-Başkaları konuşurken dinlemeyi sever misin?
-Nasıl bir soru bu?
-Çok basit bir soru, yani başkaları konuşurken dinler misin, diyorum?
-Kendi konuşmalarımı dinlemek gibi bir adetim yok.
-Başkalarınınkini?
-Evet, dinlerim yoksa anlaşamayız, değil mi? Meselâ şimdi seni dinliyorum ve bunu sevsem de sevmesem de anlaşabilmek adına yapmalıyım.
-Bunu sormuyorum.
-Biri konuşmazken nasıl dinlerim o halde?
-Soruları benim sorduğumu zannediyordum.
-O, amerikan filmlerindeki repliklerden biri sanırım.
-Kelime oyunu yapma da cevap ver!
-Oyuncak olan kelimeler değil aslında kelimelerin muhatapları.
-Aşk olsun, ne demek istiyorsun şimdi?
-Önce sen söyleyeceksin.
-Neyi?
-Ohoo! Başa döndük.
-Neyin başına? Ben sadece, başkaları konuşurken dinlemeyi sevip sevmediğini sordum.
-Başkalarından kastın ne peki?
-Sorular her şeyi genişletiyor. Bir tek soruyu içinden çıkılmaz hale getirmek üzeresin.
-İçinden çıkılamaz olan bu soru değil aslında, senin bana karşı takındığın tavır.
-Sana tavır aldığım falan yok.
-Evet, var. İnsan sorularıyla tavır alır. Bunu görmemek için ikiyüzlü olmam gerek.
-Altımda buzağı arar gibisin, öküz de değilim üstelik.
-Öyle olduğunu söylemedim zaten. Deyimleri bozarak söylediğin zaman kızdığını anlıyorum.
-Kızdığımı itiraf etmeliyim.
-Öfkeye kimin en çok muhtaç olduğunu tartışalım istersen.
-Hayır, gerek yok.
-Başkaları konuşurken dinlemeyi kim sevmez?
-İnsanlardan bazıları.
-İnsanlardan bazıları, diğer bazıları da sever, öyle değil mi?
-Evet.
-Sen şimdi, benim hangi bazısından olduğumu mu öğrenmeye çalışıyorsun?
-Hayır, tam olarak bu kadar kaba değil.
-Nazik tarafından sorabilirsen belki cevaplarım.
-Kulak misafiri olmayı nasıl bulursun?
-Pek ciddi bulmam.
-Cevap mı yani bu?
-Peki, bu soru mu?
-Basit bir merakı, ucuz heveslerine yem yaptın. Merakımı bağışla.
-Hayır, bağışlamıyorum. Hem bunun basit bir merak olmadığını iddia etmediğim gibi sonuçları itibarıyla çok tehlikeli bir merak olduğunu da söyleyebilirim.
-Az ötende konuşan iki insanı dinlemez misin peki?
-Onları duyacağım muhakkak.
-Duymaktan bahseden kim, dinlemekten bahsediyorum.
-Biliyorsun, bu durumlarda süzekler devreye girer. Ne konuştuklarından, kim olduklarına, nerede olduklarına, benim durumuma kadar birçok unsur var bu durumu etkileyen. Konuştukları şey de çok önemli.
-Yani bana cevap vermeyeceksin?
-Sana cevap verecek miyim?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder