KÂİNATIN GİZLİ SESİ
Sema Aydoğan
Yıllar çoktan değiştirmiş bedenimi, içimdeki çocuk henüz büyümemişken... Pencerem aynı pencere, gördüğüm manzara aynı manzara olsa da bendeki gözlükler ne zaman değişmiş? Hiçbir şeyi sahiplenemez olmuşum daha fazla... Yıllar ilerliyorken geçmişe özlem artıyor attığı her adımında...
Ortada büyük bir havuz ve havuzun içinde dolu dolu hasretler var. İnsanlar ve bir yerler var bıraktığım ama onların üzerini tamamen kapatmamışım. Çünkü asıl amacım bir sürü insan biriktirmek. Arı gelir de birçok çiçekten toplar tozunu ve topladıklarının tamamından yapar balını. Arının topladıklarından oluşturduğu gibi bir şey oluşturamasak da dünya tarlasından toplayacağımız güzellikleri görmeliyiz ve her insan güzelliğiyle hayatımızda var olmalı sadece.
Hayat oldukça kısayken, ömürler yıllardan, yıllar saatlerden, saatler de saniyelerden oluşmuşken neden bir saniyelik de olsa kötü düşüncelere yer verelim? Gözlerine, onların baktığı her anda güzel şeyler görmesini öğreteceksin. Şu güzel söz değil mi ki ‘’Güzel gören güzel düşünür.’’ diyen? Dahası diline güzel şeyler söylemeyi en önemlisi de kalbine sevmeyi öğreteceksin. Değil midir insan, insan olduğu için öğrenebilen ve öğretebilen, ezelden beri konuşmakta olan kainatın sesini dinleyen?
Yaşlanmak kimseye uzak değil, yaşlanmak marifet de değil,ölmek de kaçmak da…Önemli olan bize verilen zamanı bizim elimizdeyken onu güzel şekilde noktalamaya çalışmak, sonra çıkıp giden zamanı durdurabilen var mı? Yahya Kemal ‘ in dediği gibi birçok seneler geçti dönen yok seferinden.Gel bu ömrü üzerine düştüğü şekilde paşa paşa yaşa ve git.Bavulunu alıp yola çıktığında insanlar memnun gözlerle uğurlasınlar seni.
İyiliklerin gökyüzündeki yıldızlar, elinden tutup kurtardığın insanlar sayılamayacak kadar çok olsun. Son olarak da yaptığın iyilikler senin en büyük sırrın olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder