11 Mart 2014

BAŞLIĞI SİZ KOYUN

BAŞLIĞI SİZ KOYUN
Feza Ay
Yazı yazmak için çıktıysan yola hele her hafta için tekrarlıyorsa bu olay, tıkanmadan yeni bir şeyler bulmak gerekiyor. Amatörce yazarken, yeni bir şeyler öğrenirken ya da yazmak için ortaya sunacağınız malzemeyi ararken inanın kendinize çok şey katıyorsunuz. Bunları anlatmak için bile bakın bir paragraf çıkıveriyor karşınıza. Samimi bir şekilde paylaşımda bulunurken seni ve bu köşeyi niçin okuyalım sorunuza karşılık olarak ‘ciddi anlamda bir kişi dahi olsa ona faydalı olma’ amacı duracak karşınızda.

Bu yüzden kendimi ve düşüncelerimi; ukalalığın kenarından dahi geçirmeden yaratıcımın bana verdiği bu yeteneği, kimseyle kıyaslamadan okuduğum etkilendiğim her ne varsa onlarla zenginleştirerek size sunuyorum. Bir ürünümün ortaya gelme süreci böyle gelişiyor bizim çok Sevgili okurlarımız=) Bazen çok fazla uzun oluyor. Beyaz Fırtına sayfa yönetmenimizden uyarı alsam da ne yapayım işte içimden gelenlerin birine bile kıyamıyorum ki size de ulaşsın siz de faydalanın istiyorum. Yazımın son halini editörümüze ulaştırma heyecanı mı desem hevesimi desem işte bunlar bu olayın en paha biçilemez yanları oluyor=)

Çocukluk anılarım geliyor aklıma. Bazı şeyler için heyecan yaptığım ve heves duyduğum şeyler… Demek ki diyorum içimdeki çocukluğumun heves duyma yanları hala mevcut neden renksizleştiğini tam olarak anlayamadığım bu dünyamda. Sıcak samimi insanların varlığı yaşanılır kılıyor inanın bu dünyayı. O yüzden siz de bizim duygularımıza kalemimizin seslerine tanık oluyorsanız dilerim ki siz de bu sayede hayatta heves ve heyecan duymanın, samimiyetin rengini görebiliyorsunuzdur. Biz bunu umarım ki başarabiliyoruzdur. Buraya kadar doğaçlama olarak kendiliğinden ilerleyen bu yazıda, niçin çaba sarf etmemiz gerektiği sorusu geliyor aklıma.

Hayatımızda hep bir şeylere ihtiyaç duyuyoruz. Bir yenisi bitmeden bir yenisi ekleniyor. Ya da şu olsun da başka bir şey istemem diye sarf ettiğimiz cümleler yer almıyor değil illa ki yaşamımızda. Hep bir şeyler istemek bir kenara istediklerimizi bir çırpıda karşımızda buluverseydik inanın her şey anlamını yitiriverirdi cevabını buluveriyorum bir anda. Elimizin tersiyle itiverirdik çok affedersiniz burada ‘Kontes Hanımlar gibi’ lafzını kullanma ihtiyacımdan. Ama ben de az önceki yazdıklarıma ek olarak demek istiyorum ki ben her bir istediğim şeyi bir çırpıda karşımda bulmadım ki . O zaman neden anlam bocalaması içerisindeyim dersiniz? Kim bilir yüce Yarada’nın özene bezene yarattığı ve bunun yanında her türlü imkanları önümüze serdiği bu dünyada keşfe çıkmadığım ama bir yerlerde keşfetmemi bekleyen şeyler mutlaka vardır. Benim anlatmaya çalıştığım duygusuzluğa doğru kaçan bu kutubun tam zıttı her şeyin bir anda kolayca bulunabildiği taşkınlık kutubundan da kaçınarak orta yolu bulmak en doğrusu olacaktır ne dersiniz?

İnsan işte fazla şeyler ister, bunları elde edinceye kadar emek sarfeder ve istediklerini elde edince de bir bakar ki hayatı sona ermiş ve hayatı dolu dolu yaşamadan göçüp gitmiş bu dünyadan. Ama bu yazımızı bir şekilde noktalamamız gerekirse güzel bir şekilde bitirelim şu alıntıyla, sizleri de bu cümleleri kullanmaya davet ederek:
‘’Refah, bolluk ve bereket içinde yaşamayı seçiyorum.
Paramı huzurla edinmeyi ve huzurla harcamayı kabul ediyorum.
Zengin bir yaşam sürerek, başkalarını da zenginleştirmeye niyet ediyorum.
Niyetim hemen şimdi gerçekleşmeye başladı ve bunun için teşekkür ediyorum.’’
Bir yazı yazma sürecimi ele aldım bu hafta son aşama olarak başlığı koymayı ise size bırakıyorum. Beni sabırla okuyup bu satırlara geldiğiniz için çok teşekkür ediyorum. İyi Haftalar temennimle Hoşça Kalın!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder