04 Kasım 2009

BİRLİKTE RAHMET AYRILIKTA AZAP VARDIR


TTSO Başkanı Davut Efe İle Röportaj
“BİRLİKTE RAHMET AYRILIKTA AZAP VARDIR.”
Mustafa Uysal: Sayın başkanım yeniden seçildiniz ve artık ikinci döneminiz. Nasıl bir hedefle başladınız ikinci döneminiz için ve ne gibi gelişmeler oldu?
Davut Efe: Birinci dönemimizi biliyorsunuz, üniversitemiz ve OSB ile alakalı çalışmalarımız oldu. Üniversitemize 1000 öğrenci kapasiteli bir bina yapıp teslim ettik. 93-94’lerde kurulan OSB’mize de sahip çıktık. Bütün ihalelerini yaptırdık. Bilindiği gibi işte belli bir yere geldi. Gereken yapıldı. Altı yedi ay sonra burası bitmiş vaziyete gelecek zaten. Yatırımcılardan da müracaatlar var ama şimdilik imzaladığımız bir şey yok. Orta ölçekli yatırımcılardan da müracaatlar var. Bunları da değerlendireceğiz. Gıdacılar, tekstilciler vs. gibi ada ada yerleştirmeye çalışıyoruz. Şu an yeterli sayıda müracaat olmadığı için bu çalışmalar için zamana ihtiyacımız var tabi. Yani yavaş yavaş OSB bir yere geldi. Diğer yandan odamızla ilgili sosyal yönden yapılması gerekenleri yapıyoruz yine. Hizmet kalitemizi artırıp üyelerimize en iyi hizmeti veriyoruz. İSO belgemizi de aldık. Odamızı geçmiş dönemlere kıyasla bir yerlere getirmeye çalıştık. Yapmaya çalıştığımız en önemli şey aslında, geçen dönemle birlikte, sivil toplum örgütleriyle beraber hareket etmek oldu. Hatta bunun içine siyasi partiler de dâhildir. Tavşanlı için ne yapılabilir sorusunun cevaplarını aradık. Tavşanlı hepimizin. Platformlar oluşturduk. Oluşturma sebebimiz de şu: Bizim bilmediğimizi onlar biliyorlar, bizse bildiklerimizi paylaşalım. Ortaya çıkan netice hepimizin olsun. Bunu da başardık dört yıldır beraber hareket ediyoruz. Dahası gazete çıkarıyoruz, dergi çıkarıyoruz… Bunları da paylaşıyoruz. Oda olarak bencillik yapmıyoruz. Belediye ile kaymakamlıkla çalışmalarımız bellidir. Şu anda da MOBESE (Mobil elektronik sistem entegrasyonu./ Kent Bilgi ve Güvenlik Sistemi) ile uğraşıyoruz mesela.

İkinci dönem, üniversitede gerekeni yaptık tabi bu çalışmamız devam edecek. Organize Sanayi Bölgesinde netice alıncaya kadar, yüzde ellilik doluluk oranı olana kadar bizim vazifemiz devam edecek.

Mustafa Uysal: Aslında ikinci döneme de hızlı girdiğiniz görülüyor. Yaz aylarında TTSO ve TASCA öncülüğünde Tavşanlı’da bir tanıtım atağı gerçekleştirdiniz. Arap Büyükelçileri ve gazetecilerini bölgemize davet ettiniz. Büyük bir organizasyondu, Türkiye çapında hiç yapılmamış bir organizasyondu. Bu olayı bir de sizin gözünüzden alabilir miyiz?
Davut Efe: Kütahya olarak baktığımızda otuzun üzerinde maden çeşidimiz var. Otuzun üzerinde de jeotermal kaynak suyumuz var. Bunun yanında ilimizin yüzde yetmişi orman. İş gücümüz hep genç nüfus, fazla ihtiyar bir il değiliz. Bunun yanında su problemi olmayan bir il. Hepsine rağmen biz fakir bir iliz. Biz Allah’ın verdiği bu nimetleri nasıl hayata geçirebiliriz? Görünen o ki, birlik olmalıyız. Birlikte bütün bu imkânlarımızı nasıl kullanabiliriz, nasıl üretebiliriz, nasıl tanıtabiliriz? İşte bu soruların cevaplarını arıyoruz birlikte. Bütün bunlar kurumların ya da kişilerin tek başına düşüneceği şeyler değil. Bu soruların cevabı birlik olmayı gerektiriyor. Birlik olunca bazen siyaset de yetmez, uluslar arası ilişkiler de gerekir. Bunun için Türkiye ve dünyadaki bütün basın yayın araçları gerekiyor. İnternet, televizyon, radyo, gazete… Bunlar tanıtımın değişik sacayakları. Uluslar arası ilişkiler küçümsenmemelidir. Şimdi başlayan dostluk ileride meyve vermeye başlayacaktır. Buraya bir parantez açalım ve soralım bunları niçin yapma gereği duyuyoruz? Bölgemiz en çok göç veren ikinci ildir. Göçün olmaması gereken bir ilde göç var.
Mustafa Uysal: Bunun sebebi işsizlik tabi ilk olarak.
Davut Efe: Sebebine baktığımız zaman aynı tarafa bakamadığımızı göreceksiniz. Herkesin ağzı bir araya gelemiyor. Kömür var, krom, bor, gümüş… Hepsi var. Allah her şeyi vermiş. Burası istihdam ağırlı çalışılması gereken yerler olduğu halde bölge göç veriyor, bölge insanı faydalanamıyor. Özelleştirmeler başladı, şeker fabrikası gitti şimdi köylüler pancar ekmiyor. Eski üretim yok Kütahya’da. Azot satıldı, gümüş satıldı. En azından bölge insanı alsaydı bölgemize yatırım olacaktı. Satılanların hepsini yabancılar aldı. İşte bunları düşündüğümüz zaman birlikte hareket etmemizin ne kadar gerekli olduğunu kavrıyoruz. Bütün sivil toplum örgütleri ile birlikte çalışıyoruz. Tasca ile tanışıyoruz, Arap ülkelerindeki yatırımcıları buraya nasıl çekeriz, bunların hesaplarını yapıyoruz, bunları paylaşıyoruz. Belediyeler destek veriyor bize, sivil toplum örgütleri destek veriyor. İnsanlar kendilerini bunun yanında olmak zorunda hissediyor, dışarıda kalmak istemiyor.
Mustafa Uysal: Sonuçta yapılanlar Tavşanlı için.
Davut Efe: Tabi, memleket için. Oradan birileri gelir yatırım yapar mı, amacımız bu.
Mustafa Uysal: Bu geziler ve tanıtım çalışmaları başarılı oldu mu sizce?
Davut Efe: Mutlaka başarılı oluyor. Bu bizim Kütahya ile yaptığımız çalışma Türkiye’de değil dünyada ses getirdi, tanındı. Yurt dışında, Arap ülkelerindeki medyada çıktı. Tanıtımlarımız yayınlandı.

Bu tanıtım grubu Kütahya için çok önemlidir. Niye? Çünkü Kütahya Ege Bölgesinin en arada sıkışmış ilidir. Bir Uşak bizim ilçemizdi ama İzmir yolu olduğu için sanayisi gelişti. Eskişehir bizim ilçemizdi şimdi baktığımız zaman orada sanayileşme var. Bilecik, İnegöl, Bursa… Çevremiz olduğu gibi sanayileşmiş yerlerle dolu. Bir Kütahya var arada kalmış.

Mustafa Uysal: Hemen bu organizasyondan sonra Tavşanlı Tanıtım Grubu kuruldu TTSO öncülüğünde. Bize bu gruptan bahsedebilir misiniz?
Davut Efe: En baştan beri güçlü bir birlik oluşturduk. İnsanlar iyi niyetli olduğu zaman, hayrı istediği zaman oluyor. Bölgemizi düşündüğümüz zaman oluyor, herkes de dâhil oluyor. En son yaptığımız organizasyonda biliyorsunuz Kütahya da vardı. Bu tanıtım grubu Kütahya için çok önemlidir. Niye? Çünkü Kütahya Ege Bölgesinin en arada sıkışmış ilidir. Bir Uşak bizim ilçemizdi ama İzmir yolu olduğu için sanayisi gelişti. Eskişehir bizim ilçemizdi şimdi baktığımız zaman orada sanayileşme var. Bilecik, İnegöl, Bursa… Çevremiz olduğu gibi sanayileşmiş yerlerle dolu. Bir Kütahya var arada kalmış. Tabi Kütahya’da da bir hareketlenme var artık ister istemez. Bunun sebebi ne? İşte insanlar işsiz kaldı, sıkıntılar büyüdü. Belediyeler, halk, sivil toplum kuruluşları, herkesi bir telaş sardı, yatırım arayışına geçirdi bizi bu sebepler. Sadece fabrika istemekle olmuyor. Gelecek için tanıtım yapılması gerekiyor. Bu tanıtımlar için de işte bu grubu kurduk. Sadece biz yokuz burada. Bu işte olması gerekenlerle birlikte Kütahya’yı tanıtıp, zenginliklerimizi ortaya çıkartıp, istihdama yönelik, kalkınmaya yönelik şeyler yapmak amacımız. Sadece ekonomik bir hamle değil bu. Sosyal girişimlerimiz de var bunun içinde ekonomik girişimlerimiz de var. Çok yönlü bakıyoruz yani.
Mustafa Uysal: Bütün bunlardan sonra TTSO başkan vekili Sayın Mustafa Göktekin Suriye Kültür Bakanlığının davetlisi olarak Suriye’ye davet edildi. Resmi ve özel temaslarda bulundu. Yine önümüzdeki günlerde Tunus’a davetli. Odanızın Ar-Ge şefi Sayın H. Hüseyin Çakmak Brüksel’de Avrupa ticaret Odaları seçimleri için davet edildi. TTSO Türkiye çapında bu tür davetlere çağrılan tek oda bildiğim kadarı ile. Dahası Ankara’daki elçiliklerde Milli gün Resepsiyonlarına çağrılan tek odayız yine.
Davut Efe: Evet birçoğunda tekiz. İster istemez oralarda Kütahya ön planda oluyor, TTSO ön planda oluyor, Tavşanlı ön planda oluyor. Orada ikili konuşmalar, tanışmalar oluyor. Brifinglere katılıyoruz, biz sunumlar yapıyoruz. Bunlar şimdi buradan bakılınca basit gibi durabilir ama çok önemli gelişmeler aslında. Biraz zaman geçince daha net anlaşılacaktır.
Mustafa Uysal: Orada ilçemizi temsil ediyorlar yani.

Netice olarak biz aslında bir yol haritasının peşindeyiz. Kütahya’nın bir yol haritası yok. Bunu ortaya koymamız lazım. Bütün siyasiler, milletvekilleri, vali, kaymakamlar, bütün il, ilçe belediye başkanları, sivil toplum kuruluşları vs. birlikte oturulup bir yol haritası çıkarılmalı.

Davut Efe: Ben Kütahya’yı temsil ediyorlar diye bakıyorum, ilçemizi değil. Yani sonuçta Kütahya’nın gelişmesi demek Tavşanlı’nın da gelişmesi demek. Biz bunu tek başımıza yapmaya çalışmıyoruz, hepimiz için yapıyoruz, birlikte yapıyoruz.
Netice olarak biz aslında bir yol haritasının peşindeyiz. Kütahya’nın bir yol haritası yok. Bunu ortaya koymamız lazım. Bütün siyasiler, milletvekilleri, vali, kaymakamlar, bütün il, ilçe belediye başkanları, sivil toplum kuruluşları vs. birlikte oturulup bir yol haritası çıkarılmalı. Kütahya’nın Balıkesir’e yolu yok. Öncelikle belirlenecek. Sadece bizim vekillerimizin sadece Tavşanlı’nın sorunu değil ki bu. Simav’ın yolu yoksa bu bizim de sorunumuz. Sadece yollarla alakalı değil bu durum. Yatırımlarla ilgili, madenlerimizle ilgili, kaynaklarımızla ilgili… Bölgemizin zenginleşmesi ile alakalı. Kütahya’nın tamamının sorunlarını ele alacağız bu yol haritasında.
Geçenlerde Simavlılar, biz Uşak’a bağlanmak istiyoruz, dediler. Sebep? Çok sebep var. Beş vekilimizin her biri ayrı takılıyor. Hepsi de iktidar partisinden.  Beşi bir araya gelip de gelin bakalım, sorunlar nelerdir, demiyorlar. Kütahya için ne yaparız demiyorlar hep birlikte. Biz bunu gündem yapmaya çalışıyoruz, birlikte bir yol haritası çıkarabilmenin peşindeyiz.
Mustafa Uysal: Şunu mu anlamalıyız, Kütahya ile alakalı bütün sorunlar, öncelikler, yapılacaklar belirlenecek ve kim gelirse gelsin, kim yönetirse yönetsin bu yol haritası takip edilecek?
Davut Efe: Evet, Kütahya ile ilgili bütün öncelikle olacak bu yol haritasında. Mesela havaalanı yapılacak başka illerin milletvekilleri uğraşıyor. Kütahya milletvekillerimizden beşinin de birlikte uğraştığını göremiyoruz. Bu yol haritası hazırlanacak ve hep birlikte takip edilecek. Kütahya’nın tamamı ile yapılacak ve yine tamamı ile takip edilecek ve yapılacak. Emet’teki Bor’un gelişmesinin Kütahya’ya zararı mı olur? Daha da birçok yararı olur il çapında. Santrallerimiz var bizim ama eski. Her zaman tamir istiyor. Sanki her seferinde yeniden kuruyormuşuz gibi yenileme masrafı çıkıyor önümüze.
Mustafa Uysal: Bütün bu sorunlar kısa, orta ve uzun vadeli olarak yol haritasına alınması lazım.

Değişmez hedefler koymalıyız, yol haritası dediğimiz budur. Biz bu işin önderliğini yapmaya çalışıyoruz. Yurt içinde ve yurt dışında yaptığımız bu çalışmalarla gündem oluşturmaya ve bütün bu sorunlara dikkat çekmeye çalışıyoruz. Yol haritası olmayan hiçbir il hedefine varamaz.

Davut Efe: Bunlar hep ortak sorunlarımız. Bunları birlikte halletmemiz lazım ki, istihdama, üretime yansısın ve il olarak kalkınalım. Mesela Kütahya’nın bir imar haritası yok. Tamamının yani. Belki buradan başlamak lazım. Biz bütün bu sorunları ve yol haritası meselesini milletvekillerimizle, belediye başkanlarımızla paylaşıyoruz. Amacımız, Kütahya gelecekte, şu an çekmiş olduğu sıkıntılardan kurtulsun. Yapabileceğimiz çok fazla iş var, altımızda zenginliklerimiz var buna rağmen sıkıntı çekiyoruz. Göç veren bir iliz. Vatandaş vazifesini yapacak, vekiller yapacak, belediyeler yapacak, sivil toplum örgütleri yapacak… Bizde hiçbir şey yok ki şimdilik. Hareket yok. Değişmez hedefler koymalıyız, yol haritası dediğimiz budur. Biz bu işin önderliğini yapmaya çalışıyoruz. Yurt içinde ve yurt dışında yaptığımız bu çalışmalarla gündem oluşturmaya ve bütün bu sorunlara dikkat çekmeye çalışıyoruz. Yol haritası olmayan hiçbir il hedefine varamaz. Temsilcileri ve yöneticileri ile birlikte bütün Kütahya halkı yol haritasını yapacak. Hedefler belirlendikten sonra yine hep birlikte gerçekleştirilecek. Bir bakana gidilecekse beş milletvekilinin yanında belediye başkanları da olacak, sivil toplum önderleri de olacak.
Mustafa Uysal: Kararlılığımız anlaşılacak yani.
Davut Efe: Toplu olarak bir yumruk olarak, biz bunu istiyoruz, diyeceğiz. Biz bunu diyemedik hiçbir zaman. Kütahya’nın hiçbir şey istediği yok. Ağlamayan çocuğa emzik yok. Biz hakkımızı arayacağız. Güçlü olarak yapabilirsek bu işi o zaman sonuç almaya daha yakın olacağız.
Mustafa Uysal: Bu yol haritasının ve birliğin oluşması hepimizin işine yarayacak, dilerim başarılı olursunuz.

Şu an öyle bir anlayış var ki bizde, kendi kurumundan başkasını tanımıyor kimse. Yanlış. Birlik varsa rahmet var. Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır. Ben merkezli yönetim anlayışını biz merkezli hale getirmek için uğraşıyoruz. Şu ana kadar lokomotifliğini yapmaya çalışıyoruz.

Davut Efe: Şu anda biz onun lokomotifliğini yapıyoruz. İnşallah tersine döner de valimiz, il belediye başkanımız, ilçe belediyelerimiz, hepimizi toplar da Balıkesir yolu için iki otobüs gideriz Ankara’ya. Başkaları yapmazsa da biz yaparız yani. Şimdiki durumda ferdiyetçi takılıyor herkes. Bunun acilen değişmesi gerekiyor. Bir tek Balıkesir yolunun açılması bile birçok belediyeye ve kuruma enerji verir aslında. Kütahya tarihi bir yer. Küçük küçük yerler bile bu tür özelliklerinden faydalanıyor. Biz de yapabiliriz. Kütahya’yı tanımayanlar tanımaya başlayacak buradan geçmeye başladıkça.
Şu an öyle bir anlayış var ki bizde, kendi kurumundan başkasını tanımıyor kimse. Yanlış. Birlik varsa rahmet var. Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır. Ben merkezli yönetim anlayışını biz merkezli hale getirmek için uğraşıyoruz. Şu ana kadar lokomotifliğini yapmaya çalışıyoruz. Bizi aşan biri gelirse biz hazırız… Valinin, milletvekillerinin tek başına çalışmalarıyla bu işler olmaz.
Mustafa Uysal: Tekrar Tavşanlı özeline dönelim isterseniz. Organize Sanayi Bölgesinde gelip geçerken görüyoruz artık yollar açıldı, bir takım çalışmalar var, temel atma töreni yapıldı ve ardından OSB için arayanlar var hatta sizin bizzat yüz yüze görüşmeleriniz oldu firmalarla. OSB’de son gelişmeler nelerdir?
Davut Efe: OSB’de şu an yollar açıldı, kanalizasyon ve su hatları döşenecek. Bu arada elektrik ihalesi yapıldı, elektrik tesis edilecek. Bu işin 6-7 aylık bir süresi var yani. Altıncı- yedinci ay diyelim haydi biraz da kendimize tolerans tanıyalım. Yoldan gelip geçenler merak ediyorlardır tabi. Orada bir su deposu yapılıyor, suyumuz var. Bir eksiğimiz yok yani.
Mustafa Uysal: Doğalgaz var mı OSB’de?
Davut Efe: Evet, doğalgaz var, hemen yanı başımızdan geçiyor. Henüz ihalesi yapılmadı. Şu anda Tavşanlı’dan 10’un üzerinde müracaat var. Bunlar orta ölçekli tabi. Daha birçok müracaat da olacak. Müracaatlar geldikçe yanlış bir iş yapmamaya çalışarak düzenlemeler yapacağız, adalar oluşturacağız. Bunun yanı sıra 150 dönüm bir yer taahhüt ettik. Resmi olarak bir işlem yapmadık. Onlar Türkiye’de ilk yatırımcı biz olacağız diye gayret ettiler. İnşallah onlar da başarılı olur. Başarılı olursa Türkiye’de böyle bir teknolojik yatırım ilk olacak. Dünya’nın birçok yerinde fabrikaları var, burada da olacak.
Mustafa Uysal: AYT Grup’tan bahsediyorsunuz sanırım.

İstanbul’dan bir oto yan sanayi fabrikası var bize müracaat eden. En az 500 kişilik istihdam sağlayacak bir yatırım olacak. İsmi şimdi vermek istemiyorum, Beylikdüzü’nde bir fabrikaları var. Bu fabrikalarını Tavşanlı’ya taşımayı düşünüyor. Tavşanlı bize sahip çıkar diye düşünüyorlar. Bizi tanıdılar, yüz yüze görüşmelerimiz oldu. Gayretlerimizi gördüler.

Davut Efe: Evet, inşallah burada da başarılı olurlar ve burası için önemli bir hamle olur. Hemen akabinde İstanbul’dan bir oto yan sanayi fabrikası var bize müracaat eden. En az 500 kişilik istihdam sağlayacak bir yatırım olacak. İsmi şimdi vermek istemiyorum, Beylikdüzü’nde bir fabrikaları var. Bu fabrikalarını Tavşanlı’ya taşımayı düşünüyor. Tavşanlı bize sahip çıkar diye düşünüyorlar. Bizi tanıdılar, yüz yüze görüşmelerimiz oldu. Gayretlerimizi gördüler.
Mustafa Uysal: Şöyle bir umut taşıyabilir miyiz, OSB son aşamasına geldi bütün gerekenler yapılıyor, büyük bir hareketlilik var, hatta bazı yatırımcılar gelmek üzere bazıları da geldi, sonunda biz Organize Sanayi Bölgemize kavuştuk, diyebilir miyiz?

OSB’de inşallah 2011’de servis araçları gidip gelmeye başlayacak.

Davut Efe: İnşallah 2011’de servis araçları gidip gelmeye başlayacak. Fabrikaların yapım süreleri de var tabi ben öyle diyorum. İşçiler çalışmaya başlayacak. Herkes de dua etsin ki Allah hayırlı yatırımcılar versin oraya.
Mustafa Uysal: Sadece dua etmekle de kalmasınlar, sorsunlar odaya, ne gibi yardımlarımız olabilir, sizi kiminle tanıştırmalıyız, nasıl olmalı, diye.
Davut Efe: Tabi bizi teşvik etsinler. Yatırımcı tanıdıkları varsa yahut olabilecek yatırımlar varsa bizi tanıştırsınlar, biz gidelim. Bizim işimiz o. Nerede olursa olsun fark etmez, biz gideriz.
Mustafa Uysal: Hatta yatırım yapabilecek ortaklıklar bile kurmaları gerekiyor.
Davut Efe: İşte İstanbul’daki fabrikayı buradaki çevremizden biri vasıtasıyla bulduk ve tanıştık. O insanları davet ettik. Çalışma grupları eldi, baktılar. İki sefer geldiler, gittiler. Üçüncü sefer patronları geldi.
Mustafa Uysal: Yani gelin burada yerimiz var, gelin yatırım yapın, deyince olmuyor. Sonuçta büyük paralar koyacaklar ortaya.
Davut Efe: Yatırımcının gelmesi için sebepler olmalı. Onların aradığı özellikler var. Yolu, coğrafyası, maliyetleri… Bütün hesaplarını yapıyorlar.
Mustafa Uysal: Hemen konuyu değiştirip az önce duyduğum bir gelişmeyi sormak istiyorum. MOBESE (Mobil elektronik sistem entegrasyonu./ Kent Bilgi ve Güvenlik Sistemi) konusunda neler oluyor, sizin bir sorumluluğunuz var mı ne tür gelişmeler var?
Davut Efe: Biz iki yıldır MOBESE’yi kuramadık. Aşağı yukarı Kütahya’nın bütün ilçeleri bitirdi. Biz Tavşanlı olarak yapamadık.
Mustafa Uysal: Çok mu büyük maliyetleri var?

Şu anda biz kafamızda çözdük zaten MOBESE’yi. Nasıl çözdük, işte belediye başkanı, kaymakam, TTSO, sivil toplum liderleri birlikte oldu mu çözüm daha basit oluyor.

Davut Efe: Yok, maliyet Tavşanlı için önemli değil de biz birlik olamadığımızdan oluyor bu işler. Önceki döneme belediye başkanımızla dolaştık yarım kaldı. Önceki kaymakam bey farklı çalışmalar denedi, olmadı. Şimdi kaymakamımız ve belediye başkanımız değişti. Üç kurum güzel bir ekip oluşturduk tekrar. 100 bin belediye verecek, 150 bin civarı vatandaştan toplanacak, 100-150 de farklı şekilde gelecek paralarımız var. Şu anda biz kafamızda çözdük zaten MOBESE’yi. Nasıl çözdük, işte belediye başkanı, kaymakam, TTSO, sivil toplum liderleri birlikte oldu mu çözüm daha basit oluyor. Yorumlarımız ve gayretimiz daha farklı oluyor.
Aslında en önemli meselelerimizden biri de üniversitenin geliştirilmesi. Bunu da belediye başkanımız üstlendi zaten. İnşallah üç-dört yıl içinde üniversitemizi belli aşamalara getireceğiz.
Mustafa Uysal: Bu arada ben sormayı unuttum OSB’nin başkanı mı değişti?

OSB başkanı şu an belediye başkanımız Sayın Mustafa Güler oldu.

Davut Efe: OSB başkanı şu an belediye başkanımız Sayın Mustafa Güler oldu.
Mustafa Uysal: Peki sebebi veya hedefi nedir?
Davut Efe: Belediye pek çok şeyi yapmaya Ticaret Odasından daha çok yatkın. Birçok mühendisi, teknik imkânı var. Belediyenin de orada söz sahibi olması, sorumluluk sahibi olması lazım. Yeni başkanımız açık, hızlı, heyecanlı birisi. Böyle birisinin başkan olmasını biz arzu ettik, teklif ettik. Dedik ki, başkanım siz buraya başkan olursanız, buranın çalışma şekli, performansı daha iyi olacaktır. Bunun için davet ettik.
Türkiye çapında baktığınız zaman zaten OSB’ler belediyelerin bünyesindedir. Belli yere kadar onlar götürür. Bizde tersi oldu. Ama şimdi düzelttik, belediyeye teslim ettik. Biz onlara yardımcıyız.
Mustafa Uysal: Röportaj boyunca anlaşılan o ki, siz Tavşanlı’nın geleceğinden umutlusunuz.
Davut Efe: Umutsuz olunur mu? Tavşanlı’da Kütahya’da neler neler var. Allah bölgemize her şeyi vermiş. Hayvancılığın, meyveciliğin en güzel yapılabileceği yerlerden biridir bölgemiz. Madenleri, termalleri, ormanları… Ne demekse bu yönde projeler yok. Bu eksik.
Mustafa Uysal: Bu arada yeni bir girişim başlattınız, Genç Girişimciler adı altında. Bundan da bahseder misiniz bize?

Genç Girişimciler ile Tavşanlı’nın önü açılacak.

Davut Efe: Benim için çok önemli bir mesele bu. 40 yaşın altındaki mühendis, mimar veya konusunda uzman veya diğer branşlardaki üniversite mezunu arkadaşları toplayıp onların bilgi birikimi, deneyimi, enerjisi, teknolojik alt yapılarını değerlendirmek maksat. Özellikle enerjilerini, arzularını, yapmak istediklerini gerçekleştirmek istiyoruz şehrimiz adına. Gençlerle biz bir değiliz artık. Onlar yeni teknolojilere, internete, bilgisayara daha yatkınlar, daha bilgililer. Bütün bunlardan faydalanmalı şehrimiz. Onların getirdiği projelere bir yol açmak istiyoruz. Projeler üretmelerine destek olmak istiyoruz. Bölgemize faydalı olacak ne varsa, gel arkadaş, diyeceğiz, biz sana ayakçıyız bak, işte sana imkân yap, diyeceğiz. Yahut beraber yapalım. Senin bilgin var onun parası var, imkânları bir araya getirelim. Fizibiliteler oluşturulacak. Nedir bu? İşin sadece başını görmezsiniz ta sonuna kadar görürsünüz. Böylece zarar etmezsiniz. Hata yine olur ama rastgele işlere göre daha az olur.
Mustafa Uysal: Genç Girişimciler Suriye ile bir işbirliği de düşünüyorlar sanırım, büro açmak da var sanırım planlarında.
Davut Efe: O tür düşünceler de var ama şu erken henüz işin başında olduğu için bir şey demek güç. Gençler toplandığı zaman bizim aklımıza gelmeyecek daha birçok şey çıkıyor ortaya. Bütün bunlar değerlenecek. Bu gençler okumuş, büyük şehirlerde çevreler edinmiş, çok farklı kültürlerle tanışmış insanlar. Bütün bunları biz memleket adına değerlendirmek istiyoruz.
Mustafa Uysal: Son olarak dergi okurlarımıza iletmek istediğiniz neler var? 
Davut Efe: Benim her zaman dediğim tek şey var: Biz birlikte olmak zorundayız Kütahya olarak. Türkiye de bizim tabi, bunlara girersek uzar. Bölgesel olarak konuşuyoruz. Bölgemizin sosyal, ekonomik, kültürel olarak gelişmesi için Kütahya olarak birlik olmalıyız. Tavşanlı da bunun içinde çok aktif, ön sıralarda olması lazım. Geçmişte böyleydi aslında. Başarılı olmak istiyoruz, tembel görünmek istemiyoruz. Yavaş yavaş bunu başarıyoruz. Gün geçtikçe hep birlikte daha nice şeyleri de başaracağımıza inanıyorum. Yeter ki birlik olmaya devam edelim. Kütahya, Tavşanlı üretimi ile çalışkanlığı ile konuşulan yerler olsun istiyoruz. Birlikte rahmet ayrılıkta azap vardır. Bölgemiz adına beraber olursak Allah da ona göre bize fırsatlar verecektir.
Mustafa Uysal: Peki, biz de teşekkür ediyoruz sorularımızı cevapladığınız için.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder