29 Nisan 2008

GEL SENİNLE

GEL SENİNLE
Gel seninle Bağdat’a gidelim, inan sormadan da buluruz.
Gel seninle bir berber dükkanı açalım, kuaförlerin ağzı açık kalsın.
Gel seninle çöllerde gezelim, Leyla’yı bulunca nikahımızı kıyarsın.
Gel seninle labirent yapalım ki, farelerin aklı testten geçmişken “bizimkiler”i deneriz.
Gel seninle Sadabad’a... Sahi, huzur ne yana düşer?
Gel seninle yemek yiyelim, özellikle tok karnına yalnız yemek yenmiyor.
Gel seninle tatile çıkalım, iş bize çıkmadan önce.
Gel seninle oyun oynayalım. Ben aşık olayım sen, mühendis.
“Gel seninle aşka hizmet edelim.” Salak şarkıcı!
Gel seninle keşfe çıkalım, yeni mantar türleri var mı bakarız.
Gel seninle çocuklaşalım... Teklifimi geri alıyorum, özür dilerim.
Gel seninle kaz güdelim, kaz sayısı ve tokluk oranları seçimi kazananı belli etsin.
Gel seninle... Boş ver.
Gel seninle ticaret yapalım. Sen al, ben satayım kârını haramîlere verelim.
Gel seninle iki yalnız birey olalım.
Gel seninle... Ah şu Sadabad, gidilemeyen uzaklarım!
Gel seninle kan kardeşi olalım. A negatif olsan da gel.
Gel seninle bir dilim ekmeği bölelim, belki birinin ihtiyacı vardır.
Gel seninle şov yapalım.
Gel seninle “sensiz” “bensiz” bir dünya kuralım.
Gel seninle seyahate çıkalım. Haydi, önce sen gir kalbime.
Gel seninle ülkeyi kurtaralım. İki çay lütfen!
Gel seninle felsefe okuyalım. Sen Eflatun oku ben, Platon!
Gel seninle komşunun kazlarını deve kuşuna döndürelim. Sihirli kelimeleri söyle, “ Benim niye yok?”
Gel seninle kuyuya inelim, bir deliden ip isteriz.
Gel seninle gazete çıkaralım, şurasından asıl!
Gel seninle otuz sekizlere karışalım.
Gel seninle ya da sensiz...
Gel seninle sessizlik yapalım.
,,,,,,,,,,, sen gül topla ben nergizi.............

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder