01 Ekim 2013

YAHUDİLİK VE ANTİ SEMİTİZM-1

YAHUDİLİK VE ANTİ SEMİTİZM-1
 Talip Kazgı
Semitik terimi; Arapları, Habeşleri, Arami ve Süryanileri hem de İbranileri içine alan dil grubunu konuşanları tanımlamak için kullanılır. Ancak, Antisemitizm terimi özellikle Yahudilere karşı tavırlara atıfta bulunur.
Antisemitizm, Yahudi karşıtlığı veya Yahudi düşmanlığı; Yahudilik dinine, ırkına, kültürüne veya milletine karşı duyulan düşmanlık.Her ne kadar etimolojisi antisemitizmin tüm Sami halklarına yönelik olabileceğini ima etse de, terim ortaya çıkışından itibaren sadece Yahudilere yönelik saldırganlığı belirtmek için kullanılmıştır.
Antisemitizm Yahudi bireylere karşı gösterilen münferit nefret ve ayrımcılıktan kalabalık grupların, hatta polis ve askerin tüm bir Yahudi cemaatine yönelik örgütlü saldırılarına kadar geniş bir yelpazede meydana gelebilir. Bu baskının en aşırı örnekleri arasında, 1096'daki Birinci Haçlı Seferi, İspanyol Engizisyonu, Yahudilerin 1290'da İngiltere'den, 1492'de İspanya'dan ve 1497'de Portekiz'den kovulmaları, çeşitli pogromlar ve Nazi Almanyası'nın gerçekleştirdiği Holokost (Yahudi Soykırımı) gösterilebilir. (Kaynak:http://tr.wikipedia.org/wiki/Antisemitizm )
İlk etapta sadece sami ırkını tanımlamada kullanılan
bu terim nasıl oldu da sadece Yahudi düşmanlığını ifade eder oldu tartışılır.Her ne kadar yukarıdaki kaynakta sadece “dil grubunu konuşanlar” olarak tanımlansa da aslında bir ırkın ismidir “Sami” terimi.Hazreti Nuh’un oğlu “Sam” kaynaklıdır.Onun soyundan gelenleri ifade eder.Sam ırkını bir incelediğiniz zaman yine aynı kaynaktan alıntıya göre söylüyorum : “Samiler, Sami halkları veya Semitik, büyük kısmı bugün Orta Doğu adı verilen coğrafyada yaşayan etnik gruptur. Araplar, İbraniler, Aramiler, Süryaniler, Maltalılar gibi halklar bu etnik gruba mensuptur.” (http://tr.wikipedia.org/wiki/Samiler).
Kaldığımız yerden devam ediyoruz anlatımımıza: Hz.Nuh için “İkinci Adem” tabiri kullanılır.Hz.Nuh’un iman üzere olan üç oğlu Ham,Sam,Yafes isimli çocuklarıdır.Sam dan Arap ve ve Yahudi ırkı,Ham dan Sudan, Zambia, Etiyopya, Cibuti, Somali, Eritre ve Kuzey Afrikalılar türemişlerdir.,Yafes ten ise Türk boyları çoğalmışlardır.Aslına bakacak olursak Araplar,Yahudiler,Somalililer,Sudanlılar,Türkler emmoğlu olmuş oluyorlar.Hadi biz emmoğlu oluyoruz da.Yahudilerle Araplara ne demeli!Öz kardeşler bunlar.
Biraz daha yakınlara geldiğimiz zaman Ortak dinlerin atası,aynı zamanda ortak ırkların atası olarak Hz.İbrahimi görüyoruz.Özellikle Hz.İbrahimin Büyük hanımı Sare annemizin oğlu Hz.İshak tan Yahudi peygamberlerimiz dünyaya geldiği gibi Yahudilik ve Nasranilik (Hristiyanlık) dediğimiz iki büyük din ve Tevrat,Zebur,İncil bu yolla günümüze gelmişlerdir.Hz.İbrahimin ikinci hanımı olan Hz.Hacer annemizden ise Hz.İsmail ve çok yıllar sonra Hatem’ül Enbiya Hz.Muhammed (s.a.v) ve Arap ırkı meydana gelmişlerdir..Araplar nezdinde tüm insanlığa gönderilen kutsal kitabımız ise yüce Kur’an dır.
Konumuz biraz Yahudileri irdelemek olduğundan,konumuza geri dönelim.Şimdi az evvel bahsettiğimiz gibi Yahudiler ve Araplar aynı ırktan gelmelerine rağmen Yahudi inancına göre Tanrıları Yehova yahudileri sanki kutsamış onları yeryüzünün “seçilmiş (üstün) ırkı ilan etmiştir.”Aynı anadan aynı babadan doğan iki kardeşten birisi nasıl üstün(Yahudi),diğeri nasıl sıradan (arap) oluyor?Bunun izahını yapmak çok zordur.Yahudiler asırlardır kendilerine gönderilen peygamberlere onca zorluklar çıkartmışlar,kendileri yoldan çıkmışlar,hatta daha da ileri giderek kendilerine gönderilen peygamberleri öldürmekten dahi çekinmemişlerdir.(Hz.Zekeriya,Hz.Yahya,Hz.İsa).Peygamberlerin canlarına kastettikleri yetmiyormuş gibi onların getirdiği kutsal kitapları da tahrif ederek bugün içinden çıkılmaz garip bir hale getirmişlerdir.Sanırım bu açıdan olsa gerek kutsal kitabımız Kur’an da sık sık Yahudilerin yaptıklarından bahsedilip onlara karşı temkinli olmamız gerektiğinden dem vurulmaktadır.Bugün hala devam eden Yahudi-Arap düşmanlığının temelini Arapların yaşadığı bölgelerin tam da göbeğine dikilen Yahudi İsrail devletinden ziyade çok çok daha öncelerine kadar inmek gerekiyor sanırım.Peygamberimizin hayatına da kastetmişler fakat Allahu Teala Peygamberimizi onların şerlerinden korumuştur.
Yahudi tarihini inceleyecek olursanız çok büyük zorunlu göçlere tabi olduklarını,tekrar geri döndüklerini ve daha sonrasında yeryüzünün muhtelif bölgelerine dağıldıklarını göreceksiniz.Geçmişte Kenan ili diye bildiğimiz Filistin topraklarında çok çok önceleri Yahudiler yaşamışlardır.Lakin göç hareketleri sonrasında yüzyıllardır dağınık halde, eski vatanlarına dönmek ümidiyle yaşamışlardır.Konunun başında bahsettiğimiz 1096 Haçlı seferi sırasındaki Yahudi katliamı ,1290 İngiltere den kovulma,1492 de İspanya dan kovulma,1497 de Portekiz den kovulma ve en son olarak Nazi Almanya sın dan zorla kovulma.Yalnız burada dikkatinizi çekmek istediğim nokta Nazi Almanya sın dan kovulma işleminin içerisinde bizzat Yahudi işbirlikçilerinin de olduğu konusudur.Hem de Siyonist yaklaşımın bugün bilinen öncüleri tarafından Hitlere bu proje için nasıl destek verdikleri konusudur.
Daha önceki sürgün ve katliamları dikkate almayacak olursak özellikle bu bin yılın başındaki 1096 dan 1945 li yıllara kadar olan süreçte Yahudiler hep Avrupalılardan zulüm görmüşlerdir.Buna rağmen ilginçtir ki en şiddetli düşman olarak ise hep Arapları ve müslümanları seçmişlerdir.Daha önceki katliamlardan hiç bahsetmeyenler nedense kendilerine Adolf Hitleri kurban seçmiş ve onu tarihin en korkunç adamı ilan etmişlerdir.Oysa aynı Hitler sadece Yahudileri değil,çingeneleri ve sakat Almanları da öldürtmüştür.Ama o konuya nedense pek temas edilmez.İşin ilginç yanı Almanya da ki Yahudi katliamını bizzat Yahudiler kendileri örgütlemişler ve finanse etmişlerdir.Çünkü onlara göre asimile olup Almanlaşmış Yahudileri Filistin e “zorunlu göçe” tabi tutmak için yegane yol onları Hitler eliyle ölümle korkutmaktı...

29 Eylül 2013 Pazar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder