Perdeler
açıldı…
Önce
Acemi şair çıktı sahneye,
Ardından
rol arkadaşı Nazlı Prenses…
Acemi
şair şöyle bir dolandı sahneyi,
Nazlı
Prenses birkaç adım geri çekildi…
Şair
Nazlı Prensesin gözlerine baktı;
Ve bir
mısra yazdı sözleriyle oracıkta…
Yok yok
bir değil bin mısra…
Uzattı
teker teker Nazlı prensese…
Şair
“Seviyorum” deyince;
Nazlı
Prenses “Arkadaşız” dedi…
Şair “Sevgilim
ol” deyince;
Nazlı
Prenses “İhtiyacım yok” dedi…
Şair
“Sev beni ne olur!” deyince;
Nazlı
Prenses “Böyle şeylerden hoşlanmam” dedi…
İşte tam
o anda
Bir
sessizlik oldu sahnede,
Arkadan
suflörün sesi duyuldu…
Rejisör
oyunları karıştırmıştı…
Senarist
yanlış roller yazmıştı…
Ya da
suflör yanlış okudu…
Nazlı
Prenses Suflöre güvendi;
Verdi
veriştirdi…
Şair ne
dediyse olmadı…
Sonunda
Nazlı Prenses “İstemeden oldu” deyiverdi…
Şair tek
kelime etmedi…
Nihayet
meçhul prens gördü seyirci…
Hak
verdi Nazlı Prenses’e…
Şair
boynu bükük terk ederken sahneyi,
Perdeler
kapandı…
Oyun
bitti…
...
Osman
Said DEMİRYILMAZ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder