05 Mayıs 2016

Yeni Meal mi Yeni Kur'an mı?

 

Tevhîd-i Kur'an Meâli (!)Yeni Meal mi Yeni Kur'an mı?

Bir arkadaşım vasıtasıyla sosyal medyadan haberim oldu ve yazarından istedim. (Türkiye çapında her isteyene kargo bedeli bile olmadan tamamen ücretsiz gönderiliyor.) Hemen sonrasında kargo ile adresime geldi. Yazarı İsmail Dinçer.
Çalışmanın ismi çok ilgimi çekti. Zaten açıklamasını da kitapta şöyle yapmış: "İnsan vücudu bir kitaptır... Her varlık ve tüm kainat yayılmış bir kitaptır... Mushaf-ı Şerif dediğimiz de bir kitaptır... İşte kişi, vücut kitabını ve varlık kitabını ve Mushaf-ı Şerifi bir birlik içinde okumalıdır..."



Resim 1

Yazar kitabın en başında teşekkür yazısı koymuş... (Resim 1)
Orada yazan isimler şunlar: Hasan Fehmi Tezdoğan ve talebesi Recep Ender Kocaman. Basit bir arama ile ikisinin de Melami şeyhlerinden olduğunu öğrendim. Yazar meal yazma isteğini onlardan aldığını söylüyor. Meal çalışmasını karşılaştırma yaparak ve çok iyi olmayan Arapçamla biraz okudum. Yetmedi bir kez daha okudum bazı yerlerini. Doğrusu bunun bir meal çalışması olup olmadığı hususunda kuşkularım var. Bence bu bir meal çalışması değil sadece Kur'an'a bakıp kendi yorumlarını ve anlayışını yazmış olmalı.

Yazar kitabın önsözünde şunları yazmış:


Resim 2

Yani bizim anladığımız gibi bu Kur'an Cebrail vasıtasıyla Allah tarafından gönderilmiş değilmiş. Peygamber onu enfusi (sezgileriyle iç aleminden) okumuş ve bize aktarmış. (Resim 2)
Gayet ilginç. Dini yorumlamak değil bu, yeni bir din tanımlamak olabilir belki.


Resim 3


Yazar yine önsözde, (Resim 3) vahdet-i vücut ilkesinin temellerini vermiş ve öyle devam etmiş. Felsefi bir kaynağı olan vahdet-i vücut anlayışı burada da karşımıza çıkıyor.



Resim 4

Yazarın din anlayışı Kur'an'ın getirdiğinden çok farklı anladığım kadarıyla. Yukarıdaki cümleleri okuyunca (Resim 4) ne anlıyorsunuz? Peygamber bir iştiyakla sezgileri vasıtasıyla bunları bize bildirmiş. Yine ortada Kur'an'ın anlattığı vahiy süreci yok.


Resim 5
Çok istersek belki biz de okuduklarımızla nebi ve resuller seviyesine gelebiliriz mi, diyor (Resim 5) yoksa ben mi yanlış anlıyorum?


Resim 6
Yine burada da vahdet-i vücut karşımıza bu şekliyle çıkıyor. Yani şu: Yaratan ve yaratılan ayrımı (Allah ve kul) yok. Her şey Tanrı. Zira o görüşe göre her şey tanrının kendi özünden, nurundan taştığı için (yaratılma değil taşma) öyle oluyor.

Şimdi örneklere geçelim...

Fatiha Suresinin yorum denemesi (meal demiyorum)


Resim 7
Fark ettiyseniz 1. ayet besmele ve yazarın çeviri denemesi. Tasavvufi ve felsefi bir meal denemesi olmuş ve sanırım bedava dağıtarak insanları kazanmak istiyorlar. Belli bir çerçevede başarılı da olacaklarını sanıyorum.

Kevser Suresi denemesi


Resim 8

(Meal karşılaştırması için site tavsiyesi: http://www.kuranmeali.com/index.asp)

Zuhruf denemesi

1- Ha, Mim

2- Her varlık apaçık bir kitaptır. وَالْكِتَابِ الْمُب۪ينِۙ

Gerisini siz tahmin edin...

Kaf Suresi denemesi

1-2- Kaf. tüm varlık kitabında yüce hakikatler vardır. تَنْز۪يلُ الْكِتَابِ مِنَ اللّٰهِ الْعَز۪يزِ الْعَل۪يمِۙ

Gerçek anlamlarını herhangi bir mealden kontrol edince komediyi fark edeceksiniz.

Kadir suresi denemesi

1- Cehaletin karanlığından kurtulup, tüm varlığı tutan Kudret’i anlamanız için o hakikatleri sunduk.

2- Sen cehaletin karanlığından kurtulmanın ne olduğunu, tüm varlığı tutan Kudret’i bilmezdin. 3- Hayırlı olan; cehaletin karanlığından kurtulup, tüm varlığı tutan Kudret’i anlamak, açığa çıkan tüm varlığın geldiği Öz’ü anlamaktır.

4- Her varlıktaki güç ve Ruh O’ndan gelir. Her varlığı vücutlandırmada yetkili olan O‘dur, tüm varlıktaki işleyiş O’dur.
5- O’nu anlamak selamet bulmaktır, aydınlığa ulaşmaktır.

(Basit bulduğunuz hatta sevmediğiniz belki de en güvendiğiniz meallerle karşılaştırınız mutlaka.)

Daha fazla örnek ile uzatmaya gerek yok, sanırım mesele anlaşılmıştır. Bedava bir şey yoktur. Her şeyin bir bedeli vardır.


Not: Melamilik nedir, sorusunu Google'a sorabilirsiniz. Korkmayın kötü bir şey değil :) Felsefe ve tasavvuf öğrenmek ürkütmesin sizi.

21 yorum:

  1. Kitabın adının ne olduğunu ben net olarak anlayamadım. "Tevhid-i Kur'an Meali" (yani izafet terkibini çözümleyecek olursak Kur'anın Tevhidi Meali) mi, yoksa tevhide nisbet ederek "Tevhidî Kur'an Meali" mi? Hiç kusura bakmasın, ama yazar ikincisini kastederek kitabın adını bile böyle yanlış yazacak kadar bu işlerden uzaksa, bence, üstelik de Allah'ın kitabı üzerine bir çalışmaya cür'et edeceğine önce "iyi bir okuyucu" olmayı denesin! Çünkü herkesin mutlaka "yazar" olması gerekmiyor; bu memlekette biraz da kitap okuyacak iyi bir okuyucu lazım...

    YanıtlaSil
  2. Selam kardeşim,
    Kitap benimde elime yeni geçti.Ben de nacizane yorumumu yapayım.
    Yazar gücünün yettiğince kişisel bir meal(ilmen haiz olduğu kadarı ile kavram ve anlam bütünlemesi)yaptığını kendisi açıklıyor.Ve hatasız kusursuz olduğu iddasında değil.Hatasız mealin ancak efendimiz tarafından yapılacağını ve hatalarımız var ise ondan Allah'a sığındıklarını beyan etmişlerdir.
    Meal demek zaten budur.Siz bazı kısımlardan bahsetmişseniz de bahsetmediğiniz can alıcı noktalar çoktur.Örneğin; diğer mealler de Allah'ın sözde ''Kahrol,geber,aşağılık maymunlar olun,taş olun,demir olun,beyinsiz,soysuz'' gibi anlam verenleri kınamış,Kuranda bu tür içeriğin olmadığını vurgulamıştır.Hakikatten de Allah'ın ayetlerini böyle sözler ile anlamlandıranlardan Allah'a sığınmamız gerekir.Yıllarca bunları okuduk. Ayrıca ''göğüsleri henüz tohumlanmış'' gibi ayete anlam verilmesindense İsmail beyin meali bu kainat kitabının yüceliğine daha yakışır olmuştur. Allah dilediğinin ilmini,aklını,algısını,kavrayışını genişletir.Bunun önünde hiç kimse duramaz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Humayun rumuzuyla yazan kişi çok güzel ifade etmiş. Hatasız kul olmaz ama bu gune kadar bu kadar güzel yazan biri de olmadı Edep çerçevesinde Ismail hocanın sohbetlerini dinlemeyi herkese tavsiye ederiz

      Sil
    2. Allah razı olsun. Ben de sizin gibi düşünüyorum. Yıllar yılı bize meal diye kendi bilinçaltındaki hoş olmayan istek ve duygularını Allah böyle buyuruyor diye yutturdular. Birçoğunun derdi ikinci ya da dört hanım almak. Halbuki bu mealde sevgili peygamberimizin koruyucu aile olduğunu yazmış. Anlayana sadece bu ifade bile yeter.

      Sil
    3. Gerçeklerin peşinde koşanlara Selam olsun!
      Günümüz ve tarih boyunca insanlığın en temel problemi 'Hak ve Hakikat'leri araştırıp bulmak yerine, atalardan gelen, kendi edindiğimiz algı ve kültür çerçevemize uymayan her bilgi ve emeği reddetmek olmuştur. Her alanda düştüğümüz gaflet maalesef bu. Evet Humayun kardeşimizin tespitleri adalete ,hakikate daha uygun. İsmail Dinçer 'sizden ücret istemeyenlere uyun!' ilkesi ile davranarak yanlış mı yapmıştır? Müslümanlar olarak bize sunulan vahyi öğretilere göre ilkelerimiz nedir? Bu çalışma 'Meal'değilse diğer çalışmaları meal yapan nedir? Orijinal metinde yer almayan kelimeler varmış gibi anlam verilince, bu çalışmalar Kur'an'a uygun nasıl değerlendirilebiliyor? KELİMELERİ YERLERİNDEN EDENLER HAKİKATTEN SAPARLAR DİYE UYARILMADIK MI BİZ?.. HANGİ ÇALIŞMALARDA KELİMELER YERLERİNDEN EDİLMİŞ,HANGİLERİ ASLINA SADIK TEKRAR BİR GÖZDEN GEÇİRELİM MÜSLÜMANLAR OLARAK...YOKSA HEM KENDİMİZ SAPARIZ,HEM DE İNSANLARI HAKİKAT ADINA SAPTIRIRIZ ... ARTIK HEPİMİZ TEK TEK HAKİKATLERİ ARAYALIM!

      Sil
    4. Bende üzülüyorum mealleri okurken ama yaratan Allah denmesini istiyorum Esmada Kul , demiş yüce Allaha yaratan demek Allaha çok mu zor

      Sil
  3. İsmail Dinçer bey'den istemek için ne yapmam gerekiyor?

    YanıtlaSil
  4. Aynen Adnan OKTAR gibi sanırım

    YanıtlaSil
  5. Şu ana kadar yapılmış olan mealler ne getirdi insanlığa?. Dönüp bir bakmak lağzım. Sadece ayrım, ikilik, öfke, katliam. Demekki o mealleri değerlendirirken yaşamsal alandaki sonuçlarına bakmak lağzım.
    Ben tebrik ediyorum İsmail Dinceri.
    Çok aziz bir iş yapıyor, yolu açık olsun. 👍♥️

    YanıtlaSil
  6. Okuduğum alıntı ve yorumlarınızı naçizane bir dille yorumluyorum. (Bazı yerlerde yanlışım olursa affola.) Rabbim her şeyi canlıyı cansızı görünen ve görünmeyeni kendi özünden yaratmıştır. Ve bunu kitabında açık bir dille anlatmıştır. Tabi bazı kelimelerin üzeri örtülüdür. Anlamak için okumak öğrenmek irdelemek gerekir. Kuran bize rehber niteliğindedir.Biz tabi ki okuyarak resul ve nebi olamayız. O' nun takdiri ve lütfu peygamberimize ve peygamberlere verilmiştir. Biz O'nun aynasıyız ama O değiliz. Yarattıkları taşıyanlarız evet. Kul ve Hak olarak ayrı düşünülür ve ayrılığa düşersek bu gizli bir ortak koşma yani şirk olur. Tekrar ediyorum O değiliz ama ayrı değiliz ve üstünlüğümüz yok ,kuluz. Aslına burası çok ince bir noktadır. Kafa karışmasın biz esmaları Kuranı resulü nebisi kımetlisi sevgilisi ve herşeyi ile mükemmeliyiz. (Tabi ki peygamberimiz kadar sevgili ve değerli değiliz o lütuf ona aittir.Sünneti takip edersek biz onun neferi oluruz.)Ve bizdeki mükemmellik O nundur. Ama ayrılık yok. Yansıma var ve zuhur var.
    Efsuni anlam demiş yazar sezgiler yani. Sezgi gerçeğin dolaysız, içgüdüsel bir biçimde kavranmasıdır ve peygamberimiz bunu bizlere hissederek sezerek fakat değiştirmeden aynen nakletmiştir.
    Özet geçersem yaşantımız hayat hepsi hayal masal. Tek gerçek Rabbim. Bunu bilir ve yaşarsak ve kavuşmayı özlemle beklersek aynı Mevlana hazretleri gibi ölümü bile düğün biliriz.
    Emeğiniz için teşekkürler. Sizi size yani gerçeğe yani Rabbim Allah 'a emanet ediyorum.
    Saygılar.

    YanıtlaSil
  7. Yazarın anlattığı enfüsi hissediş in dile gelişi zaten VAHYİN ta kendisi. Sizin ezberlediklerinize, tefekkür etmediğiniz metafor ve mecaz lara ters gelebilir ama kuran zaten özdekinin bilinç te deşifrasyonu ve değerlendirilmesi yaşamasıdır. Ötede ötende ayrı gayrı tanrı inancı ve buna dayalı değerlendirilerek mekke müşrik inancıdır

    YanıtlaSil
  8. Kur'an'ı Kerim'in meali belli iken bu zat ayetlere farklı mana verme hakkını nerden buluyor. Hiç Allah' dan c.c. korkmuyor mu ? Rabbim bunların şerrinden İslamı korusun.

    YanıtlaSil
  9. Harika bir insan, müthiş donanımlı... Şükürler olsun ilmine ve varlığına...

    YanıtlaSil
  10. İsmail dincer bu meali yazarak maksadi belli İslamiyeti tahrif etmek küçük aklınca ama İsmail Sana ancak senin gibiler inanırlar yani şeytanlar ve ilimsizler. Yemezler yazdığın şeyleri herkes senin gibi cahil değil Dincer

    YanıtlaSil
  11. Bu kitabı okuyabilmek için yazarın da belirttiği gibi atalardan gelen bilgilerlerden arınmış bilinci temizlenmiş olmak gerekiyor. Yine bu düşünceleri Kuran'daki pek cok ayetle destekliyor. en basit örnek "Maide süresi 104- Onlara, gelin Allah'ın indirdiğine ve Peygambere dendi mi bize yeter atalarımızın yapa geldikleri şeyler, böyle bulduk biz derler. Fakat ya ataları da bir şey bilmiyorlardı ve doğru yola gitmiyorlardıysa." gibi... ve ALLAH ONDAN/ISMAIL DINCER Beyfendiden RAZI OLSUN. Gercektende cok haklı diger kuran meallerini okuduğunda meallerindeki pek çok yerdeki saçma sapan cevirilerden dolayı okuyan pek cok insan dinden soğuyor. Hatta ve hatta Ateist oluyor. Tevhid şuuruna ermiş bir insan ismail Dinçer beyefendinin kuran mealini okudugunda kuranin hakikat boyutuna ulaşır. "O seviyeye gelmemiş şeriat boyutunda kalmış bir insanda okuduğunda ne okuduğunu anlayamaz hatta yeni bir dinmi yaratıyor bu insan diye tenkit edebilir..." Bu tamamen şuur idrak ve bilinç seviyeleri ile ilgili bir durumdur. Dolayısı ile kişi OKUduğu kadar degil anladığı kadardır. O yüzden olumsuz elestirel ve hatta olumsuz yorum yapanları da suçlamamak gerekir...

    Kendi adıma net bir şekilde söylüyorum. Cok guzel bir meal olmuş Eline yüreğine sağlık diyorum. Hatta 3 kitabi daha var. Hele Yusuf süresi meali ve Yunus emrenin "çıktım erik dalına" şiirinin açıklamalarını okudukça hakikatleri anladıkça sevinç gözyaşlarına boğuldum. Yıllarca arayış icinde olan bir insan olarak hissettigim duyguları paylastim sizinle. Kesinlikle her insanın evinde olması gereken bir meal. Gercek islamı gercek Kuranı anlamak istiyorsanız... Ya da derin uykunuzdan uyanmak istiyorsanız tabi... Seçim sizin.����������

    YanıtlaSil
  12. Alıştığı ezberlerin:ATALAR KÜLTÜRÜNÜN takipçisi değil, gerçekleri araştıran, HAKKİKATlere sahip çıkandır MÜSLÜMAN!! Mekke döneminde yaşanalar ve tarih boyunca şirk ve Tevhit kavgası hep budur.. Bu günde yaşadığımız budur! KELİMELERİ YERİNDEN EDİP;BOZANLAR HAKİKAT OLAN DİNLERİNİde bozdular!Bizde bu tehlikeye karşı uyarılmış olmamıza rağmen birbirimizi eleştirirken kimin kelimeleri doğru diye araştırmak yerine, 'bizim gibi anlamıyorsa Müslüman değil!'yaftasıyla yaftalıyoruz birbirimizi. Müşriklik nedir tekrar bir gözden geçirelim.. Eleştirilen bu kişiler meallerinde bu kelimeleri kendileri mi uyduruyor,yoksa İsfehani'de dahil Arapça lugatlarda yer alan bu anlamlarla mı çeviri yapıyorlar?Baktığımızda bu kelimelerin sözlük manalarında bu anlamlar da var. Ayetlerin gerçek manası onların verdiği anlamdaysa, bu itham edenler yanılıyorsa o yüce mahkemede bunun hesabını nasıl verecekler? Bu kadar gözü kara olmayalım.. Her sözü dinleyelim, anlayalım,araştıralım..ALLAH HAKtır,HAKİKATi SEVER!... 'HAKİKAT sadece bizim kendi bildiklerimiz ve inandıklarımızdır!'iddiası çok tehlikeli ve Müslüman kimliğine yakışmayan bir sözdür.. HAKİKATLERİN SAHİBİ OLAN ALLAHtan çekinelim biraz.. İnternet sayfalarında onca uyduruk bilgileri din diye sayfa sayfa yayınlayanlara kimse dokunmuyor, hakikat için çabalayanların onca emekleriyle yaptığı çalışmaların yer aldığı sayfalar kapatılıyor. ALLAH katında doğru söyleyenler bu kişilerse, bu çalışmaları itham edenler bu vebali kim üstlenebilecek mi gerçekten?

    YanıtlaSil
  13. Böyle bir meali yeterli bilgisi olmayan biri okuduğunda ne olacak. Kusursuz olduğunu iddia etmiyor. Meal yapan hiç kimse zaten kusursuz olduğunu iddia etmez, edemez.
    Resullerin seviyesine çıkılabileceğini söyleyen biri kusuru zaten en başta yapmış olur. Cebrail a.s indirdiğine aykırı bir yorumum, tebliğe tanık olan onca sahabeye hepsinden öte efendimiz sallallahu aleyhi vesellem efendimizin sahabe efendilerimize, "siz tebliğin gelişine tanık oldunuz, " sözünü yalanlamak olmazmi, yaratılmış her şey bir ayet niteliğindedir ancak bu zahirde deyil, batında böyledir.. Bu meal denemesi zehirle batını birbirine karıştırmış..
    Kahrol, geber gibi ifadeler birebir kelimeyi çevirmek olabilir. Buna hata diyen biri kitabın tamamını kendine göre değiştirme çabasını örtme gayretidir.. Kendine göre anlam veren ateşte yerini hazırlasın hadisinin muhattabı olmak tabiki hadisi kabul esiyorsak Çok TA kolay olmasa gerek..

    YanıtlaSil
  14. Bu meali bende yeni gördüm ve okudum.İsmail bey kelime anlamlariyla hepsini yazmiş bende acaba dedim araştırdım ve doğru bu büyük çalışma için kendisine teşekkur ederim.Öğretilen bir çok şey meger ne kadar yanlış aktarılmış bize..

    YanıtlaSil
  15. Meal ayrı tefsir ayrıdır, insanın ayetleri nefsine göre yorumlaması o zaten apayrı birsey

    YanıtlaSil
  16. Eleştirmeden önce tüüü sapmış demeden önce ön yargısız tarafsız bir bakış açısıyla ele alsak belki anlamak kolaylaşır…..

    YanıtlaSil