Temtaş Kurucular Kurulundan Ömer Lütfi Diler'in Basın Açıklamasından başlıklar ve video:
Tunçkül'den kimler maaş alıyor? Sonradan kimler yönetime alındı?
Yeni iş teklifi ve fizilibilite ile gelindiğinde kasadaki paralar neredeydi?
Genel Kurullar neden zamanında yapılmadı?
Temtaş Yönetimi halktan neyi gizliyor?
Temtaş neden mahkemeye verildi?
Remzi Özerdem'in olmayan parasıyla var olan hisseleri üzerinden kimler neden oy kullanıyor?
2001 Kara Çarşambasında Temtaş'ın paralarına ne oldu?
Kurucuların parası 14 kat artarken diğer küçük ortakların paraları niçin artmadı?
Kemal Zengin hakemle hesap incelemesini neden kabul etmedi?
Hüsnü Ordu kimleri ikna etti?
Üyelere neden oy kullandırılmadı?
Hükümet komiseri önünde yapılan evrakta sahteciliğe kimler sessiz kaldı?
Kendi kendini oylayarak temize çıkaran yönetimin uygulamalarına niçin sessiz kalındı?
Temtaş'ın sırlarını ifşa etmekle suçlanan kim?
Temtaş'ın ne gibi sırları var?
Temtaş yönetiminde bulunan resmi yöneticiler görev süreleri dolunca ayrılma taahhütlerini neden yerine getiremiyorlar?
İhmaller ihanet boyutuna vardı mı?
28 Mayıs 2012'de niçin genel kurul yapılıyor ve kimler oy kullanabilecek?
Ömer Lütfi Diler'in telefon numarası: 0533.446 12 79. (Kendisi basın açıklamasında belirttiği için buraya alınmıştır.)
Ve daha birçok iddia 1 saate yakın açıklama videolarda. 5 Bölüm.
aa
TEMTAŞ konusunda daha önce çıkmış yazıların linkleri:
http://www.edebya.com/2011/03/temtas-nereye-gidiyor.html
http://www.edebya.com/2011/03/temtas-sorularna-cevaplar.html
http://www.edebya.com/2010/06/temtas-yahut-kazan-dogurdu.html
http://www.edebya.com/2010/06/gundeme-dair-uc-mesele.html
(Aşağıdaki bölüm, HABER TAVŞANLI GAZETESİNDEN alınmıştır. Teşekkür ederim.)
DİLER'DEN "TEMTAŞ" SİTEMİ...
Temtaş’ın Ortaklarından Lütfü Diler,
Temtaş’ın İlk Kuruluşundan Bugüne Yaşanan Gelişmeleri Aktararak Önemli
İddialarda Bulundu.
16 yıl önce Tunçbilek Termik Santrali’nin özelleştirilmesi
sırasında Tavşanlı halkı tarafından kurulan 5600 ortaklı TEMTAŞ şirketinde
bugüne kadar yaşananlarla ilgili bir basın toplantısı düzenleyen hisseder Lütfü
Diler, “yaşananları anlayamıyorum, şirketin yönetim kurulunun yakasını ölünceye
kadar bırakmayacağım” dedi. Diler, “her cezaya razıyım; ama hakkımı sonuna
kadar da mahkemede arayacağım” diye konuştu. TEMTAŞ’ın
ortaklarından Lütfü Diler, TEMTAŞ’ın ilk kuruluşundan buyana yaşanan
gelişmeleri aktararak önemli iddialarda bulundu.
“Bu açıklamayı üzülerek yapıyorum”
Diler, “ Sevgili hemşerilerim, TEMTAŞ şirketi Tavşanlı ‘ı
meşgul ediyor, ben bu işi takip etmekteyim.
Bu iş 16
yıldan beri bu tarafa gelişti. Birde benim şikayetçi olduğum hemşerilerimin
ailelerinden özür dilerim. Bu açıklamaları üzülerek yaptığımı baştan
söylüyorum. Bana darılmayın diye.
TEMTAŞ şirketi malum 1996 yılında
Tunçbilek termik santralinin özelleştirilmesi üzerine kuruldu. Özelleştirme
ilan edildikten sonra, kurucular teşekkür etti. Kurucuların içinde bende varım.
90 kişi 380 TL para yatırdık. 30 milyar lira sermaye ile, kurulduktan sonra
vatandaştan 150 mark, 100 dolar ve
tahmin ediyorum 100 TL şeklinde hisse
senedi ile vatandaşa açtı. 1 milyon 600
veya 650 bin dolar toplandı bize söylenene göre. Bu para tahminime göre
8-9 sene yerinden hiç kımıldamadan bir iki bankada faize yattı. TEMTAŞ
şirketinin kuruluşuna sevinenlerden biri olduğum için çocuğumuza istikbal olur
diye.
“150 bin dolarlık hisse senedi aldım”
150 bin dolarlık hisse senedi
aldım. Parasını da gününde yatırdım. Hüsnü Ordu’nun ilk teşekkür ettiği insan
benim sanırım. Kurucular bile parasını zamanında ödemeyenler kendilerini
biliyorlar. Bu 1 milyon 650 bin dolar,
senelerce şirkete devir olmadı. Yönetimin ukdesinde kaldı. Toplanan bu para
5600 kişinin parası. Bankada faizde kaldığı zaman % 60 getirisi olması
gerekirken benim hesaplarıma göre, merkez bankasının donelerine göre
hesaplanmıştır. Hesaplar bir türlü ortaya çıkmadı yani bize bildirilmedi.
Sorduğumuzda banka kapandı bizde hesapları yok dediler bize bir şey
söyleyemediler. Sadece 90 kişinin parası 14 kat artmış. Bunların içinde bende
varım. Bu 90 kişi paralarımızı 2007 yılında kanunsuz olarak paraları dağıtıldı.
Devlet
termik santralinin özelleştirmesinden vazgeçince söyledik gidin bu parayı
dağıtın diye . Hüsnü beyin ifadesine göre genel kurul kararı lazım, yada
mahkeme kararı lazım. Tamam kardeşim genel kurul ise biz buradayız. Topla genel
kurulu dağıt milletin parasını madem bir iş yapmayacak.
Fakat her
nedense para dağılmadı. 2007 yılı geldiğinde seçimlere 3-3,5 ay kala 500-600
kişi belediye salonunda toplandık TEMTAŞ ortağı. Hüsnü bey 2 bankanın müdürünü
de yanına aldı. Onlara teyit ettirmek sureti ile para duruyor mu diye. Evet
onlarda duruyor dediler. Duranın miktarı belli değil. Beni çok üzen bir konuşma
yaptı. Bende cevabını orada verdim tabi ki. Ordu, “Benim kızlarım yapılan
dedikodulardan çok rahatsız oldu üzüldüler, sizlere hakkımı helal etmiyorum bu
dedikoduyu yapanlara” dedi. Ama ben işin aslını biliyorum. Fakat söyleyemiyorum
çünkü ispatı bende değil. Benim yaptığım
o hakaretlere karşı hesapları yüzüme çarpmaları lazımdı. Bunu hiçbir zaman yapmadılar. Güya kibar
davrandılar.
“Keşke kibar olmasalardı da o hesapları
yüzüme çarpsalardı”
“Bu işin sonunu ölene dek bırakmayacağım”
Keşke kibar
olmasalardı da o hesapları yüzüme çarpsalardı. Her türlü hesaba her türlü
cezaya razıyım bu hesapları önüme getirirlerse. Dağılan para 2 milyar 700 milyon idi bunun %
80’nini dağıtıyoruz dediler dağıttılar. Benim hisseme de yatırdığım 150 bin marka
karşılık 86 milyar para almam lazımdı gittim aldım. Bu para dağıldıktan sonra
ihtirazi kayıtla bankadan şirketin verdiği bir pusula ile gidip aldık. Bunu
aldım hesapladım aldığım para şirketin %80 ni dağıldığına göre aldığım parayı
oranladım tahminen 3.2ye tekamül ediyor.
Halbuki ben kuruluşta yatırdığım 150 bin
mark toplanan bu parada hesapladığım zaman bu para 6.2 idi para dağıtılırken
3.2 ye düşüyor. Bunun sebebini defalarca sordum; işte Yılmaz yaptı, Mustafa
yaptı vesaire şeklinde hesapları bir türlü çıkaramadılar.
Genel kurulda
da söz konusu yaptım. İbrahim Ayaşlı orada olan 40 kişi şahittir. “İspat
edemezsin ki, banka kapandı ben ne yapayım” dedi. 5000-6000 kişinin itimat
ettiği yönetim kurulu bunların hesabını tutmadı mı? Haksızlığa uğrayan hakkını
aramaz ise dilsiz şeytandır sözüne istinaden dilsiz şeytan olmak istemedim. Ve
hakkımı aramak üzere mahkemeye başvurdum. Birinci mahkemeyi kaybettik her nedense, sonra
ikinci mahkemeye verdim onu da kaybettim,
sebebini hakimlerimiz biliyor. Şimdi temize gittim. Bu yapılan
gizliliğinin sebeplerini araştırmaya başladım. Hatta bana TEMTAŞ’la kafayı
bozdu dediler. Bozdum kafayı. Kafayı bozdum ama aklım başımda…. Ölünceye
kadarda bu işin başını bırakacak değilim.
Biraz ana
sözleşmeden bahsedeyim. Bu sözleşmedeki şeylere neden uyulmadığını siz muhakeme edebilirsiniz ben anlatmaya
çalışayım. Ana sözleşme hükümlerine göre
her genel kurul öncesi 90 kişi hükümet nezdinde toplanır. Allah rızası için bir
kez yapmadılar. Ben bunu defalarca
uyardım. Bu keyfi bir mesele değil diye. Bunu kimse tınmadı. Ana sözleşmede
diyor ki vekalet oyları 200 hisseyi
geçemez bir kişi başkasına vekalet
edecekse 200 hisseyi geçemez diyor. Mustafa Ünal 2006 veya 2003 genel kurulunda sadece kendi ismi ile başka hiç vekalet
kullanan yok tam 1700 kişiye vekalet etti bir kişi…. Halbu ki ana sözleşmede
diyor ki… 200 hisseyi geçemez diyor. 1700 oy kullandı.. Başka genel kurulda
gene Mustafa Ünal 560 hisseye oy kullandı. Kendi kullandığı oydan başka. 560 hissenin oy
kullanıldığı genel kurulda tutanağında öyle
bir şey yapılmış ki ben bunu mahkemeye de sundum kendilerine de söyledim. Gene kaale
alan olmadı. 560 hisseye vekalet edildiğini sayfanın başında yazıyor. En
sonunda hükümet komiserinin imzaladığı yerde 181 yazıyor. Yani bunu bilerek yapıyorlar. Evrakta sahteciliktir bunu bilemem artık. Onu mahkeme karar verir. Mustafa Ünal bana, bu
dedikodularla ilgili bunları pek konuşmak istemiyorum ispatı bende değil
vatandaş biliyor haberi olduğunu sonra
Yılmaz Cezayirli ona gittim onunda haberi olduğunu gördüm, açık söyleyeyim çok üzüldüm. Buna rağmen
denetçide ses çıkarmadı, yönetim kurulundaki Mustafa Ünal da ses çıkarmadı. Bu
oyun isterlerse mahkeme açık verebilirler. Bu oyun devam etti bu güne kadar.
5600 kişiye ağza baktırdılar.
“Bana göre zulüm ettiler”
Bana göre zulüm ettiler. Çünkü burada
vatandaşın parası var. Ne olduğu belirsiz. Ondan sonra dedikodu ayyuka çıkmış.
Kimsenin umurunda değil. Bir tek şey
umurlarında biz bu genel kurulu nasıl atlatırız.
Çok enteresan
bir şey oldu. Allah rahmet eylesin Remzi Özerdem 85 veya 87 bin mark yatırmış
her nasılsa sıkışmış bu parayı birkaç günlüğüne emanet verin demiş ondan sonrada yerine
getirip yatırmamış. Ama bu kanunsuz olarak verilmiş. Dikkat edin bakın Remzi
Özerdem’in parası yok içerde ama hissesinin adedi belli. Bunu 4 yönetim kurulu
üyesi İbrahim Ayaşlı, Mustafa Ünal, Kemal Zengin, birde Nazmi Sarı bunlar 4’e
bölmüşler genel kurullarda bunun hissesini kullanıyorlar. Ben bunu hem yazdığım mektuplarda ayrıca 5
tane mektup yazdım ve hiç birine cevap alamadım onu da belirteyim. Fakat her
mektuptan sonra Hüsnü Ordu ve Mustafa Ünal özel seanslar tertip ettiler beni
ikna etmek için; edemediler fakat ben enayiliğime doymayayım inandım. Sözlerine inandım. En sonunda bugüne geldik. Yılmaz Cezayirli’ye baştan aşağıya anlattım
2001 yılı kara çarşambası banka faizlerinin TL üzerinden %7400 çıktığı gün oldu
ne olduysa. Buradan açıkça soruyorum onlar kendilerini biliyor. Buradan
şahitlik yapar mısınız? Konuşurlarsa her şey açığa çıkacaktır. İş buraya kadar
geldi benim mağdur olduğumu zarar ettiğimi kendileri çok iyi biliyorlar. 2006
yılındaki kongrede hararetli tartışmalarımız oldu. Hisarcık belediyesinin bir
projesi vardı Nihat Helvacı onunla sohbet ederken Esire de ki su bomboş akıyor
58 derecelik su. Bu su neden bomboş akıyor reis bey dediğimde Fizibilitemiz var
hazır ama para yok dedi. Ben bu işi Tavşanlı TEMTAŞ’ta aldım fizibiliteyi getirdim,
yönetim kurulunu 3 ayda toplayabildim Hüsnü Ordu yine gelmedi. 3 ay sonra fizibiliteyi verdim tetkik
edelim haber verelim dediler sonra sordum ne oldu diye, Hüsnü Bey riskli diyor
dediler. Bende 2006’daki genel kurulda dedim Karadeniz’in altından petrol
getiriyorsunuz risksiz hamam köyden Hisarcık a riskli… takdir sizin dediler ve
o işte öyle kaldı. Ama şimdi aklım eriyor. Para yokmuş… Ben para var biliyorum.
Bundan bizim haberimiz yok tabi ki.
“TUNÇKÜL yapıldı oda ayrı bir dert”
Bu arada TUNÇKÜL
yapıldı oda ayrı bir dert tabi. TUNÇKÜL yönetimini TEMTAŞ yönetim kurulu 4
yönetici arkadaşı orada görevlendirdi. TUNÇKÜL’ün her türlü karı her sene TEMTAŞ’a
gelir TEMTAŞ’ın kasasına girer. Tahminen 200 300 milyar lira senelik karı var ilk sene zarar etmiş ondan sonra çimento ortak
olmuş yarısı onlara satılmış o günden beride 200 milyarlık kar getiren bir yer.
“Ayın 28’inde Genel Kurul var”
“Bıçak kemiğe dayandı,son günlere gelindi”
Bu gün bu toplantıyı yapmamın sebebi
10 gün önce falan davetiye geldi, TEMTAŞ genel kurulu ayın 28’inde saat 6
da G.L.İ. lojmanında toplanacak diye.Ben
bunu 5600 ortaklı yere sadece 90 kişisi onlara davetiye gidiyor. Ötekilere de
ticari sicil gazetesinde yayınlanıyor. Ben vallahi hiç okumadım ticaret sicil
gazetesini Belki 10 senedir. Okuyanınız var mı bilmiyorum. Vatandaş nereden
görecek onu. Bıçak kemiğe dayandı son
günlere gelindi. Daha önceki genel kurullarda Remzi Özerdem’in parası olmayan
hissesine oy kullanan yönetim. Benim kaç hisseye oy kullandığımı 15 yıldır herkes biliyor. Bende bu enayiliğime
doymayayım elimizde ki hisse senedini ispat eden dokümanı en az 1 hafta evvel şirket
merkezine götürüp orada listeye kayıt edileceğini bilmiyordum. Kimsede
uyarmadı. Vatandaştan da kimseyi uyarmadılar. Türk ticaret kanununda okuyunca
anladım.
Yapılan şey
şu: Genel kurul toplanır, bilanço okunur , denetçi raporu okunur , ibra için oy
kullanılır , faaliyetler anlatılır, dilek temenni güle güle yarım saat. Hepsi
bu… Halbuki bu 5600 kişi bu insanların ağzına bakıyor. Bu arkadaşlar ilk
seçildiklerinde belediye reisi kaybettiği zaman ticaret odası sekreteri ticaret
odasındaki görevi bittiği zaman bakkallar derneğini bıraktığı zaman bunlar
istifa edecekler yerine seçilenler gelecek. Böyle konuşuldu bize. O
günden bu yana ölümden başka kimseyi
ayıramadı buradan. Sebebini vatandaşların izahına bırakıyorum. Neden olduğunu
bu anlattıklarımdan çıkartırsınız.
