MEAL OKUMAK
(Kalk ve Uyar'dan alıntıdır.)
MEAL OKUMAK
(Kalk ve Uyar'dan alıntıdır.)
1. Okuyacağımız meali dikkatli seçmeliyiz. Bu konuda
ciddi bir çalışma yapmalıyız. Mümkünse iki farklı meali birden aynı anda
okumalıyız.
2. Meali nüzul sırasına göre okumak daha kolay
anlamamızı sağlayabilir. Mümkünse okuduğumuz bölümle birlikte o zamanı
anlatan (tarihi gerçekliği yüksek) siyer yada tarih kitabı da okumalıyız.
3. Meal okuyarak Kur’an-ı Kerim konusunda uzman olacağımızı
düşünmemeliyiz. Biz okuma, anlama ve yaşamakla yükümlü olduğumuz
Kitabımıza, sadece
anlama konusunda başlangıç yapıyoruz.
4.Okuduğumuz ayetleri kendimiz için okumalıyız. Arkadaş tartışmalarında muarızlarımıza cevap yetiştirmek için okumamalıyız.
5. Meal okuyarak tüm ayetleri en iyi biz anladığımızı ve her konuda artık rahatlıkla konuşabileceğimizi düşünmemeliyiz.
6. Okuduğumuzda; peygamber kıssaları bulacağız. Bunlar sistematik
olarak anlatılmak yerine, çoğunlukla farklı surelere değişik
bölümleriyle dağıtılmıştır. Bunun için, berrak bir zihinle bir puzzle
birleştiriyormuş edasında bu bilgileri bir araya getirmeliyiz. Bu
hikâyelerde verilmeyen bilgilerin peşine değil, verilmek istenen mesaja
ve hikmetlere odaklanmalıyız.
7. Okuduğumuzda; benzetmeler
bulacağız. Eşlerin birbirlerine libas= elbise olmaları gibi... Bu
benzetmeleri dikkatle düşünürsek, Kur’an-ı Kerimin bütünlüğü içinde daha
iyi anlayacağız.
8. Hüküm= kural bildiren ayetleri okuduğumuzda
“işte buldum!” demeyelim. Bunları ve buradaki hükümleri daha doğru
anlayabilmek için bir fıkıh kitabına müracaat edip konuyu enine boyuna
inceledikten sonra sonuca varalım.
9. Allah’ın düşünmeye davet
ettiği varlıklarla ilgili (kevni) ayetlerini bulacağız. Bunları sakin
bir kafayla düşünelim. Unutmayalım ki tefekkür de bir ibadettir.
10.
Bize tuhaf gelen gayb bilgileriyle karşılaşırsak, “İşittik ve itaat
ettik, inandım ya Rabbi!”” demekle birlikte tefsir kitablarından konuyu
araştıralım.
11. Kur’an da adı verilen veya verilmeyen bazı
şahıslardan ve yaptıklarından bahsedilir. Bunun bir hikaye anlatma
metodu olmadığını, bu şahısların birer prototip = ilk örnek olduğunu ve
““Ebu Leheb öldü” diyorlar. Ebû Leheb ölmedi, yâ Muhammed Ebû Cehil
kıt’alar dolaşıyor!” denilebileceğini unutmayalım.
12. Salih
amellerin ve Salih Müslümanların tanıtıldığı yerleri özel olarak not
alıp kendimize örnek alalım. Bunun yanında münafıkların özellikleri
konusunda da dikkatli olalım. Bunlar bizim için bir yol haritası
olabilir.
13. Unutmayalım ki; bütün ayetler öncelikle bize hitap etmektedir. Bir kısmı başkalarına değil!
14. Mümkünse yalnız okumak yerine birkaç kişi beraber okuyalım. Sadece
anlama konusunda müzakere edelim. Müfessir olmaya kalkmayalım. Bunun
için biraz erken olur. Bizden daha aşina olan birisiyle okuyabilirsek en
iyisini yapmış oluruz. Her birimiz farklı meallerden okuyarak anlam
zenginliğine ulaşabiliriz.
15. Unutmayalım ki mealler çevirenin yorumlarını da içerir. Bu yüzden hiçbir zaman tek mealden beslenmeyelim.
16. Her gün düzenli olarak meal okumayı muhakkak alışkanlık haline getirelim. Çocuklarımıza ve eşimize de bunu tavsiye edelim.
17. Okuduğumuz bir fikir kitabı değil bir hayat Kitabı'dır. Bu yüzden
okuduklarımızı anlayıp sonra da yaşamaya çalışalım. Yoksa kitap yüklü
eşekler oluruz.
18. Meali okurken önceden bildiğimiz bilgilerin
bizi yönlendirmesine müsaade etmeyip, meâldeki bilgi ile bizim bilgimizi
test edelim. Örneğin Asiye firavunun karısının ismi değil, firavuna asi
olan / baş kaldıran manasında olduğu gibi.
19. Sonunda da bizlere ve tüm ümmete dua etmeyi unutmayalım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder