Turkish Translation of Martin Luther’s “95 Theses”, translated by
Asst. Prof. Dr. Kaan H. Ökten, Maltepe University, Istanbul (kaanokten@maltepe.edu.tr)
Martin
Luther:1
“Disputatio pro Declaratione Virtutis
Indulgentiarum” (Endüljansların Kudretine ve Yararına
Dair İfşaatlarla İlgili Münazara)
31 Ekim 1517
Hakikat aşkıyla ve hakikatin
temellerini açığa çıkarma arzusuyla
saygıdeğer Papaz Martin Luther (serbest sanatlar
ve kutsal teoloji Magister’i ve de aynı yerde üniversite profesörü) önderliğinde Wittenberg’de aşağıdaki önermeler hakkında bir münazara yapılacaktır. Bu yüzden şahsen Wittenberg’e gelip de sözlü olarak tartışamayacak olanların fikirlerini yazılı olarak sunmalarını rica etmektedir. Rabbimiz
İsa Mesih adına. Amin.
1. Rabbimiz ve Efendimiz
İsa Mesih “Tövbe Edin”2 diye buyurduğunda, inananların tüm
hayatının tövbe olması gerektiğini istemiştir.
2. Bu söz, rahiplerce icra edilen sakramental tövbe, yani günah çıkarma ve kefaret ödeme olarak
anlaşılamaz.
3. Bununla beraber sadece içsel tövbe demek de değildir. Hayır, bedene dışsal olarak çeşitli ıstıraplar vermeyen, nefsi köreltmeye yaramayan içsel tövbeler
yoktur.
4. O halde [günahın]
cezası, insanın kendi kendini yargılaması devam ettiği sürece bitmeyecektir. Zira bu, hakiki içsel tövbedir ve göklerin
melekutuna kavuşmamıza dek sürecektir.
5. Papa ya şahsen ya da Kilise Kanunu’nun otoritesiyle verdiği cezaların dışındakileri bağışlayamaz ya da bunları bağışlamak istemez.
6. Papa suçları bağışlarken bunların Tanrı tarafından bağışlandığını ilan edip buna
şahadet etmesi gerekir ve sadece kendi affetme
yetkisi dahilindeki hallerde bu
1 D.
Martin Luthers Werke: Kritische Gesammtausgabe, 1. Band, Hermann Boehlau, Weimar: 1883. pp. 233-
238. Heinrich Rinn,
Johannes Jüngst (eds.):
Kirchengeschichtliches Lesebuch, große
Ausgabe, dritte, vermehrte
und verbesserte
Auflage, J.C.B. Mohr (Paul
Siebeck), Tübingen: 1915.,
pp. 192-197.
2 Matta 4:17: “İsa vazedip:
Tövbe edin, çünkü göklerin
melekutu yakındır, demeğe
o vakitten başladı.”
hakkı kullanabilir. Buna rağmen suçları affetme hakkı olmadığı düşünülürse, suç tamamıyla affedilmiş sayılmayacaktır.
7. Tanrı suçu bağışlarken, kişiyi hem her şeyde mütevazı
kılar ve hem de onu kendi vekili olan rahibin hükmü altına
alır.
8. Tövbe usullerine dair Kilise Kanunları sadece yaşayan insanlar
için bağlayıcıdır, söz konusu Kanunlar’a göre hiçbir şey ölmüşlere tatbik edilemez.
9. O halde Papa’nın şahsında teveccüh
eden Kutsal Ruh bize karşı müşfiktir, çünkü saldığı fermanlarda Papa, ölümden ve zorunlu hallerden her seferinde imtina eder.
10.Ölmekte olanların durumunda Araf için de Kanuni3 kefaret buyuran rahiplerin
yaptıkları bu yüzden cahilce ve fenadır.
11.Kanuni
cezanın Araf cezasına dönüştürülmesi fikri, apaçık
biçimde görülebileceği üzere, piskopozlar uyurken ekilip yeşeren yaban dikeni
gibidir.
12.Eskiden Kanuni cezalar, hakiki
pişmanlığın göstergesi olarak Absolüsyon’dan4 sonra
değil önce verilirdi.
13.Ölmekte olanlar bütün cezalardan ölüm dolayısıyla kurtulmuşlardır. Kanuni kurallara göre onlar, artık
ölmüş kabul edilir
ve bu nedenle bütün cezalardan hukuken serbest
kalırlar.
14.Ölmekte olanların kusurlu
ruh hali ile kusurlu Tanrı aşkı, zorunlu
olarak beraberinde büyük bir korku getirir. Tanrı aşkı ne kadar az ve ruh hali ne kadar kusurlu
ise, korku da o kadar büyük olur.
15. Bu korku ve dehşet, Araf cezasını
oluşturmak açısından
(başka şeyler hakkında hiçbir şey söylemiyoruz) tek başına yeterlidir, çünkü bu, ümitsizliğin dehşetine çok yakındır.
16. Cehennem, Araf ve Cennet
arasındaki fark ümitsizlik, yarı ümitsizlik ile güven ve selamet arasındaki fark kadar birbirinden ayrı gibi.
17. Araf’taki ruhların dehşetin azalmasına ve Tanrı aşkının artmasına ihtiyaç
duydukları açıktır.
18. Ayrıca ne akıl, ne de Kutsal Kitap delilleri
onların mükafat kazanabilme ya da Tanrı aşklarının artabilmesi halinin dışında olduğunu ispat edemeyeceği de aşikardır.
19. Onların ya da en azından
bazılarının, kendi selametlerinden emin oldukları
ya da bunun teminat altında
olduğunu düşündükleri halde, biz bu hallerden
çok emin olsak da bu hallerin ispat edilemeyeceği aşikardır.
20. Buna göre, bütün cezaların tam bağışlanmasından söz eden Papa, gerçekte bütün cezaları değil kendisinin hükmettiği cezaları bağışladığını demek istemektedir.
21. Buna göre, Papa’nın bağışlamasıyla bir insanın bütün cezalardan kurtulduğunu ve selamete erdiğini söyleyen Endüljans vaizleri
yanılgı içindedir.
3 “Kilise Kanunu” anlamında.
4 “Absolüsyon”: Günahtan bağışlanma sakramenti. Esasen, ruhun cismani sınırlarından “mezun” olma işlemi anlamındadır.
22.Zira Papa, Kanun’a göre bu hayatta ödenmesi gereken hiçbir cezayı Araf’taki ruhlar için bağışlayamaz.
23.Eğer birinin bütün cezalarını bağışlamak mümkün olsaydı,
bunu ancak en mükemmel insanlar
için yapmak mümkün oldurdu,
yani en azlar için.
24. Ayrım yapmaksızın ve büyük bir şatafatla yürütülen cezadan kurtulma
vaatleri, insanların büyük bir kısmının mecburen aldatılması anlamına gelir.
25. Papa’nın Araf üzerinde sahip olduğu kudret,
herhangi bir piskopozun ya da papazın özel olarak kendi
piskopozluk bölgesindeki ya da cemaati
dahilindeki kudretinden hiçbir farkı yoktur.
26. Papa, anahtarların gücüyle
değil de (ki bu konuda o bu güce sahip değildir), başkası adına yalvararak [Araf’taki] ruhların bağışlanmasını dilediğinde doğru yapmış olur.
27. Paranın para kutusuna atılmasıyla birlikte ruhun daha o an [Araf’tan] uçup kurtulduğu sadece bir insan öğretisidir.
28. Paranın para kutusuna atılmasıyla, ancak kârın ve hırsın artacağı kesindir, ama Kilise’nin başkası adına yalvarmasının bir netice vermesi sadece Tanrı lütfuna kalmıştır.
29. Araf’taki bütün ruhların oradan parayla
kurtulmak istediğini kim bilebilir ki? Örneğin Aziz Severinus ile Paskalis’in bunu istemedikleri rivayet edilir.
30. Hiç kimse kendi pişmanlığında samimi olup olmadığını bilemez, tam bağışlanmaya kavuşup kavuşmadığını ise hiç bilemez.
31. Gerçekten tövbekar olan insan çok nadirdir,
aynı şekilde gerçekten ve samimiyetle Endüljans satın alan insan
da çok nadirdir.
32. Bağışlanma belgelerine sahip oldukları
için kendi selametlerinden emin olanlar, bunu onlara
öğreten üstatlarla birlikte ebediyete
kadar mahkum olacaklardır.
33. Papa’nın bağışlanma belgelerinin Tanrı ile insanı uzlaştıran, Tanrı’nın paha biçilemez bir armağanı olduğunu söyleyenlere karşı ne kadar tetikte
olunsa azdır.
34. Zira bu Endüljans lütufları, sakramental kefaretin cezalarıyla ilgilidir, bunlar ise insanlar tarafından tayin edilmiştir.
35. Araf’tan ruh satın alıp kurtarmak
ya da günah çıkarma belgeleri satın almak isteyenler için pişmanlık beyanının gerekli olmadığını vaazedenler, Hıristiyanca öğretiyor değildirler.
36. Her hakiki tövbekar Hıristiyan, bağışlanma belgeleri olmadan da
cezadan ve suçtan tamamıyla bağışlanma hakkına
sahiptir.
37.Ölü ya da canlı her hakiki Hıristiyan, Mesih’in ve Kilise’nin bütün hayırlarından payını alır. Bu ona Tanrı tarafından verilmiştir, bağışlanma belgesi olmasa bile.
38.Yine de Papa aracılığıyla bahşedilen bağışlanmalar ve [Kilise’nin rahmet
hazinesine] katılmalar, daha önce de söylediğim gibi, Tanrısal bağışlanmanın ifşaası oldukları için hiçbir
şekilde küçümsenmemelidir.
39. En alim teologlar için bile, halkın
karşısında bir yandan Endüljansların bolluğunu, diğer yandan da pişmanlığın samimiyetini salık
vermeleri çok zor olacaktır.
40. Hakiki pişmanlık, cezayı arar ve sever. Fakat Endüljansların bolluğu, sadece cezaların gevşekliğine ve cezalardan nefret edilmesine, en azından
nefret etmek için [bir vesile
oluşturmasına] sebep olur.
41. Papa’nın bağışlamaları dikkatli biçimde vaazedilmelidir, zira aksi halde halk, yanlış yola saparak, sevginin
diğer hayır eserlerine nispetle Endüljansı tercih etmeyi düşünebilir.
42. Hıristiyanlara; Endüljans satın almanın, diğer merhamet işleri ile hiçbir şekilde karıştırılmaması gerektiğinin Papa’nın da görüşü olduğu öğretilmelidir.
43. Hıristiyanlara; fakirlere
hibe ya da muhtaçlara
yardım etmekle, bağışlanma belgesi satın almaktan daha hayırlı
bir şey yaptığı
öğretilmelidir.
44. Sevgi, sevginin eserleriyle büyür ve insan böylece hayra erişir.
Fakat bağışlanma belgeleriyle insanlar
hayra erişmez, sadece cezadan kısmen serbest
kalır.
45. Hıristiyanlara; muhtaç birisini
görmezlikten gelerek parasını bağışlanma belgesi satın almak için harcayanların, Papa’nın Endüljansını değil, Tanrı’nın gazabını satın almış oldukları öğretilmelidir.
46. Hıristiyanlara; ihtiyaçlarından fazlasına sahip olanlar hariç, aileleri için hayati öneme sahip olan para ve eşyayı kendilerine ayırmaları ve bunları kesinlikle bağışlanma belgeleri için harcamamaları öğretilmelidir.
47. Hıristiyanlara; bağışlanma belgelerini satın almanın, bir Tanrı emri değil, serbest iradenin bir kararı olduğu öğretilmelidir.
48. Hıristiyanlara; bağışlanma belgeleri
bahşeden Papa’nın aslında, bu Endüljansların getirdiği paradan ziyade dualara ihtiyaç duyduğu, bu yüzden de esasen bu duaları arzuladığı [ve beklediği] öğretilmelidir.
49. Hıristiyanlara; bütün güvenlerini emanet etmedikçe Papa’nın bahşettiği bağışlanma belgelerinin yararlı, fakat bu belgeler dolayısıyla Tanrı korukularını kaybetmelerinin ise tamamıyla zararlı olduğu öğretilmelidir.
50. Hıristiyanlara; Papa’nın, Endüljans vaizlerinin kullandığı cebir ve zordan haberi olsaydı Aziz Petros Kilisesi’ni Mesih’in kuzularının deri, et ve kemikleri
üzerine inşa etmektense onun yanıp kül olmasını yeğleyeceği öğretilmelidir.
51. Hıristiyanlara; Papa’nın asıl arzu ve görevinin, bazı Endüljans avcılarının zorla para topladıkları pek çok insana
zati parasından vermek olduğu, Aziz Petros Kilisesi’ni bile bu amaç için satıp elde edeceği parayı o muhtaçlara vermek isteyeceği öğretilmelidir.
52.Bağışlanma belgelerinin selameti güvenceye aldığı
beyhude bir düşüncedir, aracılar ve hatta bizzat Papa ruhunu bu Endüljans
için kefil etse bile.
53.Çevre kiliselerde bağışlanma belgelerinin vaaz edilebilmesi için Kilise’de
Tanrı Kelamı’nın susması için uğraşanlar Mesih ve Papa düşmanlarıdır.
54. Aynı vaaz süresi içinde Kelam’a ayrıldığı kadar veya ondan daha fazla bir süreyi bağışlanma belgelerine ayırmak Tanrı Kelamı’na haksızlık etmektir.
55. Bağışlanma belgesi, ki bu çok küçük bir şeydir, tek bir çanla, tek bir alay ve seremoni ile kutlanıyorsa; İncil’in, ki bu en büyük olandır, yüz çanla, yüz alayla ve yüz seremoniyle vaaz edilmesi
gerektiği Papa’nın tartışmasız görüşüdür.
56. Papa’nın Endüljansı ihsan ettiği Kilise’nin Rahmet Hazineleri, Mesih halkı tarafından yeterince bilinmediği gibi,
bu Hazinelerin içeriği dahi isimlendirilmemiştir.
57. Hazinelerin fani şeylerden meydana gelmediği aşikardır, zira aksi takdirde vaizlerin çoğu bu hazineleri bu kadar bol elle dağıtmaz, onları ellerinde biriktirip artırmaya çalışırlardı.
58. Ayrıca bu Hazineler, Mesih ya da Azizlerin fazilet ve kazanımlarından da meydana gelmemiştir, zira Papa olmadan bile bu Hazineler
kendiliğinden içsel insana inayet, dışsal insana ise dert, ölüm ve cehennem
sağlamaktadır.
59. Aziz Laurentius Kilise Hazinesinin fakirlere ait olduğunu
söylerken, bu ifadeyi çağının anlayışı içinde
kullanmıştır.
60. Bu Hazinenin Mesih’in fazileti
aracılığıyla armağan edilmiş olan Kilise
Anahtarları olduğunu söylersek
cüret etmiş olmayız.
61.Çünkü kendisine tahsis edilmiş olan cezaların ve belirli hallerin affedilmesi için Papa’nın bizzatihi yeterli ve yetkin olduğu açıktır.
62. Kilise’nin hakiki Hazinesi Tanrı’nın ihtişam ve inayetine dair En Kutsal İncil’dir.
63. Fakat bu Hazine,
birinciyi sonuncu
yaptığı için doğal olarak çoğunluğun nefretini kazanmıştır.
64.Öte yandan sonuncuyu
birinci yapan Endüljans hazinesi doğal olarak en çok kabul görendir.
65. Bu yüzden
İncil’in
Hazineleri geçmişte zenginliğin sahiplerini5 avlamak için
kullanılmış ağlardır.
66.Endüljans hazineleri ise, zenginlik sahiplerini6 avlamak için kullanılan ağlardır.
67.Vaizlerin büyük bir çığırkanlıkla Endüljansın en büyük lütuf olduğunu
dile getirmeleri gerçekten de bir lütuf,
zira bu iyi bir kazanç
kapısı.
68. Fakat gerçekte
bunlar, Tanrı’nın inayeti ve Haç’ın takvası ile karşılaştırıldığında en küçük olanlardır.
5 “Tanrı sevgisi ve iman sahibi” anlamında.
6 “Mal ve
mülk sahibi” anlamında.
69.Piskopoz ve papazların Papa’nın Endüljans Komiserleri’ne büyük bir saygıyla izin verme zorunluluğu vardır.
70. Fakat bundan da fazla olarak, gözlerini
daha da çok keskinleştirmek ve kullaklarını daha da çok açmak zorundadırlar, ki bu Komiserler, Papa’nın vekilliğini vaaz edecekleri yere kendi saçmalıklarını vaaz etmesinler.
71. Papalığın bağışlanma belgelerinin hakikatine karşı gelenler
aforoz edilsin ve lanetlensinler.
72. Fakat Endüljans vaizlerinin haddini bilmezliğine ve küstahlığına karşı muhafızlık edenlere kutlu olsun.
73. Papa, bağışlanma belgelerinin ticaretinde çeşitli hileler yapanlara
karşı haklı biçimde hiddetlenip onları aforoz etmektedir.
74. Fakat Papa, bağışlanma belgelerini bahane ederek kutsal
sevgi ve hakikatte hile yapmaya kalkışanlara karşı daha da çok hiddetlenme isteğindedir.
75.Papa’nın Endüljanslarının, Tanrı Doğuran’a7 karşı bir tecavüzü bile
(ki
bu
imkansızdır) affedecek kadar güçlü
olduğunu
sanmak delilikten
başka bir şey değildir.
76.Biz ise buna karşılık, Papa’nın Endüljansının, en küçük bir affedilebilir günahı bile bizzatihi suçu açısından kaldıramadığını söylüyoruz.
77. Denmektedir ki, Aziz Petros şimdi Papa olsaydı daha fazla inayet ihsan etmesi mümkün olamazdı. Bu, Aziz Petros’a ve Papa’ya karşı bir küfürdür.
78. Biz ise buna karşılık, mevcut Papa’nın ve genel olarak bütün
Papaların daha da büyük inayetleri tasarruflarında bulundurduklarını söylüyoruz. Bu inayet İncil’dir: Korintoslular’a Birinci Mektup 12’de yazılmış olduğu üzere: “Şifa veren ruhsal bağışlar ve yetenekler” 8 vs.
79.[Endüljans vaizlerince tertip edilip Kilise’lere yerleştirilen] Papalık armasıyla tezyin edilerek öncelikli bir yere asılmış olan
bir Endüljans Haçının Mesih
Haç’ı ile eşit değerde olduğunu söylemek küfürdür.
80. Böyle şeylerin halk arasında
yayılmasına neden olan vaazlara izin veren piskopoz, papaz ve teologlar mutlaka
hesap vereceklerdir.
81. Bu küstah Endüljans
vaazları yüzünden okumuş adamların bile, Papa’nın saygısına karşı iftirada bulunanları engellemeleri ve hatta Laik’lerin kurnaz
şüphelerinden kurtarmaları zorlaştırmaktadır.
7 “Tanrı Doğuran” Meryem (theotokhos) anlamındadır.
8 Korintoslulara Birinci Mektup: “Ruhsal bağışlar çeşit çeşittir, ama onları sağlayan Ruh aynıdır.” (12:4). “Yine aynı Ruh aracılığıyla birine iman, o tek Ruh’la başkasına
hastaları iyi etmek için ruhsal bağışlar verilir. Birine mucizeler oluşturan güçlü işler, başkasına peygamberlik, başkasına ruhları ayırt edebilme yeteneği, başkasına çeşitli diller, başkasına da yabancı
dilleri çevirme yeteneği verilir. Bunların tümünü tek ve aynı Ruh etkiler; istemi uyarınca herkese ayrı ayrı dağıtır.” (12:9-11).
82.Örneğin:9 Kilise’yi inşa etmek için kullandığı hayırsız para uğruna, yani çok da geçerli olmayan bir nedenle, sonsuz
sayıda ruhu selamete
kavuşturduğuna göre, kutsal sevgi aşkına ve Araf’taki ruhların acil ihtiyaçları dikkate alındığında, yani gerçekten geçerli
bir nedenle, Papa niçin Araf’ı bütün ruhlardan
boşaltmıyor?
83. Yahut: Endüljans’la selamete kavuşmuş olanlar için dua etmek yanlışsa eğer, ölmüşlerin cenaze törenlerine ve seneyi devriye
törenlerine niçin devam ediliyor? Ayrıca ölmüşler adına kurulan
vakıfların iade edilmesine ya da kapatılmasına izin verilmiyor?
84. Yahut: Tanrı ve Papa karşısındaki bu yeni dindarlık nasıl bir şeydir ki, kafir ve düşman bir adama Tanrı dostu bir inananın ruhunu Araf’tan satın alarak onu kurtarma izni veriliyor da, bu inanan ve mahbubun
ruhu kendi ihtiyacı dolayısıyla saf sevgi aşkına serbest bırakılmıyor?
85. Yahut: Fiilen ve kullanılmaya kullanılmaya bizzatihi iptal edilmiş sayılan Kilise’nin Tövbe Kanunları niçin kaldırılmıyor da, hala Endüljansların ihsan edilmesi neticesinde para karşılığında bunlardan doğan cezalardan (sanki bu Kanun daha geçerliymişçesine) bağışlanma sağlanıyor?
86. Yahut: Şimdiki zenginliği en zengin para babalarından daha çok olan Papa, sadece Aziz Petros
Kilisesi’ni fakir inananların parası yerine kendi parasıyla inşa ettirmiyor?
87. Yahut: Papa zaten tam tövbe ederek tüm günahlarının cezalarından bağışlanmaya ve kutsal Hazineden tam paydaşlığa hak kazanmış olanların nesini bağışlamakta veya neyin paydaşlığını ihsan etmektedir?
88. Yahut: Papa şimdi tek bir defa yaptığını günde yüz defa yapsa ve her inanana bu bağışlanmaları ve paydaşlıkları ihsan etse, Kilise’ye bundan daha büyük bir kutsiyet gelebilir miydi?
89. Papa bağışlanma belgelerini para kazanmak
için değil de ruhları selamete kavuşturmak için ihsan
ettiğinden, aynı etkiye sahip oldukları halde bundan önce ihsan edilmiş olan Endüljansları ve bağışlanma belgelerini niçin iptal etmektedir?
90. Laik’lerin bu hoş olmayan argümanlarını ve şüphelerini
sadece cebren bastırmak ve makul argümanlar göstermeden bunlardan kaçınmak, Kilise’yi ve Papa’yı düşmanlarının alay konusu haline getirmekte, Hıristiyanların ise mutsuz olmasına neden olmaktadır.
91. Bu halde bağışlanmalar Papa’nın ruhuna ve düşüncesine uygun biçimde vaaz edilseydi eğer, bütün bu şüpheler kolayca çözümlenecek, hatta ortaya bile çıkmayacaktı.
92. O zaman şu [yalancı] peygamberlere lanet olsun
ki, Hıristiyanlara “Barış, Barış” derler de aslında barış değildir.
9 Burada söz konusu iftiralara ve “kurnaz şüpheler”e örnekler vermektedir.
93.Öte yandan şu [gerçek] peygamberlere kutlu
olsun ki, Hıristiyanlara “Haç, Haç” derler de aslında [dert olup taşınması gereken] bir haç değildir.
94. Hıristiyanların cezalar, ölümler ve cehennemden geçerek başları olan Mesih’i takip etme hususunda gayretkeş olmaları öğütlenmeli;
95. ve yalancı bir
ruhani teminatla kendilerini teselli edecekleri yerde pek çok ıstırap yaşayarak Göklerin Melekutu’na varmaları hususundan emin olmaları gerektiği söylenmelidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder