KUR’AN KENDİSİ
HAKKINDA NE DİYOR?
Bu, Arapça bir Kur'an olarak, âyetleri bilen bir kavim için
ayırt edilip açıklanmış bir kitaptır. (FUSSİLET/3)
Ve işte biz o Kur'ân'ı Arapça bir hüküm olarak indirdik.
Yemin olsun ki, eğer sen, sana vahiyle gelen bu bilgiden sonra onların
keyiflerine uyacak olursan, sana Allah'dan ne bir dost vardır, ne de bir
koruyucu. (RA'D/37)
Muhakkak ki, biz onu anlayasınız diye Arapça bir kitap
olarak indirdik. (YUSUF/2)
-
Gönderilişinin bir çok hikmeti vardır
De ki: "Şahitlik yönünden hangi şey daha
büyüktür?". De ki: "Allah, benimle sizin aranızda şahittir ve bana bu
Kur'ân vahyolundu ki, onunla hem sizi, hem de sizden sonra kendisine
ulaşan
herkesi uyarayım. Allah'la beraber başka ilâhlar olduğuna siz gerçekten
şahitlik eder misiniz?" De ki: "Ben buna şahitlik etmem".
"O, ancak ve ancak bir tek ilâhtır ve gerçekten ben, sizin ortak tuttuğunuz
şeylerden uzağım"de. (EN'AM/19)
Bu Kur'ân, kendisiyle uyarılsınlar, Allah'ın ancak bir tek
ilâh olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye insanlara
gönderilmiş bir tebliğdir. (İBRAHİM/52)
Elif, Lâm, Râ. Bu Kur'ân öyle büyük bir kitaptır ki,
insanları Rablerinin izni ile karanlıklardan aydınlığa, her şeye galip ve hamde
lâyık olan Allah'ın yoluna çıkarman için onu sana indirdik. (İBRAHİM/1)
Onu dosdoğru (bir kitap) olarak (indirdi) ki katından
gelecek şiddetli azaba karşı (insanları) uyarsın ve yararlı işler yapan
müminlere kendileri için güzel bir mükafat bulunduğunu müjdelesin. (KEHF/2)
(Ey Muhammed!) Onlara de ki: "Kur'ân'ı Cebrail, iman
edenlere sebat vermek, müslümanlara bir hidayet ve bir müjde olmak için
Rabbinin katından hak olarak indirdi. (NAHL/102)
(Ey Resulüm!) Biz, sana bu kitabı (Kur'ânı) sırf hakkında
ihtilafa düştükleri şeyi insanlara açıklaman için ve iman edecek topluma bir
hidayet, bir rahmet olsun diye indirdik. (NAHL/64)
(Ey Muhammed!) Biz Kur'ân'ı senin dilin üzere kolaylaştırdık
ki, onunla Allah'tan korkup sakınanları müjdeleyesin, inat edenleri de
korkutasın. (MERYEM/97)
(Bu), diri olanları uyarmak ve kâfirlere de azab sözünün hak
olması içindir. (YASİN/70)
-
İnsanlara bir öğüt ve uyarıdır
Bu Kur'ân, kendisiyle uyarılsınlar, Allah'ın ancak bir tek
ilâh olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye insanlara
gönderilmiş bir tebliğdir. (İBRAHİM/52)
Bu Kitap (Kur'ân), kendinden önceki kitapları tasdik eden, şehirler
anası (Mekke) halkını ve çevresindeki bütün insanlığı uyarman için indirdiğimiz
mübarek bir kitaptır. Ahiret gününe iman edenler bu Kitab'a da iman ederler ve
onlar namazlarına da devamlıdırlar. (EN'AM/92)
Hayır, hayır, O kur'ân kuşkusuz bir öğüttür.
Dileyen onu düşünür. (MÜDDESSİR/54-55)
Andolsun ki biz size açık açık bildiren âyetler, sizden önce
yaşayıp gitmiş olanlardan örnekler ve takvaya ulaşmış kimseler için öğütler
indirdik. (NUR/34)
Biz, bu Kur'ân'da akıllarını başlarına almaları için türlü
şekillerde (ikaz ve ihtarı) açıkladık. Fakat bu açıklamalar ancak onların
nefretini artırmıştır. (İSRA/41)
Bu (Kur'ân) insanlar için bir açıklama, Allah'dan gereğince
korkanlar için doğru yolu gösterme ve bir öğüttür. (AL-İ İMRAN/138)
O hiç kuşkusuz, takva sahipleri için unutulmayacak bir
öğüttür . (HAKKA/48)
De ki: "Şahitlik yönünden hangi şey daha
büyüktür?". De ki: "Allah, benimle sizin aranızda şahittir ve bana bu
Kur'ân vahyolundu ki, onunla hem sizi, hem de sizden sonra kendisine ulaşan
herkesi uyarayım. Allah'la beraber başka ilâhlar olduğuna siz gerçekten
şahitlik eder misiniz?" De ki: "Ben buna şahitlik etmem".
