CEMAAT Mİ, CEMAATLER Mi?
M.Uysal
Allah'ın fizik kanunları olduğu gibi (Sünnetullah) sosyal kanunları da var.
Sosyal psikolojinin ve sosyolojinin inceleme alanlarından biri olan gruplar (cemaat, cemiyet) yararlı ve zararlı sonuçlar doğururlar bulundukları toplumlar için. Her grup kendi içinde, diğerinden daha iyidir, daha güzeldir, daha akılcıdır, daha zekidir, daha güçlüdür... Uzar gider. İçinde bulunulan gruba göre diğer gruptakilerin hepsi aynıdır. Hepsi çirkin, kötü, yetersiz, akılsız... Biz bilincini aşılar gruplar insanlara. Bu biz bilinci aynı zamanda siz bilincini de beraberinde getirir ki, işte sıkıntı burada başlar.
Her neyse konumuz bu değil, daha fazla ayrıntıya girmeyelim.
Asıl konumuza girelim.
Tarih ile sabittir ki, bu gruplar dinde var olduğu an normal gruplardan daha sert ve keskin bir şekle bürünür. En kanlı ve vahşi kavgalar ve savaşları dindeki gruplar meydana getirir çoğunlukla. Din içindeki gruplar (Bugün anladığımız manada cemaatler) kardeşlik ve dayanışma üretemezler toplum adına. Ürettikleri, kavga, sürtüşme, çıkar çekişmesi, genişleme alanı gerginliği ve düşmanlıktır.
Allah der ki:
"Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın. Ve Allah'ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz düşmanlar idiniz. O, kalplerinizin arasını uzlaştırıp ısındırdı ve siz O'nun nimetiyle kardeşler olarak sabahladınız. Yine siz, tam ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı. Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah, size ayetlerini böyle açıklar."
Raviler der ki:
"Ümmetimin ihtilafı rahmettir."
Keşke sonrakiler bunu tevil etmek için ciltlerce kitap yazmak yerine ilk başta raviye sorsalardı hangi konuda ihtilafta rahmet var, diye. (Bu rivayetin tevilleri için araştırma yapınız. Çok geniş bir konu.)
Bugünkü haliyle, her cemaatin (Bu kelime grupların ümmetten çaldıkları bir kelimedir.) kendi imamı, kendi kitabı, kendi merkezi, kendine has ibadetleri vs... ile nasıl olacak da toplumsal dayanışma üretilecek? Akl-ı evvel yazarlarımız Cumhurbaşkanına tavsiyede bulunup cemaatleri güçlendirin, diyor. Bu akılla ancak eskiyi tekrar yaşarız.
Allah madem dağılıp ayrılmayın, diyor o zaman çözüm bellidir. Tek merkez mescit (Cami) olacak. Camiler tek merkez haline geldikten sonra çözümleri konuşmaya başlayabiliriz. Zikir yapacak olan orada, herkese açık yapsın. Yardım, bağış falan toplayacak olan orada herkese açık yapsın ve hesabını da orada versin. Gizli konuşacak olan caminin bir köşesinde konuşsun. Toplantı yapacak olan orada yapsın. Kermes yapacak olan cami avlusunda yapsın. Sohbet yapacak olan camide yapsın...
İnsanların aklını ve güvenini daha fazla bulandırmanın anlamı yok. Bütün bunların hesabını öndekiler daha feci ve sert verecekler ve takipçileri de aynı hesaba ortak olacaklar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder