10 Kasım 2011

NUR TOPU GİBİ FABRİKA VE SORUNLAR

NUR TOPU GİBİ FABRİKA VE SORUNLAR
Mustafa Uysal

Nur topu gibi bir sorunumuz var artık.

Tavşanlı Organize Sanayi bölgesi için başta Tavşanlı Belediyesini, TTSO’nı ve Kaymakamlığı tebrik ediyorum. Güzel çalışma. Giderek büyüyor ve yerel ekonomimiz için de genel ekonomimiz için de bir kazanç.

Yine aynı kurumları kınıyorum ve sizin de esefle kınamanızı istiyorum.

Biz, bilmem ne alışveriş merkezinde falan yerde bir tek mescit bile yok, diye birilerini eleştirelim duralım. Burnumuzun dibinde olanı görmüyoruz. Kocaman OSB alanında bir tek seccade alanı bile yok bırakın mescit alanını. Planlara bakın ve utanın lütfen. Sadece bir tek fabrikanın 1.000 kişi çalıştıracağını hesaplarsanız orada en az 3-5 bin kişinin çalışacağı hesaplandı değil mi? Bu kadar insan hangi dinden olacak diye sormadınız mı hesaplamadınız mı hiç? Planlar arasında sosyal hizmet alanı var ama ne zaman ne yapılacak belli değil. Orada hangi tarihte işçi çalışmaya başlayacağı belliydi ki artık o bölgede 450’ye yakın işçi çalışıyor. Namaz yüzünden sorun yaşamaları size sıkıntı vermiyor mu?

Mescit olmazsa ne gibi sorunlar yaşanır hiç hesaplamadınız mı?

Buranın yönetiminde olan üç kuruluş da dini duyarlılıkları ile tanınan kişilerden oluşuyor ama işe bakın ki şimdiden sorunlar baş gösterdi. Kalıcı olarak yapılacak olan mescit –ki şimdilik emin değiliz- ufukta görünmüyor. Öyleyse hemen şimdi çalışan fabrikaya yakın geçici bir mescit yapılmalıdır. Acilen yapılmalıdır.

Neden acil olduğuna gelince…

Üniversitelerin, askerlerin başörtülü insanları kendilerinden uzak tuttuğu bir zamanı yaşadıktan ve hemen hemen atlattıktan sonra özel sektör bu işe el attı. Daha bu nurlu fabrika işe başlamadan başörtülü adayları eledi ve başvurularını bile kabul etmedi. Bunu bildiğiniz halde kendi hizmet binalarınızı onlara kullandırdınız. Her türlü kolaylığı sağladınız. Emirlerine amade oldunuz. Fedakarlık ettiniz. Bu kadar şeyi yaptınız da bir tek koca şehrin, koca ümmetin duyarlılığını mı anlatamadınız? Buradan başlayan taviz nereye kadar varacak hesapladınız mı?

Ben söyleyeyim:

Namaz vakitlerinde bayanların soyunma odaları “Eşyaları çalınmasın!” diye kilitleniyor ama erkeklerinki kilitli değil. Cuma vakitlerinde bazıları gidebilirken bazıları gidemiyor hiçbir yere. Belki Cuma vakitlerinde böyle giderse iyice bir daralma olacak. Namaz vakitleri sıkıntılı. Bu kısıtlı anlatımın siz genişletilmiş sorumluluğunu alabilecek misiniz? Sizce nereye doğru gidiyor?

Toyota fabrikasında karton seccadelerin bile dolaplardan toplandığı, Merinos’ta namazla mücadele edildiği bir ortam var. Siz sıkılmıyor musunuz? Sorun kangren olunca mı müdahale edeceksiniz? Siz ey toplum? Sizin ne zaman umurunuzda olacak?

Rızkı veren Allah, der ama gereğini yapmazsanız olacak olan bugünkü haldir. Bin kişiye ekmek versin ama karakterimizi bile yerle yeksan etsin önemli değil mantığıdır bu. Şu an deneme aşaması, bakalım ne kadar baskıya ne kadar ses gelecek. Ne kadar ses vereceksiniz?

Üç kurum da suçludur. Orada 450’ye yakın işçi var artık fabrika yapmadıysa siz yapacaksınız mescidi kardeşim. Cuma için Çobanköy’e kadar gitmeleri reva mıdır? Fabrika onları oraya kadar götürmek zorunda mı? Her namaz vakti için bir köye mi gidecekler?

Niçin bu kadar önemsiz görünüyor gözünüze namaz? Para kazanalım da gerisi önemli değil diye diye elimizde ne kaldı yahut namaz yoksa elimizde ne kalır?

Biliyorum ki toplumun büyük bir çoğunluğu namaz kılmıyor. Olsun bir kişi bile kılmak istiyorsa rahatça kılması için imkanlarınızı seferber etmezseniz vebaldesiniz. Ben şahidiniz olacağım.

Getirdiniz bari takip edin. Acizlik başka acizlikleri takip eder.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder