07 Kasım 2013

GECELERİN KİBARLIĞI

GECELERİN KİBARLIĞI
Halil Oral/Tavşanlı
Emekliliğin en güzel tarafı sabah işe gitme derdinin olmayışı. Uyku tutmayan gecelerde ay ışığına yoldaşlık yapabilirsiniz bu yüzden. Gökyüzünde göz kırpan yıldızları uzun uzadıya seyre dalarsınız mesela. Gecenin sessizliğinde nereye uçtuğunu bilmediğiniz uçakları saymaya yeltenir, içindeki yolculara merak salarsınız durduk yerde. Ayrılığa mı uçar, hasretlikleri sona erdirmeye koşar soruları aklınızda peydahlandıkça, heyecanlarınız çoğalır.

Sokak lambasının ışığında uçuşan böcekleri tutmaya çalışan kedilerin ilginç avlanma taktiklerini gördükçe şaşım şaşım şaşarsınız gecelerde. Şaşırdıkça çoğalır meraklarınız. Meraklar uykuya olan direncinizi artırır gittikçe.

Geceleri, uçan uçak sayısının geçen yıllara göre arttığını gördükçe karayollarındaki duruma meyleder düşünceleriniz. Meylederken çoktan geçmiş olur geceler yarıyı. Orman içlerinde kendince akan çoban çeşmeleri kadar yol boylarındaki akar çeşmelere dalıp dalıp gidersiniz bir diğer yandan.

Orman içlerindeki çeşmelerde hangi çoban kaç kuzusunu sulamıştır. Hangi çoban azığını bu çeşmelerde ıslamıştır acaba? Yol boylarındaki çeşmelerde uzağa yol alan kaç araç durup akar çeşmelerin yalnızlığını gidermiştir?

Bulutların üstündeki uçak yolculuğuyla, karayolunda ki yolculuk arasında ne tür farklılıklar vardır mesela. On bin fitteki duyguyla, zemindeki duygu nasıl bir duygudur? Kuzu güderken, azığını çoban çeşmelerinde ıslatan kişinin duygusu hangi seviyededir. Yukarıdan yeryüzüne bakmakla, zeminden gökyüzüne bakmak arasında hangi duygu eksikliği ya da fazlalığı vardır ki? Hava yolu üzerinde sırf özlem olsun diye gökyüzüne asılı bildik çeşmeler oluşturulur mu ki? Oluşturulsa bile çeşmenin akar ayağı hangi yöne verilir? Etrafında boy boy renk renk ağaçlar da oluşturulur mu ki? Bu çeşmelerden bir yudum su içmekle karayolu boyundaki çeşmelerden su içmek arasında hangi maddi farklılıklar yaratılır bilmem ki? Karayolundaki dinlenme istasyonlarıyla yol boyu çeşmeleri arasında maddi farklılıklar varken, gökyüzüne asılı çeşmeler arasındaki fark, her insanın kaldırabileceği ağırlıkta olur mu ki mesela? En azından bayram günlerinde, gökyüzüne asılı çeşmelerden su içmek “bedavadır” denilir mi ki? Bu çeşmelerin kaynak suyu nasıl temin edilir ki? Gecelerin insana yaşattığını kim nasıl yaşatabilir ki?

Dinlenme istasyonları çoğaldıkça yol boyu çeşmelerindeki özgürlüğü çok insan unutmuşken, havayolu çeşmeleri gerçekleşecek olursa karayolu üzerindeki dinlenme istasyonları hangi akıbete mazhar olur ki? Gece ortayı devirmişken ve de pek çoklar mışıl mışıl uykusunu çekerken gördünüz mü emekli adam hoşluğunu. Buna hoşluk mu, boşluk mu demek gerek bilmem ki?

Denizin altmış metre altından geçen tren yolu tüpündeki iç kirliliğin nereye, nasıl boşaltıldığını tasavvur edemeyen aklımla gökyüzünde akar çeşme kurma hayali tam bir delilik mi yoksa? Dünyada delice düşünen kaç insan var ki?

Geceleri düşünme vakti yarattığı için çok kibar bulurum. Gündüzlerin karmaşası alelâde yanlarımı çoğaltır benim. Kalabalıklar da kibara güler, alelâde olanı inadına sever. Oysa sevilmek hak değil bana. Konu ne gecenin kibarlığıydı, ne de gündüzün sıradanlığıydı aslında. Konu karayollarındaki benzin istasyonlarının dinlenme tesisi adı altında yol boyu çeşmelerini nasıl unutturduğuydu kısaca. Her biri tablo niteliğindeydi akar çeşmelerin. Yolların zenginliği, serinliğiydi bir diğer yandan. Pek çok alışkanlığımız değişip çoğalırken neleri unuttuğumuzun farkına varabilecek miyiz? Bilmem ki, bilemem ki. Sağlıcakla.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder