19 Ocak 2011

ADA STADI/ SEÇİMLER/ ENGELLER

Foto: Tellal Gazetesi
ADA STADI/ SEÇİMLER/ ENGELLER
190111
Spor Toto Teşkilat Başkanlığı devlete bağlı bir kumar birimi… O yüzden siyasi etkiye açık bir alan. Onlar oyunlarımız falan deseler de bal gibi kumar oynatıyorlar. Şimdi bu adam ne diye durup dururken bir kumar teşkilatını yazdı, diye düşünüyor olmalısınız. Ben de öyle düşünüyorum bu şehrin muhafazakar insanlarına ne oldu da hiç sesleri çıkmıyor, diyorum. Bu memleketin seçilmişlerine atanmışlarına ne oldu da kumar kurumlarından dilenir ve medet umar duruma düştüler, diye düşünüyorum.
19 Ocak 2011 tarihli Tavşanlı’nın Sesi Gazetesinin manşetine bakın. Vekilin üstün çabalarıyla kumar kurumundan ilçemize hayır için destek geldi. Evet, bunu önemsiyoruz hep birlikte. Müslüman bir birey olarak bunu hazmedemediğimi açıkça ilan ediyorum sizin nasıl hazmettiğinizi de merak etmiyorum artık.
Daha önce de yazdım ve her yerde söylüyorum yazıktır, etmeyin. Bu şehre kötülük ediyorsunuz. Geleceğimizi kumar üstüne inşa etmeniz akıl karı değildir. Haramla büyüyen hayırla yad edilmez.
x x x
Kütahya’da yayın yapan Akis Gazetesi yaklaşan seçimler dolayısıyla mevcut vekillerin tamamının değişmesi gerektiğini yazmış. Yapılan ankette halk, "AKP'li mevcut vekillerden memnun değiliz, hepsi değişmeli, yerlerine Kütahya'nın kanayan sorunlarını çözebilecek vekiller gelmeli" demiş. Halk ne dediğini biliyor mu Allah aşkına!
Gazete devam etmiş ve (Sert açıklamalarda bulunan Kütahyalılar; "Kütahya AKP milletvekilleri toptan gitmeli. Memleket bir adım ileri gidemedi. Hele ki ilçeler daha da geriye gider durumda; ama hepsi bu duruma gözlerini kapatmış. Bence bu güne kadar Meclis'e girdiklerinde tulumba gibi el kaldırıp indirmekten başka hiçbir işe yaramadılar" şeklinde düşüncelerini belirtiyorlar.) demiş. Yuvarlak ifadeler. Kim demiş, ne zaman demiş, nasıl demiş, nerede demiş… Hak getire. Bunun adına ne tür bir habercilik diyoruz? Ben itham edilen olsam bu kadar korkak şehrin idaresinin zor olmayacağını düşünürdüm.
x x x
Geçenlerde kahvehanede konuşulanlara kulak kabartıyorum... Akülü sandalyesi arıza yapan bir engellinin ağabeyi anlatıyor... Sandalye arıza yapınca, burada tamir imkanı bulamamışlar ve Konya’ya götürmüşler. Engelli kardeşimiz epey zaman eve kapanmak zorunda. Hücre hapsi nedir bilmezsiniz, değil mi? Ben de bilmiyorum, filmlerden gördüğüm kadarıyla işte. Ama o engelli biliyor olmalı. O denli sıkıntılı zira. Devamla, engelli kardeşimizin kaldırıma çıkması için küçücük bir meyilin olmayışının eksikliğini siz hissettiniz mi? Ben hissetmedim. Belki pazar arabası yahut bebek arabası sürenler birazcık, azıcık sıkıntısını çekmişlerdir. Ancak bir engelli kadar acısını çekmemiştir hiç kimse. Tekerlekli sandalyesinde yağmurun altında kahvehaneye girebilmek için kaç yüz metre dolanıp o küçük kaldırım boşluğunu bulup kaldırıma çıkacak da hedefine ulaşacak? Bir de önüne sıkça park edilen araçları hesaba katın. Bir engelli için kaldırıma çıkacağı meyil bırakıyorsunuz adamın biri arabasını park ediyor. Engelli olsanız ne hissedersiniz? Ben engelli olsam, başımı eğer ağlardım ve bu meyillerin yerlerini düşünmeyen, engellilerle birlikte ayarlamayan yetkilileri, oraya aracını park eden insanları Allah’a şikayet ederdim. Gözyaşlarımı görmesinler diye de döner hücre hapsime giderdim.
Murat Gazi parkının oralara ve diğer yerlere tekrar bakın. Oralardaki engellilerle ihtiyaçlarını birebir konuşun geç olmadan.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder