15 Haziran 2011

KISA AMA ACI BİR HİKAYE

KISA AMA ACI BİR HİKAYE
Mustafa Uysal
Zamanın birinde hekimin biri hastaya çok mühim bir hastalığı olduğunu söylemiş. Tam teşhis için numune alınmış. Çok acele etmesini söylemişler. Numune sonuçlarının iki hatta üç hafta içinde alınabileceği söylenmiş. Diğer hekim daha da acele etmesini söylemiş. Hastanın yakınları çaresiz beklemişler. Sonra başka yerlere sormuşlar, gitmişler. Aradan dört koca gün geçmiş ve ölüp ölüp dirilmişler. Başka bir hekim numunenin hemen incelenebilmesi için ısrar edince numune sonuçları için tekrar aynı yere gidilmiş. Numune olması gereken yerde yokmuş. Aramışlar bulamamışlar. Hekime sorulmuş tekrar, hekim aynı gün orada olması gerekir, demiş. İlk numune verilen yere gitmiş hastanın yakınları. Bir de ne görsünler. Numune hala ilk alındığı yerde duruyor. Bir binadan diğer binaya üç adım gidememiş.
Bunun üzerine numuneyi almış ve hiç ses çıkarmadan kahır içinde başka bir yere gitmişler. Numune sonucu aynı gün belli olmuş.
Sonra adil hükümdara sormuşlar: Ey adil hükümdar, kulların sadece kahr ile perişan mı olsunlar, dertlerini kime arz etsinler?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder