13 Kasım 2009

DANDİNİ DANDİNİ DASTANA!


DANDİNİ DANDİNİ DASTANA!
Müzik olmasaydı, kültürel zımbırtı, anma pıtırtısı, kutlama şeyi, şenlik filanı falanı... Daha bilmem ne kadar faaliyet, ne olurdu acaba? Bilmem ne toplantısı yapılıyor hemen öncesinde müzik. Parti toplantıları bile artık müziksiz olmuyor. En kallavi kültür adamlarımız da anma toplantılarını artık müziksiz yapamaz oldular.

Ne kardeşim, faaliyet yapmayı mı beceremiyorsunuz yoksa halkınız mı müzikten başka bir şeye ilgi göstermiyor? Müzik adamlarının düşürüldüğü durum bir yana, bunca faaliyet de koftiden şeyler olmaktan ileri gidemiyor. Müzik, ne için icra edilir sonra, dinleyici açısından, müzik, ne için dinlenir? Müziğin de suyunu çıkarıp posasını ineklere mi atacaksınız? Yakında bu olacak, demek istiyordum gördüm ki, o da oldu ve inekler bile yemiyor artık.


Düğünleri hiç konuşmayalım. Allah’ın bütün gürültülerini çalıp (çalmaktan başka kelime karşılamıyor çünkü, hırsızlık anlamında bile değil, ÇALGI) ne kadar zıvanadan çıkarıcı ses varsa ortaya dökülüyor düğünlerde, geçelim. İnsanlarımızın faaliyet adına düşünebildikleri, sadece müzik. Ondan sonra ne koyarsan koy sahneye. İzleyici öküzdür nasılsa, yutar.

Müzik adamlarımızın, gerçekten müzik icra edilen yerlerde ve müzik dinlenilmesi için oluşturulan mekanlarda müzik icra etmekten gayrı girdikleri her yol, patika olmaktan başka nedir? Onların bir saygınlıkları var ve gerçek müziğin temsilcileri olarak müziğin sahihliğini korumak zorundalar. Müziği yan unsur, halkı oyalama ve kandırma aracı, çıksın söylesin amaçlı kullanıldığı yerler, onların asla itibar etmemesi gereken yerler. Tanıdıklarım arasında böyleleri var. Onlar, her fırsatta, işlerinin çalgıcılık olmadığını vurguluyorlar zaten. Şu meseleyi bir de bir faaliyet düzenlediklerini zannedenlere veya böyle bir şeye kalkışacaklara anlatabilsem.

Amerika’nın zekamızı alaya alan işgal girişimleri benzeri komik ve aşağılayıcı durumlara ne zamana kadar, katılacağız? Adı, konser olmayan bir faaliyetin konser edasıyla başlaması herhalde, ya failin zekasını ya katılımcının zekasını açığa çıkarıyor. Sonuçta kimin zekası ortaya çıkarsa çıksın, geri bir durum söz konusu. Kültür mantarı yetiştiriciliği daha mantıklı bir sosyal girişim gibi geliyor artık bana.

Bir resim sergisine gelenlerin azlığı, mutlaka müzik eksikliğine bağlanıyorsa, karşılıklı gözden geçirme durumu olmalıdır. Yahu, müzikten başka sanat dalı mı yoktur? Niye yakaladığımızı öpüyoruz sadece? Al işte, şiir de öyle. Lütfen bırakın her işi erbabı yapsın yahut yaptığımız işin erbabı olalım. Müzik, insanoğlunun eline düştüğü gün yara aldı zaten, kötü ellerde ve anlamsız mekanlarda kangren olmasına göz yummayalım. Tabiatın sesini duymamış kulaklardan ve insanoğlunun mekaniğini, estetiğini, ruhunu bilmeyen kişilerden faaliyet beklemiyorum. Soğudum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder