Başlıksız

Başlıksız
Mustafa Uysal
Daha önce yazdım ve Tavşanlı'nın âlî menfaatlerine dokunduğunu falan söylediler...
(Bu sitede var yazdıklarım. 2011 yılı Kasım ayına ait arşiv bölümünde.)
Bakalım bu kez bu âlî menfaatlerin üstüne kusmadan diyeceklerimi ifade edebilecek miyim...

Bugün, bir arkadaşımla birlikte, olumlu yahut olumsuz bir cevap beklemediğimiz, iki dakikalık (120 sn.) bir görüşme için oraya gittik. Gerekli şeyleri zaten yapmıştı arkadaşım, sadece kendisini göreceklerdi.

Güvenlik aradı, yok. Aradı, beklesinler cevabı geldi. (Sebep belirtilmedi.) Yarım saat geçti. Aradı, beklesinler... Bir saate yaklaştı. Biz gidiyoruz, çok da önemli değil, dedik öfkeli ve hoşnutsuz... Kibar adamlar kapıdakiler. Bir daha aradılar, gelsinler, dendi. Kimlikleri veriyorduk ki, hemen ardından, gelmesinler, dendi.
Vay be...

Allah'ın cezası özel sektör temsilcisi, o beğenmediğin devlet bile dairelerine standartlar getirdi artık her işin süresi var ve uyulmazsa amirinden memuruna şikayet edip soruşturma açtırabiliyorsun iki satır internet yazısı ile. Sen kalkmış, yalandan bile olsa bir sebep söylemeden iki kişiyi bir saate yakın orada sığıntı, ezik, silik, yavşak, değersiz, pislik, köle gibi bekletiyorsun! O kadar yoldan sıcakta gelmişiz, zaten sen demişsin, görelim, diye. Hiç yoktan, başımıza belayı kendi ellerimizle musallat ediyoruz galiba. Bunlar kurumsallaşmayı insanları yok saymak olarak mı anlıyor acaba? İnsan yeri geldiğinde sövmeyi öğrenmeli çocukken, yoksa hasta olur.

Tavşanlı'nın âlî menfaatlerine dokundu daha önce yazdığım, bu sefer öfkemi tutacağım...
Her neyse, bu Tavşanlı'ya haşa rızık verdiği düşünülen kurum netice itibariyle haklıdır. Neden? Onca kişiye ekmek veriyor tabi tepemize çıkacak!
Devletin bütün o bürokratik çarklarından nefret ettim ömrüm boyunca. Bazen ümüğünü sıksan öfken yatışmaz ama sonuçta iki satır cevap alırsın. Bu öyle mi, sanırsın Kral Şeul!
Galiba sıcak başıma sağlam geçti orada ve hala öfkem dinmedi. O yüzden Nursan'la ilgili yazacaklarımı öfkem geçince yazmaya devam ederim belki, kim bilir.

Sanırım bazılarınız işimizi gördüremediğimiz için böyle sorun çıkardığımı düşünüyor. Emin olun, benim zaten işim yoktu ve arkadaşımın da zerre umurunda değil o mesele. Görülse ne olur görülmese ne!