29 Nisan 2008

DEMEK ÖYLE

DEMEK ÖYLE
Demek öyle, Kütahya’nın yolları delik deşik. Demek çetin bir kışın ardından şehir içi yollar köstebek yuvası gibi. Tavşanlılı hemşehrilerim ne kadar muzdaribiz bu durumdan! Kütahya’da dolaşırken ne zor oluyor! Tavşanlı yolları mı? Biz de Çetin adında bir kış görülmedi, köstebek, bilinen hayvan türlerinden değil ve delik deşik ancak eleği hatırlatır bize.
Demek öyle, Sivas belediyesi esnafa yasak etmiş kaldırıma eşya koymayı. Belediye başkanı böyle bir şeyi yapmış ha! Yok canım, kaldırımlar artık daha mı genişmiş! Tavşanlı’nın şükür ki böyle bir sorunu yok!
Demek öyle, demek senaryo yazmak epey kolay artık.
Demek öyle, demek olaylara kendi özel tarihinden bakılınca genel tarih böyle silik ve diğer sebepler yok hükmünde kalıyor.
Demek öyle, pazarı üçe bölünce perşembeye yer kalmıyor.
Demek öyle, kurumlar da küsüp barışıyorlar. Bacalar neler çekiyor düşünün artık!
Demek öyle, doktor mektebinde fillerin mavi olabileceğini öğretmiyorlar demek. Öyleyse diğer mekteplerde de esnaflık öğretmiyorlar.
Demek öyle, bahar gelince ağzına sinek kaçma ihtimali de artıyor. Oysa ben yerlere tükürmeyi lanetli bir iş sayarım.
Demek öyle, yazmak aynı zamanda özgürlük. Sahi özgürlük neydi? “Tekel” sadece sigara ve alkol üretilen yerin adı mıdır?
Demek öyle, kitaplar sadece beyin yıkamak için, gerisi hep gerçek.
Demek öyle, burası haşlama seven bir memleket. Neyi haşlıyorlar peki?
Demek öyle, bir öküzüm olsa parklardaki çimlerde otlaması yasak. Bisikletim de çim yemez ki!
Demek öyle, demek bu sütun benim topum tüfeğim!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder