Halil Oral/Tavşanlı

İçimizdeki umutlar yelkenlerimizi canlandıracak boyutta olurdu hep. Kimse kayıtsız kahkahalar atacak yapıda değildi. Kışların bir mevsim olduğu bilinir gelip geçeceğine yürekten inanılırdı. Bakır çağıydı belki yaşadığımız. Çağa rağmen duygularımızı da tarihimizi de korurduk yüreğimizde. İnançlarımız desen yine öyle.
Dünya hızlı döndü veya döndürüldü birilerince. Dönüş hızı arttıkça merkez kaç kuvvetin savuruşları durduğumuz noktayı değiştirdi. Bu değişimle uzak düştük kimi zaman birbirimizden. Terk edişin şaşkınlığıyla çağlar atladık sandık. Bu sanışla girdik naylon çağına. Kim daha mutlu naylon çağında. Kim daha sağlıklı sentetik gıdalarla. Bu çağın aşkları bile ürküntü veriyor yüreğime. Seyrettiğim her filmin karmaşası kendimi sorgulamaktan alıkoyuyor. Naylon çağının uyanıkları kendi yüreğime, kendi özüme