“Bu oyu kullanmazsam mahkemeye gideceğim”
“3.7 kilo evrak var elimde”
TEMTAŞ
merkezine götürdüm benim şu hisse
senedim 21 bin 700 küsur oy hakkım var, bunu listene işler misin dedim Tamam
dedi götürdü. Ertesi gün sordum, engin
işledi mi dedim- hayır dedi- neden peki dedim -İbrahim Agabey ve Kemal Agabey
sordum onlardan habersiz bir şey yapamıyorum işleme dediler. Peki dedim bende bir dilekçe yazdım Kütahya
Sanayi Müdürlüğüne şikayet ettim bu gün. Sanırım İbrahim Ayaşlı demiş işleme dursun
diye. Hisse senedim hala orada. Bu
kendilerinin son genel kurul olduğunu hissettikleri için işlemediler beni. Bende bu oyu kullanmazsam
mahkemeye gideceğimi herkesin önünde söylüyorum. Bu oyu bana kullandıracaklar. Ama şunu
söyleyeyim yaptığım şikayette birde 325. madde var Türk ticaret kanununun. 325.
maddede diyor ki yani yönetim kurulu lüzumlu defterleri tutmak ve muayyen
içinde geçen iş yılına ait bilançoyu kanun hükümleri gereğimce tanzim ve umumi
heyet genel kurul toplantısından en az
15 gün önce pay sahiplerini mükellef etmek ile mükelleftir. Hiçbir sefer yapılmadığı gibi bu sefer gene
yapılmadı. Bugün Ömer Davutoğlu’ndan
benim zorlamamla bilanço şirket merkezine gitti ben şikayetimde onu da yazdım ve almadım. Bilançonun yanında denetçi raporu
olması lazım. Denetçiye sordum Mesut Kaplan dışarıdaymış. Oda gelmemiş. Pay
sahiplerine mektup gönderilmiyor. Genel kurul tarihini belirtmek üzere. Neden gönder miyorsun dediğimde bizde isimleri
yok diyorlar. Bizim var kurucuların. İşlerine gelen ortaklarında var. Fakat
umumi vatandaşa gitmiyor. Genel kurula dağıtmak üzere bir bildirim hazırladım.
Olmazsa birer tane veririm dedim neler söyleyeceğimi. 3.7 kilo evrak var
elimde. Genel kurula da gelmeyeyim dedim zaten benim istediğimde bu. Ve genel
kurula da gitmedim. 3 gün sonra Adnan Yazıcı’yı Kemal Zengin’e yolladım, işte
ben Lütfü Diler’in bilir kişisi olarak geldim dedi. Kemal Zengin bende bulamam
edemem şeklinde söyledi. Ben açıkçası beynimden vurulmuşa döndüm bana
yakışmayan bir şekilde mektup yazdım. Tahmin
ediyorum Hüsnü Ordu da okumuştur. Elimde de var. Yönetim kuruluna son bir yazı
yazdım ben suç duyurusunda bulunacağım haberiniz olsun bakın içinizde
bilmeyenleriniz vardır. Size de izah edeyim diye onlara da tek tek mektup
yolladım. 20 günde mühlet verdim gene ses çıkmayınca Allah affetsin suç
duyurusunda bulundum.
Senelerdir yapmadığım şeyi yapmayacağım şeyi üzüleceklerini
bile bile bütün çocuklarından damatlarından arkadaşlarından kardeşlerinden özür
diliyorum ben bunu istemeyerek yaptım. Ama yapmaya mecburum hakkımı arıyorum. Dilsiz
şeytan olmamak için. Yaşım 69 oldu ölünceye kadarda bırakmayacağım bu işin arkasını.
Hepinizin huzurunda da vasiyet ediyorum. Bu işin peşi bırakılmayacak. Ne olursa
olsun. Beni şikayet edecekti İbrahim Ayaşlı şirketten atacaktı dediler ki Mustafa Ünal’la ikisi şirketten
atacağız neden? Sen şirketin sırlarını
ifşa ediyorsun sır mı var şirkette dedim sesi kestiler. Atsalardı göreydim. Nazmi ağabey bizde seni mahkemeye vereceğiz. Vallahi
bekliyorum verin. Vermezlerse hatırım
kalsın.. Keşke verseler de şu hesaplar ortaya çıksa. Veremezler! Ben kimseye ne
dargınım ne kırgınım Nazmi ağabeyle atıştık özürde diledim, oda diledi bitti.
Hiç kimseye de düşmanlığım yok. Ama Hakkımı arıyorum. hakkını aramayan dilsiz
şeytandır…..! ben söylemedim. Kimin
söylediğini herkes biliyor. Yönetim kurulunun tamamını Tavşanlı televizyonunda
açık oturuma davet ediyorum. Herkesin önünde tartışalım. ben açığım tek
başımayım. Teşekkür ediyorum. (Haber: Haber Tavşanlı Gazetesi'nden alınmıştır. http://www.medyakutahya.com/haberler/haberdetayi/13/427/diler-39den-temtas-sitemi)