"O, ancak ve ancak bir tek ilâhtır ve gerçekten ben, sizin ortak
tuttuğunuz şeylerden uzağım"de. (EN'AM/19)
Ancak Allah'tan korkan kimse için bir öğüt olarak
(indirdik.) (TAHA/3)
Bu, sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır ki, insanlar onun
âyetlerini düşünsünler ve temiz akıl sahipleri ibret alsınlar. (SAD/29)
-
Benzeri kesin olarak yazılamaz
"Onu o (peygamber) uydurdu" mu diyorlar? De ki;
"Haydi siz de onun gibi bir sûre getirin ve Allah'dan başka,
çağırabileceğiniz kim varsa onu da yardıma çağırın. Eğer sözünüzde sadık iseniz
(bunu yapın). (YUNUS/38)
Ey Muhammed! De ki: "Yemin olsun, eğer insanlar ve
cinler bu Kur'ân'ın benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine
yardımcı olsalar bile, yine onun bir benzerini meydana
getiremeyeceklerdir." (İSRA/88)
-
Allah'ın koruması altındadır
Rabbinin sözü hem doğrulukça, hem de adaletçe
tamamlanmıştır. O'nun sözlerini değiştirebilecek hiç kimse yoktur. O,
işitendir, bilendir. (EN'AM/115)
Hiç şüphe yok ki, Kur'ân'ı biz indirdik, elbette onu yine
biz koruyacağız. (HİCR/9)
Korunmuş bir kitaptadır. (VAKIA/78)
Ona ne önünden, ne de ardından batıl gelemez. O hüküm ve
hikmet sahibi, öğülmeye layık olan Allah tarafından indirilmiştir.
(FUSSİLET/42)
-
Açık ve anlaşılırdır
(Ey Muhammed!) Biz Kur'ân'ı senin dilin üzere kolaylaştırdık
ki, onunla Allah'tan korkup sakınanları müjdeleyesin, inat edenleri de
korkutasın. (MERYEM/97)
İşte biz onu (Kur'ân'ı) böylece, apaçık âyetler olarak
indirdik. Şüphesiz Allah dilediğini doğru yola eriştirir. (HAC/16)
Ve Allah âyetlerini size açıklıyor. Allah, (işin iç yüzünü)
çok iyi bilir, tam bir hüküm ve hikmet sahibidir. (NUR/18)
Allah, size Kitab'ı (Kur'ân'ı) açıklanmış olarak indirdiği
halde, ondan başka bir hakem mi arayayım? Kendilerine kitap verdiklerimiz, o
Kur'ân'ın, gerçekten Rabbin katından hak olarak indirilmiş olduğunu bilirler. O
halde sakın şüphe edenlerden olma. (EN'AM/114)
-
Ayrıntılı açıklanmıştır
Elif-Lâm-Râ. Bu öyle bir kitaptır ki, âyetleri muhkem
kılınmış, sonra da herşeyden haberdar olan hikmet sahibi Allah tarafından
âyetleri ayrıntılı olarak açıklanmıştır (HUD/1)
Suçluların tuttuğu yol açığa çıksın diye, âyetleri işte
böyle genişçe açıklıyoruz. (EN'AM/55)
Kara ve denizin karanlıklarında yolunuzu bulasınız diye
yıldızları sizin için yaratan O'dur. Şüphesiz biz, bilen bir toplum için
âyetleri geniş bir şekilde açıkladık. (EN'AM/97)
De ki: "O'nun üstünüzden ve ayaklarınızın altından azab
göndermeye, yahut sizi fırkalara ayırıp kiminizin kiminize hıncını tattırmaya
gücü yeter". Bak, âyetlerimizi nasıl inceden inceye açıklıyoruz ki, onlar
iyice anlasınlar. (EN'AM/65)
İşte Rabbinin doğru yolu budur. Şüphesiz biz, hatırlayıp
ibret alan bir kavim için âyetleri geniş bir şekilde açıkladık. (EN'AM/126)
-
Allah'ın nurudur
Ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Halbuki
kâfirler hoş görmese de Allah nurunu tamamlayacaktır. (SAF/8)
Ey insanlar! Size Rabbinizden bir delil (Muhammed) geldi ve
size apaçık bir nur indirdik. (NİSA/174)
Ey kitap ehli! Kitaptan gizlemiş olduğunuz şeylerin çoğunu
açıklayan, çoğundan da vazgeçen peygamberimiz size geldi. Ayrıca size,
Allah'tan bir nur ve apacık bir kitap da gelmiştir. (MAİDE/15)
İşte biz böylece sana da emrimizden Kur'ân'ı vahyettik.
Yoksa sen kitap nedir? İman nedir? bilmiyordun. Fakat biz onu bir nur kıldık.
Onunla kullarımızdan dilediğimizi doğru yola iletiyoruz. Şüphesiz ki sen de
insanları doğru bir yola götürüyorsun. (ŞURA/52)
Artık Allah'a, Resulüne ve indirdiğimiz nura (Kur'ân'a)
inanın. Allah yaptıklarınızdan haberdardır. (TEGABÜN/8)
-
İman edenler için şifa, hidayet ve rahmettir
O, güzellik ve iyilik yapanlar için bir hidayet ve
rahmettir. (LOKMAN/3)
Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüller derdine bir
şifa, müminlere bir hidayet ve rahmet geldi. (YUNUS/57)
(Ey Resulüm!) Biz, sana bu kitabı (Kur'ânı) sırf hakkında
ihtilafa düştükleri şeyi insanlara açıklaman için ve iman edecek topluma bir
hidayet, bir rahmet olsun diye indirdik. (NAHL/64)
Biz Kur'ân'dan, iman edenler için bir şifa ve rahmet kaynağı
olan âyetler indiriyoruz. Zalimlerin de ancak zararını artırır. (İSRA/82)
Ve o, müminler için gerçekten bir hidayet rehberi ve
rahmettir. (NEML/77)
Onlara (arzularına göre) bir âyet getirmediğin zaman,
derleyip toplasaydın ya derler, sen de de ki; ben ancak Rabbimden bana ne
vahyolunuyorsa ona uyarım, işte bütünüyle bu Kur'ân, Rabbinizden gelen
basiretlerdir (kalp gözünü açacak beyanlardır), iman eden bir kavim için hidayettir,
rahmettir. (A'RAF/203)
Bu (Kur'an) insanların kalb gözünü açan bir nur, kesin bilgi
edinmek isteyen bir toplum için de hidâyet ve rahmettir. (CASİYE/20)
Sen, bu kitabın sana vahyolunacağını ummuyordun. Bu ancak
Rabbinden bir rahmettir. O halde sakın kâfirlere arka çıkma! (KASAS/86)
Biz o gün, her ümmet içinde, kendilerinden kendi üzerlerine
bir şahit göndereceğiz. Seni de onların üzerine şahit getireceğiz. Bu kitabı
da, her şeyi açıklayan ve müslümanlara doğruyu gösteren bir rehber, bir rahmet
kaynağı ve bir müjdeleyici olarak indirdik. (NAHL/89)
-
Sözlerin en güzelidir
Allah, kelamın en güzelini ikizli, ahenkli bir kitap olarak
indirdi. Ondan Rablerine saygısı olanların derileri ürperir. Sonra derileri de,
kalpleri de Allah'ın zikrine karşı yumuşar. İşte bu Allah'ın rehberidir. Allah,
onunla dilediğini doğru yola çıkarır. Her kimi de Allah şaşırtırsa, artık ona
doğru yolu gösterecek yoktur. (ZÜMMER/23)
Hem sözün güzelini işitecek duruma ulaştırılmışlar, hem de
övülmeye layık (olan Allah'ın) yoluna eriştirilmişlerdir. (HAC/24)
-
Farz kılınmıştır
(Resulüm!) Kur'ân'ı (okumayı, tebliğ etmeyi ve ona uymayı)
sana farz kılan Allah, elbette seni (yine) dönülecek yere döndürecektir. De ki:
"Rabbim, kimin hidayetle geldiğini ve kimin apaçık bir sapıklık içinde
olduğunu en iyi bilendir." (KASAS/85)
http://www.kurandan.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder