Muhalefet Liderlerine Açık Mektup
Mustafa Uysal
Sevgili muhalefet partilerinin liderleri...
Demokrasimizin artık gelişmişlik düzeyini hemen hemen yakaladığı bu zaman diliminde sizden çok şey bekliyoruz. Özellikle demokrasimize verdiğiniz katkıdan dolayı teşekkür ediyoruz. Siz sayın muhalefet partileri liderlerine çok ihtiyacımız olduğu bir dönemdeyiz aynı zamanda. Ülke yönetimlerinin daha iyi, daha doğru ve hızlı çalışabilmesi için muhalefete her zaman ihtiyaç olmuştur. Bu ihtiyacı karşılamak üzere teşkilatlanıp çalışmak her türlü takdirin ötesindedir.
Demokrasimiz ve cumhuriyetimiz aynı yaşta değildir kuşkusuz. O yüzden çok fazla geçmişi kurcalamak da istemiyorum. Bugün muhalefet olmanın değer ve erdemlerini sıralayacak da değilim. Sizlerden beklediklerimizi aktarabilmek için bu mektubu yazdım ve
içtenlikle sunuyorum. Cumhuriyetimizin ilk yıllarında kurulan muhalefet partilerinin muhteşem ve hızlı yükselişi benim her zaman dikkatimi çekmiştir. Muhalefet denildiği zaman aklıma hep bu ilk muhalif partiler gelmektedir. Şu da var ki, halkın teveccühünü hızla kazandıkları zaman dönemin tek parti iktidarı tarafından hemen kapatılıp haklarında vatana ihanete kadar davalar açılmıştır. Bu durum bugün için söz konusu olmadığına göre, siz değerli muhalefet liderleri de o dönemin ilk muhaliflerini örnek alın istiyoruz. Bu safiyane dileğimizdir.
Biz istiyoruz ki, muhalefet partilerimiz projeler üretsinler ve kendilerini topluma kabul ettirerek inandırsınlar, ikna etsinler sonrasında ise iktidara yürüyen yolları hızla kat etsinler. Yüzde 1 olanından yüzde 25 olanına kadar bütün muhalif partilerimizin tek başına iktidar alternatifi olabildiği bir ülke hayal ediyorum. Bu çok mu, lütfen bu çok mu uzak bir hayal? Topluma ve çevreye hiç temas etmemişken yüzde ikilik dilimdeki muhalefet lideri bile tek başına iktidar sözü veriyor meydanlarda ancak bunun komik olmadığını sadece trajik olduğunu üzülerek görüyoruz. Lütfen bizi umutlandırın.
Hemen hemen 13 senedir ne zaman seçim sürecine girsek kimin iktidar olacağına dair bir ön bilgiye sahip olarak süreci yaşıyoruz. Akşam sofralarında çocuklarımızın sorduğu sorular bizi mahcup ediyor. Hiç mi umut yok, diye soruyorlar. Maalesef yine muhalefet değişmeyecek, diyoruz. Bizi bu tuhaf durumdan kurtarın lütfen. Biz ganyanda bile daha mutluyuz kaybettiğimiz zamanlarda bile. Zira aynı cinsler yarışa giriyor, ihtimalleri hemen hemen yakın. Şimdiki durum Amerikan filmleri gibi, filmin sonunda kimin kazanacağını her zaman biliyoruz. Ülke halkı olarak bu eziyeti yaşatmayın bize artık. Her biri birbirinden değerli ve renkli şahsiyetler olan muhalefet partisi liderlerine sesleniyorum: Sayın liderler, tek başınıza dünyayı bile kurtarabilecek cesamette ve kifayette olduğunuzdan son derece eminiz ancak ülke yönetimi ve hükümet konularında tam size ikna olacakken siz birden bire sürpriz olanı tercih ediyorsunuz. Seçim vaatleriniz bizi son derece memnun ve mesrur ediyor. Kahve köşelerinde sürekli sizin vaatlerinizi konuşuyoruz. Bu konuda ayrıca teşekkür ediyorum sizlere. Biz garibanlar, 2-3 ay bile olsa tahıl ambarına düşmüş tavuk kadar mutlu oluyoruz. Lütfen ülke şartlarına daha uygun vaatler vermeyin ki, biz de biraz olsun mutlu olalım. Değerli liderler, sizden ülke şartlarını öğrenmenizi istiyoruz, bunu bize çok görmeyin lütfen. Zaten şunun şurasında dört yıllık iktidar hayaliniz var bari birlikte kuralım bu hayali ve birlikte yaşayalım muhalefetin de iktidar olduğu günleri.
Değerli muhalefet partilerimizin liderleri, hepinizi ayrı ayrı selamlayarak devam etmek istiyorum. Hepinizin varlığı bile demokrasimizin geleceğine dair bir umut bir vaattir. Ne var ki parti içi demokrasi standartları konusunda sanki diktatörce hareket ettiğiniz söylentileri dolanıyor teşkilatlarda. Biz seçmenler elbette böyle densiz söylentilere inanmıyoruz. Biliyoruz ki, hepiniz birer demokrasi havarisi ve tek başınıza demokrasi adası olarak duruyorsunuz. Burada bir latife olarak almanızı istirham ederek söylüyorum ki, sadece duruyorsunuz. Parti içi demokrasi standartlarınızı lütfen ülke standardı haline getirmeyiniz. Biz çok daha ilkel demokrasi standartlarına razıyız. İlkel demokrasilerde en azından herkesin söz hakkı var. Parti içi muhalefet konusunda pek de sabırlı olmadığınız konuşuluyor kulislerde. Hatta parti içi diktatörlükler kurduğunuz da fısıldanıyor. Gerçi medya daha çok hakim konumdakiler için diktatör algısını seslendiriyor ama sizden de fısıltı gazeteleri bahsediyor. Bakın samimiyetle söylüyorum ki, biz bunlara da kulak asmıyoruz. Muhtemelen yalandır. Partinizden kovduklarınız da muhtemelen ya vatan haini yahut davayı satmışlardır. Hak etmişlerdir, oh olsundur nitekim.
Değerli muhalefet liderleri, biz sizleri ana, yavru diye ayırmaksızın seviyoruz ve ülkece takip ediyoruz. Bu ülkenin umut damarlarısınız. Sayın Demirel gibi 7 kez gelip 7 kez gitmenizi değil en azından bir kez gelmenizi istiyoruz. Az önce özetlediğim gibi sadece kendi işinize yoğunlaşırsanız bizi gayet rahatlatmış olacaksınız. Üstelik bu sayede kutuplaşma girişimlerinin de önünü almış olursunuz.
Avrupa'daki muhalefet lideri örnekleri hep önümüzde durmaktadır lakin biz bir kez olsun başımızı çevirip bakmamışızdır. Sahiden. Ancak siz, her ne zaman bir bakanı yahut hükümeti bir olaydan dolayı istifaya davet ediyorsunuz o zaman aklımıza geliyor Avrupa'daki seçim yenilgisi alan muhalif liderlerin o akşam istifa etmeleri. Bir de her olayda bakanı istifaya çağırmanız kamuoyunda bir karşılık bulmuyor. Nitekim ne biz Japonya'yız ne de Japon gibi yaşayan insanlarız. Muhalefet liderleri olarak istifa süreçlerini siz alt kademelerde göstereceksiniz gözümüze soka soka sonra, bunu karşıdan isteyeceksiniz. Emin olunuz bu kez biz, onları istifa ettirene kadar yanınızda dururuz.
Birbirinden değerli ve güçlü, karizmatik sayın muhalefet liderleri, adil ve vicdani bir muhalefet görmek için neredeyse yarım asırdır bekliyoruz. Siz bu kez bunu başaracaksınız sanırım. Aslında biliyor musunuz hükümeti yıkmaya çalışmaktan daha kolaydır adil ve çalışkan bir muhalefet. Üstelik ilki sizi hükümet yapmazken ikincisi ilelebet muhalefetten kurtaracaktır. Sizden dev projeler beklemiyoruz. Sadece hükümetin her yaptığı şeyi bize öcü gibi göstermeyin o bile yeter. Sonuçta bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösteriyor. Olumlu ve iyi yapılan işlere, iyidir deyin hatta, biz bu işi hükümetten daha iyi yaparız, deyin. İçimiz ferahlasın ve sizden bir elektrik alalım. Diğer türlü zaten dinlemek bile fazlalık olarak yorumlanıyor. Nasıl olsa muhalefetin ne diyeceği belli, gibi bir ilgisizlik oluşuyor. Lütfen bizi sevin zira biz sizi seviyoruz. Lütfen bizi bırakmayın, her birinizi daha nice çeyrek asırlar o koltuklarda görmek istiyoruz.
Muhalefet ederken akıllıca çıkışlarınız var ve halk nezdinde olumlu karşılık buluyor. Yalnız biraz daha kibar olursa daha hoş olabilir. Örneğin, sen bilirsin değil de, siz bilirsiniz derseniz bu hoşumuza gider. Yine örneğin, musluklardan kan yerine şerbet falan akıtmanız olumlu bulunur. Yine örneğin, halkın gönlünde yeri olan kurumları kapatma vaadi yerine daha iyisini ve güzelini yapmayı vaat ederseniz de güzel olur. Nihayetinde bidondan bozma, koyundan iyice sürüleriz bazılarımız. Bunları da kazanmamız lazım. İnsanların hepsi aynı değil. Makarnayla beslenenleri de kazanmanız lazım. Onları kazanabilmeniz için seçim öncesi bol vitamin içeren tabletler dağıtılabilir. Halkın refahı ve huzuru için bu çok da öyle lüks bir beklenti değildir.
Değerli muhalefet liderleri, sayın liderlerimiz, muhalefetin inat makamı olarak algılanması halkımızın vicdanını kanatmaktadır. Orası bir inat makamı olmasa gerektir. Bunu bir rekabet, yarış gibi de algılamamalısınız. Bu takım oyunudur ve bayrak yarışıdır. İşte tam da bu yüzden en sevdiğimiz diziyi terk edip, inatlaşan ve bu yüzden gerilen insanlar seyretmiyoruz. Nihayetinde dizi izlemekten süngerleşen bir beynimiz var, lütfen bize acıyınız.
Son olarak, sayın muhalefet liderleri, bu ülke hepimize ait. Zaman zaman bir hükümeti devirmek ve yerine yerleşmek için gerek içeride gerekse dışarıda bazı örgüt yahut yapılanmalarla kol kola havası çizen muhalefet istemiyoruz. Devletin bekası için yarın hükümet başına gelmesi ihtimali olan bir liderin bu tür atraksiyonlardan uzak durması beklentimizdir. Nasıl ki, kahvaltıda güneşin ilk ışıkları çayımızı aydınlatır siz de geleceğimize dair umutlarımızı aydınlatın.
Biz sizin hükümet olmanızı değil hükümet olabilme ihtimalinizi de severiz. Yeter ki, aynı hedefleri ve idealleri kesintisiz sürdürün. Saygı ve selamlarımla, her birinizi hürmetle selamlıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder