GÜNEŞİN ÇİÇEKLERİ
Sema Aydoğan
Yıksan da duvarlarını yeniden başlarsın hayata. Çünkü başlamak zorundasındır, yenilenmelisindir.Eğer olmuyorsa istediklerin; kullandığın malzemeyi, yanlış yolda isen de yolunu değiştirmelisindir.
Neden yıkıntıya uğrar ki insan? Hemen istediği her şey olmak zorunda mıdır? Eğer hemen olmuyorsa, diğer insanlardan farkımız olmadığındandır.
Sartre’ın düşünceleri geliyor aklıma: ‘’İnsan daima olduğundan başka bir şey olma adayıdır.’’
Biz de İbrahim Hakkı Erzurumi olup diyelim ki ‘’ Mevlam görelim neyler, neylerse güzel eyler. ‘’
Nazım Hikmetten alıntı yapalım sonra:
‘’Hayatı ıskalama lüksün yok senin! Her zamanki gibi yaşayacaksın sen. "Acılara tutunarak" yaşamayı öğreneli çok oldu. Hem ne olmuş yani, ....Epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor, kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu? Kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana.Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun aslolan yürektir. Yürek sesi nedir bilmeyenler ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yaşadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte. Sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. Elbet bitecek güneşe hasret günler! Ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini... ‘’
Hayatı ıskalamaya lüksümüz olmasın bizim, İyi haftalar!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder