M.Uysal
Mukallit imanlı ile mukallit ateistin ortak noktaları var...
İman ettiğini söyleyen mukallit imanlı aslında neye iman ettiğini pek bilmez. Kabaca bir şeyler bilir. Kendisine söyleneni dinler ve kabul eder. İçine doğduğu şartlarda kalır, pek değişmez. Hangi imana doğmuşsa orada öylece kalır. Duymuştur, görmüştür, yaşamıştır. Ana kaynaklarla işi olmamıştır hiç.
Mukallit ateistler de aynıdır. Etraflarındaki ateistlerden duymuşlar, dinlemişler, ikna olmuşlardır. Üstelik bir de motive edici unsur olarak yaşadıkları yerdeki din zannettikleri palavraların büyük katkısı olmuştur. Ateizme giriş için burası iyi bir noktadır. Ateizmin fikir babaları da dahil güçlerini hep bu dinlerin saçmalık haline getirdiği iman noktasından almışlardır. Sonrasında gelen bilimsel temellendirme çalışmaları fikir babaları için ve bilim adamlarının bazıları için sahici bir tutanaktır artık!? Yine de mukallit ateistler için bu kaynaklara ulaşmak pek mümkün değildir. Değildir zira o kaynakları anlayıp yorumlayacak ve sonuç çıkaracak akademik birikim için çok fazla emek ve zaman gereklidir. Ateist olduğun anda aydınlandığını zannetme durumu da buradan geliyor.
Yani...
-Arkamızda bilimin devasa birikimi var, hey yavrum!
-Ne diyor peki, ana kaynaklarınızda ne yazıyor bu konularda?
-Okumadım balam.
-İyi peki.
Ateist olma aşamaları sorgulamaktan geçer. Tahkiki iman sahibi olmak da aynı yoldan geçer. Hangisine doğru ilerleyeceğinizi biraz
İman ettiğini söyleyen mukallit imanlı aslında neye iman ettiğini pek bilmez. Kabaca bir şeyler bilir. Kendisine söyleneni dinler ve kabul eder. İçine doğduğu şartlarda kalır, pek değişmez. Hangi imana doğmuşsa orada öylece kalır. Duymuştur, görmüştür, yaşamıştır. Ana kaynaklarla işi olmamıştır hiç.
Mukallit ateistler de aynıdır. Etraflarındaki ateistlerden duymuşlar, dinlemişler, ikna olmuşlardır. Üstelik bir de motive edici unsur olarak yaşadıkları yerdeki din zannettikleri palavraların büyük katkısı olmuştur. Ateizme giriş için burası iyi bir noktadır. Ateizmin fikir babaları da dahil güçlerini hep bu dinlerin saçmalık haline getirdiği iman noktasından almışlardır. Sonrasında gelen bilimsel temellendirme çalışmaları fikir babaları için ve bilim adamlarının bazıları için sahici bir tutanaktır artık!? Yine de mukallit ateistler için bu kaynaklara ulaşmak pek mümkün değildir. Değildir zira o kaynakları anlayıp yorumlayacak ve sonuç çıkaracak akademik birikim için çok fazla emek ve zaman gereklidir. Ateist olduğun anda aydınlandığını zannetme durumu da buradan geliyor.
Yani...
-Arkamızda bilimin devasa birikimi var, hey yavrum!
-Ne diyor peki, ana kaynaklarınızda ne yazıyor bu konularda?
-Okumadım balam.
-İyi peki.
Ateist olma aşamaları sorgulamaktan geçer. Tahkiki iman sahibi olmak da aynı yoldan geçer. Hangisine doğru ilerleyeceğinizi biraz