KIRK
Mustafa Uysal
40 yaşıma girdiğim gün (2015) kendime bir hediye
vermeyi düşündüm. (Doğum günü geleneğinden çok uzak biri olarak saçma
geldi ama olsun.)
Hediye olarak, yıllarca okuduğum ve anlamaya
çalıştığım Kur'an'dan bir parça seçtim. 40. Sure. Bu sureyi bir yıl
boyunca okuyayım, tefsirlerine bakayım, inceleyeyim, hakkında
yazılmışları okuyayım, ne bulursam en derinine kadar inceleyeyim. En
güzeli de bu sureyi yıl boyunca aslından dinleyeyim. (Araç mp3 çalar.) Neredeyse ezbere
yaklaşsın hatta ezberleyeyim. Bunca yıl
boşa geçmiş olmasın en azından ve bu bir kırılma noktası olsun. Bundan
sonra geriye baktığımda aklımda kalacak olan güzel bir şey olsun.
Allah'a hamd olsun, şimdi diyorum ki, iyi ki böyle bir şey yapmışım. Bir
sure bile olsa sürekli ama sürekli onunla meşgul olmak çok güzel bir
şey.
Henüz iki ay bile dolmamışken Kur'an'la daha çok irtibatım var
artık. Bu vesileyle dua ediyorum, Kur'an'ı daha çok sevdirmesi için.
Bundan sonra da değişik surelerle devam edeyim istiyorum. Belki artık
bir yıl değil ama uzunca bir süre derinlemesine ilgileneyim
istiyorum. Ailem de aynı sureyi dikkatle takip ettiler benden görerek.
Ailece Mü'min (Ğafir) suresi ile irtibat kurduk ve farkına
vardık.
Bu hediyeyi kendime ben vermemişim Allah vermiş gibi
hissediyorum ve mutlu oluyorum. Belki salih amel değil güzel amel (hasenat) ama
diğer insanlara da bu surenin yansımalarını aktardığımı gördükçe salih
amele de dönüşeceğini düşünüyorum.
Buraya yazmamın sebebi de belki bu doğru bir şeydir ve bir usul olarak takip etmek isteyen çıkar, diye.
(Ahkaf) 46/15:
Biz insana,
ana-babasına iyilik etmesini tavsiye ettik. Annesi onu zahmetle taşıdı
ve zahmetle doğurdu. Taşınması ile sütten kesilmesi, otuz ay sürer.
Nihayet insan, güçlü çağına erip kırk yaşına varınca der ki: Rabbim!
Bana ve ana-babama verdiğin nimete şükretmemi ve razı olacağın yararlı
iş yapmamı temin et. Benim için de zürriyetim için de iyiliği devam
ettir. Ben sana döndüm. Ve elbette ki ben müslümanlardanım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder