehl-i dünya ve nefsinin esiri olmuş insanlar varken nasıl korunacaksın, bırak onları.

İlahiyatçılar muhtemelen kafalarını bulandıracaklardır. Sürekli ilahiyatçıları kötüleyin. Onların bir halt bilmediklerini batini tefsirlerle kolayca ispatlayabilirsiniz.

Seni anlamayan ve davamızı anlamayanlarla ömrünü, nefesini tüketme, uzak dur onlardan.

Cemaate ve hocaya tam bağımlılık ve uyum için çalışmaya sıra geldi...

Onların özgün ve bağımsız davranmalarını önleyin. Aynı renk takke, aynı şekil bıyık ve sakal, aynı kitaplar, aynı aynı... Tamamen kendinize benzetin.

Davaya ve hocaya odaklan, etrafınla ilgilenmeyi bırak cehennem çok sıcak aman ha... Cemaatimizin ve hocamızın dışında hangi şey değerli olabilir ki? Kendi isteklerin bile seni cehenneme sürükler, hocamızdan gözünü ayırma.

Eski müritleri, eski hayatları ile ilgili konuşturun. Eskiden ne kadar günahkar ve ehl-i dünya olduklarını buraya gelince ne kadar muhterem olduklarını anlatsınlar. Tecrübe önemli tabi. Onları örnek alsın. Yeni mürit eski hayatında çok çalışkan, zeki, örnek bir evlat olsa bile geçmişini berbat hatırlayacak şeyler söyleyin. O hayatının bir amacı olmadığını ve bu yüzden günahkar bir kul olduğunu anlatın sürekli. Bunu kesinlikle başarın, dönüşü olmaz.

Hocamız sayesinde hayatımız değişti, gibi hikayeler çok etkilidir.

Çok özel bir cemaatte olduklarını düşündürün. Birlikte pikniklere gidin, birlikte kutsal yerleri ziyaret edin, birlikte kermes yapın... Yeni müride anlatın: Bir gün adlarınız altın harflerle yazılacak, tarih sizi yazacak, tanrı sizi arşın gölgesinde tahtlara ayrı oturtacak... Özel bir cemaat çünkü burası.

Karşı düşman grup psikolojisi için son derece önemlidir. Düşmanın yokluğu cemaati dağıtır. Hatta ülkeleri bile dağıtır. Düşman bir grup, cemaat, bir şey, bir insan üretin. Bu ürettiğiniz düşmanı sürekli gündemde tutun ve ona sürekli sözlü saldırıda bulunun. Bu sayede cemaat bilinci artacak ve o da cemaati için kendini cemaat üyesi olarak geliştirecektir. Sizin cemaatten olmayanları sapık, ehl-i dünya, gariban, nefsinin esiri, şeyhi şeytan... Gibi şeylerle dışlayın. Biz ve onlar algısı çok bağlayıcıdır.

Cemaate ve hocaya karşı en ufak bir şüphe ve kötü düşünce, eleştiriyi büyük günah olarak niteleyin. Büyük bir suç işlediklerini ve tevbe etmesi gerektiğini anlatın. Bazen uydurma basit suçlarla suçlayın. Basit günahlarını ön plana çıkarın ve duygusal baskı yapın. Mahkeme eder gibi bir hale düşürün. Bırakın kendisini yargılasın ve suçlu görsün kendisini hocaya ve cemaate karşı.


Gruptan ayrılmak istediğini, sohbetleri aksattığını hissettiğiniz anda hemen harekete geçin. Aklını mı yitirdin, cehenneme mi gideceksin? Cemaatimizden ayrılıp tanrının tokadını mı yemek istiyorsun? Bu büyük nimeti teperek ilahi azaba mı nail olmak istiyorsun? Suçlayın işte. Sonunda mutlaka kendisini suçlu hissetsin. Cenneti kolay mı sanıyorsun, memleketi kurtarmak kolay mı? Sorun işte. Fedakarlık isteyin bol bol. Nefsinin esiri olma, nefsine yenilme, zayıf düşme... Bol uyarı.

Hocamız günahsız ve hatasız, cemaatimiz mükemmel ama sen zayıfsın kendine gel. Sorun sende, burada değil. Sonunda yola gelecektir. Evet, sorun bende nefsime yenik düştüm, diyecektir.

Sürekli korku pompalayın.

Kabir azabının şiddetini veya cemaati eskiden terk edenlerin kötü akıbetlerini anlatın.

Nefsinden sıyrıldığı gün (Sanki Allah'ın böyle bir emri var) kurtuluşa ereceklerini söyleyin.

Artık sizin için yaşayacak, sizin için ölecek, sizin için öldürecek, sizin için parasını verecek, sizin için ailesini ve ülkesini terk edecek müritlere sahip olmak çok kolay. Hemen deneyin.

Ve siz! Böyle bir insan olmak istediğinizden emin misiniz? Sizi Allah'tan Allah ile aldatarak uzaklaştıran ve kendilerine köle eden birilerine bağlanmaya ve Allah'ın kitabından cahil kalmaya razı mısınız?

Yaşadıklarınızı, bağlandıklarınızı, okuduklarınızı, hocalarınızı tekrar gözden geçirmeye ne zaman karar vereceksiniz? Ne zaman büyük ümmet büyük ve tek bir beden olamadığımızı fark edeceksiniz?

Kaynaklar: Mind Control Made Easy or How to Become a Cult Leader / Drama Director
Carey Burtt

 Şu video:


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder