21 Ekim 2017
Bir Hatıra ve Dehşet Senaryosu
Bir Hatıra ve Dehşet Senaryosu
M.Uysal
1996 yılında yazılarımı bilgisayara geçirmeye başladım. Daha önceki yazdıklarımın çoğu defterlerdeydi. İlk bilgisayarımı kömür parasını vererek almıştım ve kömürü de taksitle almıştım galiba, öyle bir şeydi. Bir tırcı Almanya çöplüğünden falan bulmuş getirmiş işte. 386 türü bir şeydi. 7 disketle windows 3.1 kuruluyordu. Her neyse. Bilgisayarda yazmadan önceki kayıtlarımın büyük bölümü kayboldu. Defterlerdeydi ve defterlerimin kimi kayboldu kimi de çeşitli sebeplerle kullanılamaz hale geldi. Üstelik defterlere yazdıklarım pek kullanışlı da değillerdi. Aradığımı kolay bulamıyordum.
Dediğim gibi, bilgisayarı aldıktan sonra aylarca uğraşıp elimde kalanları tek tek bilgisayara geçirdim. Aylarca... Askerlikte 10 parmak klavye öğrenmiştim mecburi. Sonra yeni yazdıklarımı artık bilgisayarla yazıyordum. Bir gün o çöpten gelen bilgisayar çöktü, öldü, geberdi... Nasıl denilirse işte. Hepsi gitti yazdıklarımın.
Şimdi başka bir yere geçelim...
Nüfus bilgilerini araştırmaya çalıştım bir dönem. Emet'tekiler kurtuluş savaşı döneminde yakılmıştı. Sonra öğrendim ki, yurdun çeşitli bölgelerinde tapu kayıtları, nüfus kayıtları falan hep gitmiş, yanmış falan işte.
Yenilerde bilgisayarlı sisteme geçildi. Bütün bu işlemleri devlet çok hızlı yapıyor. Aradığınızı buluyorsunuz, işleriniz hızlı yürüyor.
Düşünüyorum da, bir gün birileri bilgisayar sistemlerini de kolaylıkla yok edebilir. Yine dımdızlak ortada kalabiliriz. Bu işleri bilmeyen birisi değilim. Yani yedekli çalışma, koruma sistemleri, özel odalar falan filan... Şunu da biliyorum ki, dijital olarak aldığınız tedbirlerin tamamı yine dijital olarak yok edilebilirliğe açıktır.
Şimdi yazılarımı yine bilgisayarla yazıyorum. Kimilerini bulutta kimilerini yedek disklerde falan tutuyorum. Çok da önemli değil nihayetin kaybolurlarsa çok da değerli şeyler değiller. En azından sizin için.
Bazen diyorum ki, dijital sistemlere fazla güveniyoruz ve bütün işlerimizi artık oradan yürütüyoruz. Bir gün bu oyuncağın elimizden kayıp kırılmasından çekiniyorum açıkçası. Umarım öyle olmaz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder