peygamber etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
peygamber etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Nisan 2016

ÖLMEYECEK OLAN ALLAH'TIR

ÖLMEYECEK OLAN ALLAH'TIR
M.Uysal
F.Gülen, A.Kuytul ve daha nice tasavvuf falan filanı...
Ve siz!
Rasulullahın ölmediğine inanıyorsunuz.
Onun hâlâ bu dünyaya tasarruf ettiğini düşünüyorsunuz.
Kiminiz olimpiyata çağırıyor, kiminiz mitinge getiriyor, kiminiz günde 70 kez görüşüyor, kiminiz savaşa getiriyor, kiminiz fazladan tabak koyuyor sofrasına.
Müslümanların kafasını asıl karıştıranlar sizsiniz. Allah, Kur'an ile rasulünün de öleceğini bildiriyor, sahabe öldüğüne kani, hatta hiç müdahale etmemiş ilk 100 sene... Sonra ne olduysa (İslam tarihi felfese ile tanışma ve siyasi ihtiraslar) piyasaya sizin dedeleriniz/atalarınız çıktı. Dediler ki, o ölmedi amellerimiz rasüle arz ediliyor. Salavatlar ona arz ediliyor... Siz bu işleri ona gördürürken diğerleri olimpiyata getiriyor işte. Ne var bunda şaşacak? Mitinge getiren ne kadar sapkınsa ölmediğine inanıp savaşa getiren ve tanrılar konseyine imam yapan da aynı. Sofrasına fazladan tabak koyan nasıl sapkınsa konser salonuna geldiğini söyeyen de aynı.
Siz bir tek olimpiyata ve mitinge gelmesine mi şaşıyorsunuz? Bence dönüp peygamber ve tanrı bilginizi gözden geçirin.
Kur'an'a iman edenler için söylüyorum: Rasulullah öldü. O da bizim gibi bir beşer ve ölümlü. Onun nurdan tanrı nurundan kopup geldiğini (yaratılma değil) dolayısıyla nur olduğunu falan bir kenara koyun bu yalanı Plotinus ve takipçileri düşünsün. O da bizim gibi diriltilecek ve hesaba dahil olacak. Muhakkak onun hesabı bizimki gibi çetin olmayacak zira o vahye muhatap oldu ve üstün bir ahlak sahibiydi. Birileri peygamber tasavvurunuz ile oynayıp size dilediği gibi yöne veriyor. Buna izin vermeyin. Madem kutsal ilan ettiğiniz bir hafta bile var bu vesile ile Rasulullah'ı da Kur'an'dan öğrenmeye başlamalıyız.


  • Âl-i İmrân  144 
     (Medenî 89)     Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür ya da öldürülürse, gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim (böyle) geri dönerse, Allah'a hiçbir şekilde zarar vermiş olmayacaktır. Allah, şükredenleri mükafatlandıracaktır.
  • A’râf  6 
     (Mekkî 39)     Elbette kendilerine peygamber gönderilen kimseleri de, gönderilen peygamberleri de mutlaka sorguya çekeceğiz!
  • Mâide  109 
     (Medenî 112)     Allah'ın peygamberleri toplayıp da "Size ne cevap verildi" dediği gün, "Bizim hiçbir bilgimiz yok, şüphesiz gizlilikleri hakkıyle bilen ancak sensin" diyeceklerdir.
  • Kehf  110 
     (Mekkî 69)     De ki: Ben, yalnızca sizin gibi bir beşerim. (Şu var ki) bana, İlah'ınızın, sadece bir İlah olduğu vahyolunuyor. Artık her kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, iyi iş yapsın ve Rabbine ibadette hiçbir şeyi ortak koşmasın.

17 Ocak 2016

RÜŞVET VE ŞİRK BAĞLAMINDA BİR DENEME

RÜŞVET VE ŞİRK BAĞLAMINDA BİR DENEME
Mustafa Uysal
Rüşvet için kabaca, ben seni göreyim sen de beni gör, diye bir tanım yapabiliriz.
Etrafınıza bir bakınız.
Farzların aleni terk edildiği bir toplum var etrafımızda. Üstelik bu terk edişten dolayı insanları uyaracak veya iyiliği emredip kötülüğü engelleyecek bir mekanizma da yok. Kurulması için en ufak bir gayret ve kaygı bile yok.
Herkes sünnetlidir. Gayet güzel. Herkes sünnetlere dikkat eder zira hayatın akışı içinde göze batar dikkat edilmezse.
Cenneti, cehennemi olan bir Allah vardır ve emirleri yasakları gayet rahat çiğnenir. Lakin, elinde sadece şefaati (!) olan bir peygamberin bütün sünnetleri dokunulmaz kabul edilir. Çiğneyeni en azından toplumdan dışlanır. Sosyal bir yaptırımı hala vardır.
Buraya kadar olan gözlem yanlışı var mı? Varsa itirazınızı buraya yapınız.
Mantık kurgusu şu: Koca devletin sizin olması önemli