29 Nisan 2008

KUSURA BAKMAYIN!

KUSURA BAKMAYIN!
Kusura bakmayın ama, güzel olana bakmakla çirkin olana bakmak arasında iğrenç farklar var.
Kusura bakmayın ama, siz hiç ağlayamıyorsunuz.
Kusura bakmayın ama, elinizden ekmeğinizi alacağım ve yerine pasta vereceğim.
Kusura bakmayın ama, sizi sevmeye devam edeceğim. Bu, dünyanın garantisi.
Kusura bakmayın ama, sizin sesiniz de süt dökmüş kedi gibi çıkmıyor.
Kusura bakmayın ama, bir dahaki sayımda da sizi saymayı düşünmüyoruz.
Kusura bakmayın ama, siz de koltuğu buldunuz heykel istiyorsunuz.
Kusura bakmayın ama, iyi kötü savaşıyorduk siz katliam yapmaya başladınız, benim ne yapmamı bekliyordunuz?
Kusura bakmayın ama, sizi elifle tanıştırdığım halde siz mertekle takılıyorsunuz.
Kusura bakmayın ama, kahvenizi üzümlü yapamam. Yazarlara bu kadar özenilmez ki.
Kusura bakmayın ama, oruç tutmayanları fişlemiyoruz, Connection Cafenin müdavimlerini niye yazıyorsunuz?
Kusura bakmayın ama, bitti, biz bayram yapmayı düşünüyoruz, isterseniz Fransa’ya bir bilet ayarlayabilirim sizin için.
Kusura bakmayın ama, siz tepemde dikilirken bu gülü nasıl koklayabilirim, hem gölge etmeyin gülü solduracaksınız.
Kusura bakmayın ama, bu derneğe kaydınızı yapamayız. Çünkü siz yardım almıyorsunuz.
Kusura bakmayın ama, şu tepeden az önce, birbirlerine yumak misali kaynaşmış biçimde yuvarlanarak inen, yuvarlanırken küçük patileriyle türlü oyunlar yapan, minicik sesler çıkaran, doyasıya oynayan kedileri bile görmediniz.
Kusura bakmayın ama, telgrafın tellerine konmuş bir tek kuş bile görmemişken nasıl oluyor da bu şarkıyı sevebiliyorsunuz?
Kusura bakmayın ama, hem kelsiniz hem fodul. Nasıl berber oldunuz?
Kusura bakmayın ama, sadece okuyabiliyorsunuz, anlamayı öğreten bir kurum da yok ki.
Kusura bakmayın ama, doktorlar ellerinden geleni yaptıkları halde öküz, sizlere ömür. Yani artık duygu ortaklığımız kalmadı.
Kusura bakmayın ama, içinde tren geçmeyen öyküleri sevmediğim gibi içinden tren geçmeyen yerleri de sevmiyorum.
Kusura bakmayın ama, günahlarınızın dökümünü çıkarıp yaymak zorunda değilsiniz.
Kusura bakmayın ama, hamili kart yakînîmdir, diyebileceğim eşyalarımı hep sattım. Zaten benim kartım oralarda geçmez, limiti doldu.
Kusura bakmayın ama, meslekleri guruplara ayırırken hata yapıyorsunuz. Doktorlarla bankerleri aynı haneye yazmışsınız.
Kusura bakmayın ama, sizinle bu konuda yarışamayacağım. Genellikle rüzgarsız yerleri tercih ediyorum.
Kusura bakmayın ama, yazı bitti, siz inatla okumaya devam ediyorsunuz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder