09 Eylül 2010

DENİZ YANGINLARI

DENİZ YANGINLARI
Yağmura tutsak bir gökyüzü...
Ha yağdı ha yağacak.
Yağdı yağacak yağmurlar gibi çağrılısın aşka.
Sarp yolculuklara büyüyen bir fırtına kuşusun şimdi.
Hayretli bir göz ağrısında, ışıyıp yekinerek,
kalbine ağır ağır yürüyünce ırmaklar,
ince huylu ürkek bir şavkıyışın hançeri,
kekik kokulu bir dağın yankısı kesilirsin.

Ay doğuyor zifiri deltasından.
Kanamalı bir yalnızlığın küheylan tılsımını çizeceksin parmaklarınla;
siyah çerçeveli bir günün resmini.
Uğultulu bir hançerken,
şimdi o serseri duygular,
o hayretle çınlayan kelebeklerle bu,
kalbinin belki de en uçurum vaktidir,
böyle aynaya bakınca kuşbakışı uzaktan.

Kanında bir ayaklanma mavisi ve yapraklarını döküyor gök.
Vebalı sularında hayatın, öfken kabarıyor sürgit.
Hep bir veda burcunda tutuyor gövdeni tüy kanatlı rüyalar.
Bir diş umut ağrıyor sürgün bahçelerinde.
Hep üşüyor, çok üşüyor terk edilmiş acılara eklenerek.
Suda kavisleniyor boyuna, denizin ürperen sesi.
Karlı koşusuyla ıslığının, yeniden bir güz telaşıyla geçiyorsun deniz yangınlarından...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder