M.Uysal
Mart 2018
Serhad Aydoğdu, M.Uysal ve katılımcılarla konuşmadır.
Dinlemek için bağlantı: https://app.box.com/s/b7acfp3el0tllabc6ojl0pjqfp1g3i39
Mart 2018 | |
FURKAN SURESİ | |
AYET NO | BİLGİ/YORUM |
0 | Sure tevhid dersi ile giriş yapar ve öyle devam eder. |
1 | Resulüne
değil kuluna indirilmiş kitaptan bahseder Allah. Onun kul olduğunu vurgular. Bu Resulünün şanını azaltmaz. Üstelik sonraki ayetlerde gelecek itirazlara da cevaptır. Bir melek gelmeli değil mi, sorurusuna yani. Bir de özellikle ona ilahlık sıfatları verilmesinin önüne geçiliyor. Tebareke kavramı. |
1 | Furkan… Ayıran, fark ettiren. Kendisi ile ayrılan. Vahyin sıfatı. Aklın da sıfatı. İlahi mesajla diğerlerini ayıran. Kur'an için de kullanılır. Akıl için kullanılır. Enfal/29. Sınırlı bir kitap ve sınırsız hayat. İşte Furkan burada sınırsız bir ayırt edici ilkedir. Akla yol gösterir. |
1 | Nezzele kelimesi parça parça indirmek anlamında verilmiştir. İlk ayetler Kur'an'nın ve Resulün özelliklerine vurgu yaparak başlıyor. Nezir; uyarması için. 32. ayet neden parça parça indiğini belirtir. |
2 | Allah'ın özellikleri bildirilmiştir. Egemenlik tamamen onundur. Mülkiyet de onundur. Sahip olduğunda egemendir. Ortağı yok… Her şeyi yaratıp bırakmamıştır, düzenlemiştir. |
1 | Önceki dönemlerde çocuklara ilk olarak surenin ilk ayetleri tevhit dersi olarak ezberletilirmiş. |
3 | Burada bahsedilen sahte tanrılardır. Sahte tanrıların özellikleri sayılırken aslında tersine Allah'ın neler yapabileceği de belirtilmiş. |
4 | 4-5-6 ayetler kafirlerin Kur'an hakkındaki şüpheleri hakkındadır. |
5 | Kur'an onların yaşam tarzını ve sistemlerini tehdit ediyordu onlar da onunla mücadeleye giriştiler. Elbette yalan ve iftira üzerinden. Resulün bunu yapamayacağını anladıkları için ona başkasının yardım ettiğini söylediler. Nahl 103. Modern zamanlarda Kur'an kaynağı olarak Tevrat ve İncil gösterilir. Bu aslında vahyin kaynağının aynı olduğuna delildir. |
6 | Bunlara karşılık cevap yine kulunu rahatlatmak üzere Allah'tan gelmiştir. |
7 | Onun insan olmasını kabullenemiyorlar. Bu aslında bütün peygamberler için söylenmiş bir söz. Allah'ın bir insan seçmesini akılları almıyor. Örneklik yerine yücelik ve sorumsuzluk arıyorlar. Put haline getirdikleri insanlara da aynısını yapıyorlar, yüceltiyorlar ve kutsuyorlar. Örnek almıyorlar. 21. ayette tekrar geçiyor bu ifadeler. "Allah, peygamberliğini kime vereceğini daha iyi bilir." Enam 124. Neden melek istediler? Uymaya gönüllü değiller. Yaşayıp emrediyor Resul. Örnek oluyor. Melek öyle değil. Tam burada REsulü melek gibi yaptılar ve örnek olmaktan çıkardılar. Allah Kur'an'ın tamamında onun insan olduğuna özel vurgu yaptı böyle olmasın diye. |
8 ile 10 | Allah, Resulü hakkında söylenenleri cevaplayıp, isterse daha fazlasını bile verebileceğini söylüyor. Maksadın mal çokluğu olmadığını anlatıyor. İftira edenlerin doğru yola erişemeyeceğini söylüyor. Tebareke |
9 | Onun hakkında yanlış örnekler getirdiler ve saptılar. Örnekler yanlış olursa yanlış sonuç çıkar. |
10 ile 14 | Bu kez tekrar dirilişteki Allah'ın adaletini ve hesaba çekmesini inkar ediyorlar. Onların ahiret algısı daha farklı. Onların cezalarının kötü olacağını söylüyor. Dar bir yere elleri bağlı atılıyorlar. Bir kez yok olmayı istemeyin, çok kez isteyin. Ölüm isteyemiyorlar zira ölümden sonra tekrar diriliş var. Bu denli umtusuz. (Orada ne yaşarlar ne ölürler.) Cehennem, intak sanatı... |
15 ile 16 | Bu kısımda Allah mümin ile kafirin sonuçlarını kıyaslıyor. |
17 ile 19 | Sorgu ve yüzleşme… Allah müşrikleri ilahları ile yüzleştiriyor. Siz mi yoldan çıkardınız yok kendileri mi yoldan çıktılar? Seni bırakıp başka dost edinmek bize yakışmaz, diyorlar. Ataları yüzünden… Şirk koştukları bile Allah'ı iyi tanıyorlar. Sosyoloji: Bir toplum neden helak edilmeyi hak ediyor? Nimet şımarma, şirk ve ataları taklit. Sonunda yalancı çıktılar taptıkları onları yalnız bıraktılar. Sonuç korkunç azap. |
17 ile 19 | Burada önemli olan bir şey daha var. Hristiyanların ve Yahudilerin din adamlarını Rab edinmeleri gibi… Günümüzde bu durum mübarek adamlar ve din adamları üzerinden nasıl olmaktadır? Bu soruların günümüzde çok iyi ve titiz cevaplanması lazım. Zira şirk en önemli, en öncelikli gündem maddemizdir ve Kur'an'nın en önemli maddesidir. (Ekonomik sebep psikolojik sebebe ve her ikisi birden sosyolojik sonuca götürür. BB) |
17 ile 19 | Dünyada aklına ve iradene sahip çıkmalısın, kimsenin etkisi altında kalıp yoldan çıkma. Kur'an'dan yüz çevirme yoksa peşine düştüklerin seni yalnız bırakacaklar. Bunların sonucu zikri unutmaktır yani vahyi. |
19 | Kim zulmederse korkunç azap… Zulüm, yani şirk. Lokman suresine göre. |
20 ile 24 | Söz yine elçilere getiriliyor. Önceki elçiler de insandı. Bu bir imtihan. Ayırmak için imtihan. Sabır imtihanı. Melek istemeniz ve Rabbinizi görmek istemeniz hep kibir ve büyüklenme sebebiyle oluyor. Sonuç hep taşkınlık ve azap. İsrailoğulları da görmek istemişlerdi. Arap müşrikler de bunu istediler. Peki, şimdi ve bu zamanda bunu isteyen var mı? |
22 | Mehcur… Mahrum bırakılma, yasak… 53. ayet denizlerin ayrılması yasaklanması. 30 ayet he ile mehcur terk edilme. Melek onlara o gün müjdenin yasak olduğunu söyleyecekler. Onların amelleri toz edilecek. Cennetliklerin durumu huzur ve dinlenme olacak. |
24 | Kur'an'nın mesani özelliği burada da var. Önce cehennem sonra cennet. |
25 ile 29 | Kıyametin pişmanlıkları… Melekler yeryüzüne inecekler ama felaket için. (Sadece kafirlere) O gün krallık, saltanat, yöneticilik, ağalık, paşalık kalmayacak ve tek hüküm Allah'ın olacak. Kafirler için zor bir gün olacak. Zalimler (müşrikler) parmaklarını ısıracaklar pişmanlıktan. Keşke peygambere uysaydım... Hak yola girseydim... Vahiy-Resul-Doğru yol. (Yine parmak ısırma 3/119 hırs ve sinirden parmaklarını ısırırlar.) |
28 | Eyvah bana keşke başkasını evliya/dost edinmeseydim… Allah'tan başkasını dost edinmek, evliya edinmek pişmanlıktır. Günümüzde artık bu dostlar kurumsallaştı. Daha doğrusu tarihten bugüne kurumsal hale geldi. Fatır 5 Şeytan Allah ile insanı kandırır. Dost düşman kimdir eğitim gibi. Önder seçimine dikkat et. |
29 | Vallahi Kur'an bana geldi ama beni şeytan ondan uzaklaştırdı. Demek ki Kur'an ile bulunan doğru yolun en büyük düşmanı şeytanlaşmış olanlardır. O yüzden bir an önce Kur'an'a sımsıkı yapışmak lazım. Anlama bahaneleri hemen berhava edilmelidir. Şeytanın en büyük ve en etkili faaliyeti vahiyden uzaklaştırmak. Şeytan tarifi burada bu faaliyeti yapan herkestir. Bu yolla insanı rezil eder ve bırakıverir. Hemen sonraki ayet çok daha dehşettir. |
30 ile 34 | 30.
ayet Resulün, Kur'an'ı terk edenleri Allah'a şikayeti vardır. (Burada geçen
he ile yazılmış mehcur vardır. Anlam alanı geniştir. Alay anlamına geldiği
gibi terk etme anlamı da vardır.) Bu söz ahirette mi dünyada mı söylenmiş
tartışması vardır. Siyak ve sibak ahirette olduğunu söylüyor. Toplumun
takındığı tavır şikayet edilir, kişilerin değil. Burada önemli bir ayrım var.
Bu ayrımı tekrar düşünmeliyim. * Her elçiye kafirlerden düşman var edilmiştir. Yol gösterici ve yardımcı olarak Allah yeter. Yol gösterme ve yardım. |
32 | Kafirlerin
isteği var… Kur'an tek seferde toplu olarak indirilseydi. Neden bunu
istiyorlar? Tefsirciler güya bunu önceki kitapların öyle inmesine kıyasla
olduğunu söylüyorlar fakat delilleri yok. Bunu diğer ayetlere bakarak
anlayabiliriz. İsra 17/93 gökten okunacak bir kitap istiyorlar yani
yapamayacağı bir iş istiyorlar aslında. Parça parça inmesinin sebebini Allah açıklıyor: Kalbini güçlendirmek için... Hem parça olarak indi hem tane tane okundu. Diğer ayetlere bakıldığında nasıl okunacağı da aktarılmıştır. Tertil üzere, düşünerek, yavaşça, anlayarak, düşünerek... Yani hızlıca okuma asla önerilmemiştir. Bunun anlamı nedir o zaman? Kafirlere böyle cevap veren Allah bize nasıl bir tavsiyede bulunmuş oluyor? Aslında bu bir metotdur. Yani konu konu, sure sure, zamana yayarak, anlayarak, yaşayarak, anlatarak... 23 yılda indi. 70 yıl yaşayıp onu anlayamayacağını düşünerek yaşayan bir adam nasıl hesap verecek? |
30 | Ondan
hicret ettiler, yüz çevirdiler, terk ettiler, hükümlerini görmezden geldiler…
Ona iman etmediler… Bütün bunlar terk etmektir. Bu ayeti Mekke dönemine göre
yani ilk muhataplarına göre yorumlarsak bir sonuç çıkar. Şimdiki dönemde
değerlendirdiğimizde de sonuç çıkar. Sadece inanmayanlar terk etmedi
Kur'an'nı iman ettiğini söyleyenler de terk ettiler. Onu okumayanlar, okuduğu
halde başka kitapları ön plana alanlar, ömürleri boyunca diğer adamların
kitaplarından ona sıra getirmeyenler... Din eğitiminde bile Kur'an neredeyse
terk edilmiştir. Râzî, Hz. Enes'in Hz. Peygamber'den şu sözü naklettiğini söyler; ama kaynak vermeden tefsirinde ona yer verir. Biz bunu normal insanın sözü olarak kabul etsek bile bunun çok ilginç olduğunu söylemekte yarar vardır: "Kim Kur'ân'ı öğrenir ve kendisine ilgi duymaksızın, içindekileri düşünmeksizin, onu bir Mushaf olarak başucuna asarsa, kıyamet günü o Kur'ân, onun yakasına yapışır ve: "Ey âlemlerin Rabbi, bu kulun, beni terkedilmiş, unutulmuş bir şey haline getirdi. Benimle onun arasında bugün hükmü sen ver" der. Aslında Kur'an'ı terk edenler Allah'ın yol göstermesini de terk etmiştir. Kimse kimseyi hidayete erdiremez. Sadece Allah erdirir. Birisi birisini hidayete erdirdi demek şirk gibidir. Terk değil mehcur. Elinin altındayken onu yok saymak, hapis tutmak. |
32 | Toptan indirme… Eğitim metodu olarak terstir. Amaç elçinin kalbine yani aklına, hayatına ve tebliğine iyice yerleştirmek… Hem öğrenmiş hem öğretmiştir. Biz de böyle yapmalıyız. |
33 | Kafirler ne tür bir saçmalıkla gelirlerse gelsinler Allah en güzel biçimde bunu bunu tefsir eder yani açıklar. Yani cevap için bile yorulmayacaksın vahiy ile cevap vereceksin bütün iddialara. |
34 | Yüzüstü cehenneme sürülecekler… En kötü yer onların ve yanlış yoldalar. (Mülk suresi 67/22 Yüzüstü sürünerek giden…) |
36 | Vahiy gelir de yüz çevirirseniz toplumsal bir yasa olarak helake gidersiniz. |
35 ile 39 | Tehdit,
hem de açıkça ve örnekler üzerinden. Geçmiş elçilerin durumları sebep sonuç
ilişkisi olarak verilmiş. Toplumlar helak edildiler yalanladıkları için.
Musa, Harun, Nuh, Ad (Hud), Semud (Salih), Ress… Hepsi zalimlikleri
(şirkleri) yüzünden helak edildiler. Şirk hem Allah'a hem insana zulümdür ve
toplumu yok eder. Mekkelilere olduğu gibi o helak edilenlere de eskilerden
örnek getirmiştik... İbret almadıkları için helak oldular. İbret alalım, araştıralım. Vahiysiz toplum parçalanır; yasa. |
40 ile 44 | Şirk ve ahiret anlayışını inkar. Allah basit gözlemler sunuyor insanlara. Bu gözlemler sonucunda ulaşacakları yer Allah'tır. Mekkeliler helak edilen yerleri gördüler. Biz göremedik mi ibret almak için? Peygamberi hakir görüyorlar. Şirkte direnmeseydik bizi de saptıracaktı... Azabı gördüklerinde yoldan sapan kim bakalım... Arzularını ilah edinenler... Onlara aldırma. Sen onlardan sorumlu değilsin. Onların çoğu gerçeği dinlemez, akıllarını kullanmaz (AKIL), hayvan sürüsü gibidir, daha şaşkındır hatta. |
40 | Hayatımızda gözlem çok önemlidir. Gözlemden sonuç çıkarmak için akıl gereklidir. Hem helak edilen toplumlarla ilgili sosyolojik gözlem hem tabiat olaylarının gözlemlenmesi. Bütün bunlardan çıkan basit gözlem sonuçları bile Allah'a götürür ve doğru yola getirir. |
41 | Güvenilir dedikleri adamı şimdi hakir görüyorlar. Sebebi nedir? Onlar gibi seçkin olmadığı için. Çok ilkel bir tavır, bizden değilse bizim gibi değilse kötüdür, bizim sisteme laf ediyorsa kötüdür. İlkel ve çirkef tavır. Şirk hep çirkef bir tavırdır. İman hep nazik ve yumuşak. |
43 | Kendini ilah edinen insan… En tehlikeli şirk çeşidi. Ve fark edilmesi en zor olan şirk. Bunun için insanın aklını kullanması ve kendini sorgulaması, vahye kulak vermesi gerekiyor. Önceki ayetlerde geçenler aslında kendini tanrı edinmişlerdir. Nefs tanrısı kurban ister. (BB) Bu kurban, gerçeğe kulaklarını tıkamak, aklını kullanmamak... Şimdi etrafımıza bakalım... Herkes keyfinin kralıdır ve kimseyi keyfine kahya tayin etmemiştir. Self God. İlkesiz, keyfi insan. |
44 | Şirk insanı hayvandan aşağı yapar, rezil eder. Hayvan aklını kullanamaz çünkü yoktur. Müşrik var olan aklını kullanmadığı için ondan aşağı düşer. Ümitsiz vakadır onlar zira akıl yok. Heva-İçgüdü-Hayvan |
46 | Güneşe, gölgeye vb. İbrahim gibi bak, onun ulaştığı bilgiye ulaş. |
45 ile 50 | Allah
şimdi tabiatı gözlemlememizi istiyor. Basit bir gözlem istiyor. Belki bundan
bir ilim çıkar ama amaç bu değil. Basit bir gözlem bile akılla birlikte
Allah'a çıkar. Gölgeyi gözlemlemek bile Allah'a götürür. Gölgenin hareketi,
hareketsizliği… Gölgenin bağlı olduğu güneş... Gölgeden güneşe geç, onu
gözlemle, sonuç çıkar. Geceyi gözle, ne için, nasıl, neden, niçin... Gündüzü
gözle, neden, niçin, nasıl... Rüzgarı ve yağmuru gözle. Suyu gözle. Her canlı sudan yaratıldı. Temiz suyu gözle. Temiz su ve vahiy benzerliğini gör. Temiz su ile ölü belde canlanır, yine gökten inen temiz vahiy ile ölü/müşrik beden canlanır. Yağmuru gözlemle, şekillerini, çeşitlerini, sürekliliğini, döngüselliğini... Yine insanları ÇOĞU nankörlük ediyor. Yağmur ve Kur'an rahmettir. |
51 ile 52 | Her beldeye elçi (nezir/uyarıcı) gönderilebilirdi ama öyle olmadı. Sebebi sayılmış tefsirlerde… Sen kafirlerin dediklerine bakma. Her şehirde müşrik var niye oralara gönderilmedi elçi, demelerine bakma. "Bununla onlara karşı büyük bir cihâd yap" Yani vahiy ile. Mekki suredir. Söz ile yani vahiy ile cihad BÜYÜK CİHAD. Her belde için olacak cihadın. |
51 | Her beldeye nezir… Yani uyarıcı… Buradan şu sonuç da çıkabilir, hepimiz birer uyarıcıyız, olabiliriz. |
52 | Vahiy ile cihad adam öldürmeyi değil diriltmeyi içerir. İnsan kazanmayı içerir. |
53 ile 55 | İki farklı sudan (denizden) bahsediliyor. Yani önceki ayetlerdeki konunun devamı. İki ayrı inanış ve toplum biçimi. Bunların arasında engeller var ve karışmıyorlar. Şirki ile tevhid arasında çok kesin sınırlar vardır. İnsan da sudan yaratıldı ve soy sop şeklinde sosyal gruplara ayrıldı. Allah kadir çünkü. Buna rağmen Allah'ı bırakıp şirke düşüyorlar, fayda/zarar veremeyen Allah'ın astlarına tapıyorlar. Kafir hep Rabbine karşı şeytanlığın yanında oluyor. Tek köken SU. |
53 | Bu
konu çok can sıkıcı. İlk defa ayeti gördüğümde bunun deniz veya başka bir
şeyle ilgili olmadığını siyak ve sibaktan anlamıştım. Diğer ayetler şunlar: Rahman 19-20, Furkan 53, Neml 61, Fatır 12 Bu arada Kur'an, deniz diye her türlü suyu kastediyor, nehirleri falan. Tatlı sulara da deniz diyor. İbn Kesir güzel bir açıklama yapmış Rahman 19 için. Benim görüşüm bu surede geçen olayın birbirlerine karışmayan şeyler anlamında iman edenlerle etmeyenler olduğu yönünde sosyal bir tespit. (Tefsir okumalarına başlamadan bu görüş kafamda canlanmıştı.) |
56 ile 58 | Elçinin görevleri sayılıyor. Müjde ve uyarı. Hizmetine karşılık ücret istemez, istediği sadece doğru yola girmeleri. Önce müjde sonra uyarı. Öğretim ve tebliğ metodu olabilir. Sonuç olarak da ücret istememek. Allah'a tevekkül edin… Hamd et, tesbih et… Kullarının günahları Allah bilir. |
60 ile 62 | Rahman'ı
tanımıyorlar. Rahman müdahale ediyor zira rahmeti vahiy ile. Seküler akıl
müdahale istemiyor. Güneş, burç, semakandil, nur, ışık… Araştırmak isteyenler için gece ile gündüz... |
59 ile 62 | Göklerin ve yerin yaratılışı 6 gün… Sonra yönetime devam etti. Adı Rahman'dır. Bilenlere sor. RAHMAN ismi hep ön plandadır. Rahman'a secde edin (itaat edin) denilince, Rahman'ı tanımadıklarını söylüyorlar. Secde etmeyeceğiz yani. Nefretleri artar. Allah yüceler yücesidir zira güneşi ve ayı yaratıp burçlar var etti. İman etmek isteyenler için günleri yarattı. Dönüş... Takip edecek şekilde. |
59 | Rahman'ı kime soracağız? Elbette önce vahye. Fatiha suresi ile başlayacağız. Burada bahsi geçen secde, itaat, tapma gibi anlamlara geliyor. Namaz secdesi değil zira kafir ve müşriklere sesleniyor. Kafir ve müşrikler başka inançlara saygı duymazlar. |
64 | Gece ibadeti ile kendini yetiştir ki, gündüz yeni bir hayat kuracaksın. |
63 ile 67 | Yine Rahman… Rahman'ın has kulları tarif ediliyor. Mütevazıdırlar, yürüyüşleri dengelidir, cahiller laf atarsa çirkeflik yapmazlar, barış içinde geçer giderler. İbrahim'in babasına davrandığı gibi. Geceyi ibadetle, secde ile, kıyamda Allah'ın huzurunda geçirirler. DUA: Ey Rabbimiz bizi cehennem azabından uzaklaştır, onun azabı bitmez, nihayetsizdir... Derler. Ne kötü duraktır. Harcama yaptıkları zaman cimrilik ve israf etmezler, dengeli olurlar. |
63 | Yürüyüşte denge… Pısırıkça değil, gururla değil… Vakarla ve tevazu ile. |
65 | Cehennemin sıfatı GARAM. Yakasına yapışıp bırakmayan, Alacaklı gibi ensesinde bekleyen… |
68 ile 69 | Müminler
ne yapmamalı? Allah ile beraber başka ilah aramazlar, çağırmazlar, tapmazlar.
ŞİRK… CİNAYET işlemezler, haramdır. ZİNA etmezler. Kim bunları yaparsa
karşılığını bulur. Kıyamet gününde bunları yapanlara azap katlanmış olarak verilecek. Bir de hor ve hakir olacaklar. Sürekli kalacaklar. Cezanın önceden belirlenip haber verilmesi önemlidir. Cezayı bilmek insanı caydırır. Bilinç oluşturur. |
68 | İnsan bugün nelere ve nerelere yalvarıp dua ediyor, çağırıyor? Azizleri, ölüleri, evliyaları, büyük insanları, elçileri hep aracılar yaptık. Rahman'ın kulu şirke bulaşmamış olandır. |
70 ile 71 | TEVBE.
Bütün bu sayılanlardan sonra tevbe yolu vardır. Tevbe edip, iman eder ve
salih amel ederseniz Allah kötülükleri iyiliklere çevirecek. Amelleri artık
kötülük değil iyilik olacak, değişim bu. Zira Allah çok bağışlayacak ve
merhamet edecek. (Rahim) Allah'a yönelmiş olan zaten onlardır yani, tevbe, iman ve salih amel. |
72 ile 74 | Rahman'ın HAS KULLARI yine… YALAN ŞAHİTLİK etmezler, sahtelik yapmazlar, sahteden uzak dururlar, BOŞ SÖZ duyduklarında yüz çevirip ağırbaşlı geçip giderler. Rablerinin ayetleri hatırlatıldığı zaman SAĞIR ve KÖR gibi yapmazlar. Ve DUA ederler: Göz aydınlığı eşler ve çocuklar/nesiller ver. Bizi takva sahiplerine önder eyle. |
73 | Müminler Kur'an karşısında çok dikkatlidirler. Eğer sağır ve kör kalırlarsa Kur'an'dan uzaklaşırlar. 30. ayete şimdi bir kez daha bakalım. Neden uzaklaşıldığını burası açıklıyor. Ona duyarsız kalırsanız terk edersiniz. Alimlere, mübareklere, büyüklere daha çok kulak verip vahiyden yüz çeviremeyiz. Ayetleri yüceltip anlaşılmaz kılmazlar ve onları yok da saymazlar. Kur'an'ı yastık edinmeyin. |
74 | DUA ve önemi… Gelecek kaygısı taşır mümin. Şimdiyi ynai eşini ve geleceği yani nesillerini düşünür. Böyle dua eder ve bunun için çalışır. Önder yapmak liderlik duası değil. Örnek insanlar, sorumluluk sahibi olan insanlar yap… Örneklikte ve uygulayıcılıkta önderlik. Ailesinin, öğrencilerinin, arkadaşlarının önderi... Zekeriya'nın oğlu için duası... İbrahim'in duası... Ahkaf 15 dua... Aile içi eğitimde duanın önemi. Dua bir bilinç inşasıdır. Dua harekete geçirici sözdür. Önce dua edeni harekete geçirir, gereği için. |
75 ile 76 | Ödüller… SABIR için verilen ödüller. Cennetin en yüksek yeri ve saygınlık. Ebedi kalış. Güzel bir durak. |
77 | Eğer duanız olmasa ne diye değeriniz olsun? Zaten o takdirde gerçeği yalanlamış oluyorsunuz. Bunun cezasını da çekeceksiniz. Dua ile iman birbirini tamamlar. Dua ettiğinize yani çağırdığınıza iman etmişsinizdir. Tevhid inancınız olmasaydı… |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder