talip etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
talip etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Ocak 2021

KÜLTÜREL YOZLAŞMANIN BOYUTLARI NELERDİR?

Evet güzel insanlar! 

Talip Kazgı
Sizlerle tekrar birlikte olmanın verdiği güçle, yazılarımıza inşallah kaldığımız yerden devam edeceğiz. Yaklaşık 8-10 yıldır ara vermiş olduğumuz EDEBYA yazılarına, edebe riayet ederek bir şeyler yazmaya çalışacağız inşallah."KÜLTÜREL YOZLAŞMANIN BOYUTLARI NELERDİR?" diye sorarken, bu sorduğum sorunun cevabını da sizlere vermeye çalışacağım inşallah.

Dilimizden pelesenk haline getirdiğimiz bir tabir olan; "kültürde yozlaşma" tek başına her şeyi kapsar mı diye konuya başlamak lazım aslında. Yozlaşma nedir? diye konuya başlarken kelime manası olarak Türk Dil Kurumu resmi web sitesine baktığımızda şu anlam çıkıyor karşmıza; Yozlaşma (TDK) : "Yozlaşmak durumu, tereddi, dejenerasyon". Sanki bana tevafuken yardıma koşar gibi geliyor bu anlam. Normal manası, "Manevi değerlerden uzaklaşmak,özünü kaybetmek, geleneklerden uzaklaşmak,aslından dönmek" manalarına gelen bir sözcüğün manasının, Türk Dil Kurumu sitesinde yeterince açıklanmadan ve dahi etimolojik olarak Fransızca-Latince bir karışımla karşımıza çıkan, "Dejenerasyon" sözcüğü bize yozlaşmanın dilimizde, dahil olmak üzere nerelere kadar girdiğinin en bariz örneğini teşkil ediyor aslında.

Dejenerasyon; "Soysuzlaşma, soyunun özelliklerini kaybetme, neslin bozulması" gibi anlamlara da geliyor. Kelimenin aslı ; Fransızca dégénérer "soysuzlaşmak,

24 Mart 2014

DAĞLARA KEM DÜŞENDE

DAĞLARA KEM DÜŞENDE
Talip Kazgı
Günümüzde cereyan eden olayların, bizzat yaşadığımız dönemlere denk gelmesi bizleri ilahi imtihan açısından pek zorlasa da,Hz.Osman,Hz.Ali,Hz.Hüseyin dönemi gibi daha cafcaflı dönemlere göre daha az da olsa rahatlatıyor.Nedeni ise çok basit.Fitnenin zuhur ettiği dönemlerde yaşama refleksinin zorlukları.

Acı olan nedir biliyor musunuz? En ağır eleştirilerin kendi cephenizden saydığınız insanlardan gelmesi,dünün düşmanlarının, bu silinen dostlukların yerini allı pullu doldurmasıdır.Gerçekten ibretamiz olaylar dönemini bizatihi yaşıyoruz.

Dost acı söyler der büyüklerimiz.Bu acıdan maksat dostu yerle yeksan edip,yok

18 Aralık 2013

KAYBETMEK Mİ, KAZANMAK MI?



  KAYBETMEK Mİ, KAZANMAK MI?
Talip Kazgı
“Hayat kaybettiklerimize üzülecek kadar uzun değildir” diyordu bugünkü şiir dinletisinde ismini hatırlayamadığım bir şair. Bu dizeler salonun şiir yankılanan atmosferinde beni düşüncelere gark etti bir an. Evet, haklıydı sanırım şair diye düşünmeye başladım. Nice şeyleri kaybetmiştim bugüne kadar. Hala da acısın hissettiğim kayıplar tam da yüreğimin bam telinde inler durur çoğu zaman. Ne bir sesini duyabilirim, ne de bir nefesini kaybettiklerimin. Ama acılarını duyarım sadece. Yoksa bizler acı çekmeye mi geldik dünya ya diye düşünmeye de başlarız çoğu zaman. Oysa şair acı çekmeye dahi çok zamanımız yok uyanın diyor bize sanki, uyanın. Mutlu olmanın yollarını arayın. “Duvarı nem, insanı gam öldürür “ demişler. Gereksiz gamlar erken yolculuğa çıkmamıza sebep olmasın sakın!
   

03 Aralık 2013

MENZİL ARADIĞIM DAĞLAR KIŞ MIDIR?



MENZİL ARADIĞIM DAĞLAR KIŞ MIDIR?
Talip Kazgı


Abdullah IŞILAK sözlerini kendisi yazdığı “hayal midir,rüyamı,ya da ben beni”  diye bilinen meşhur türküsünde aynen şöyle der :
Hayal mıdır rüya mıdır düş müdür
Nere baksam görüyorum ben beni
Menzil aradığım dağlar kış mıdır
Boşuna mı yoruyorum ben beni
Bu konumuza da ilham veren değerli türkücümüzün bu güzel sözleridir. Öncelikle bunu bir belirtmek istiyorum.
   Menzili belli olmayan gemiye hiç bir rüzgar yardım etmez diye bir söz vardır. Sahi bizler bir hedef belirledik mi? Belirlediğimiz o hedef için yelkenler açtık mı? Yelken açtıkta rüzgar bize yardım etti mi? Ya da hala hiçbir hedefi, ideali olmayan bomboş insanlar gibi yaşamaya devam mı ediyoruz?
   Kimi dağlarda maden arar, kimi tarlada rızık arar, kimi zengin olmak için

24 Kasım 2013

KÜLLERİNDEN YENİDEN DOĞMAK

KÜLLERİNDEN YENİDEN DOĞMAK …
Talip Kazgı

Sanırım bir çoğunuz duymuştur. İranlı meşhur mutasavvıf Feridüddin Attar’ı.Mevlana hazretlerinin babası Bahaeddin Veled hazretleri Anadoluya gelirken Attar’ın memleketi Nişabur’a uğramış onunla görüşmüştür. Attar ise o zaman on yaşlarında olan Mevlanayı (Muhammed Celaleddin) görüp geleceğin büyük bir alimi olacağını söylemiştir.Mevlana hazretleri ise yıllar sonra Mevlana olduğunda Attar’ı unutmamış ve onu şöylece anmıştır “Attâr, aşkın yedi şehrini gezdi de, biz ancak bir sokağının dönemecindeyiz!”

 Asıl mesleği attarcılılık olan Feridüddin Attari hazretleri 33 civarında eser bırakmıştır.En önemli eseri Tezkiret’ül evliya ve Mantık’ut Tayr (Kuş dili) dır.

16 Kasım 2013

YAHUDİLİK VE ANTİSEMİTİZM – 5 (SON)

YAHUDİLİK VE ANTİSEMİTİZM – 5 (SON)

 Talip Kazgı
   Osmanlı döneminde iken Filistin bölgesinde herhangi bir Yahudi Müslüman zıtlaşması yoktu. Herkes barış içerisinde yaşıyordu. 1099 yılının Temmuz ayında Haçlılar tarafından Yahudiler ve Müslümanlar kadın çoluk çocuk demeden birlikte katledilmişler,bir bakıma ortak bir acı kader yaşamışlardı. Ne zaman ki birinci Cihan harbi sonrası Osmanlının İngilizlere karşı kaybetmesi ile Hicaz bölgesi ve dolayısı ile Filistin toprakları da kaybedilmişti. Osmanlının Ortadoğu topraklarından çekilmesi ile birlikte bir İngiliz mandası yönetimi baş göstermiş ve bu mandacılık 1920-1948 de İsrail devletinin kuruluşuna kadar faaliyet göstermiştir.

    İngiliz manda yönetimine izin BM,İngiliz mandasının feshinden çok kısa süre sonra Filistin topraklarını ikiye bölmüş ve İsrail Yahudi devletinin kuruluşunu onaylamıştır. Bir bakıma Filistin

24 Ekim 2013

YAHUDİLİK VE ANTİSEMİTİZM - 4

YAHUDİLİK VE ANTİSEMİTİZM - 4
 Talip Kazgı
“Anglo Filistin Bankası ile Alman İktisat Bakanlığı arasında 25 Ağustos 1933 yılında gerçekleştirilen anlaşma aracılığı ile Yahudi mal varlığı, Filistin de gerekli şeylerin satın alınması amacıyla kullanılacaktı.Bu anlaşma Yahudilerin resmi yoldan göçünün ana dayanağı oldu.Naziler ve Siyonistler, Yahudilerin Almanya dan Filistin’e mallarının bir bölümüyle göç etmelerini sağlamak için beraber çalıştılar. 1933 yılında Anglo Filistin Bankası,Tel- Aviv de Trust and Transfer Office Ha’avara Ltd. adlı bir şirket kurdu.Dört Yahudi banker önderliğinde Almanya da bu şirketin uzantıları kuruldu.1933-1939 yılları arasında bu anlaşma gereğince 50.000 bin Yahudi Filistin’e göç etti.63 milyon sterline yakın sermaye Filistin’e transfer edildi.1933-1939 arasında yürürlükte olan gerçek Alman politikası da,Filistinde ki Yahudileri Araplara karşı karşı desteklemekti.”(a.g.e.syf.48) O yıllarda sözde Alman mallarını boykot edenlere karşı en büyük desteği yine Yahudiler veriyordu. Alman mallarının Filistin e giden Yahudilerce alınması Alman ekonomisin rahatlatıyordu. Dünya Siyonist

12 Ekim 2013

YAHUDİLİK VE ANTİSEMİTİZM-3

YAHUDİLİK VE ANTİSEMİTİZM-3
 Talip Kazgı
Yahudilerin yeryüzüne dağılmışlığını sonlandırıp Filistin topraklarında yerleşik bir devlet kurma eğiliminin beyni hiç şüphesiz ünlü Siyonist Yahudi Theodor Herzl dir.( 2 Mayıs 1860 – 3 Temmuz 1904).Macar asıllı Yahudi bir gazeteci ve hukukçu olan Herzl ,1897 yılında vaat edilmiş topraklarda “Yahudi devleti” kurmak üzere İsviçre Basel de ilk dünya Siyonist kongresini topladı.Aşağıdaki kaynakta özetle bunun kısmi detaylarını bulacaksınız.

"Yahudi Devleti" (Der Judenstaat) adlı kitabını yayınladı (1896). 1897 yılında Dünya Siyonist Teşkilatı'nın kurulmasını ve kurulduğu İsviçre'nin Basel kentinde teşkilatın ilk kongresinin yapılmasını sağlamıştır.Kongrede "Ben bugün burada Yahudi Devleti'ni kurdum, ancak bunu yüksek sesle söylersem bütün dünya güler. Fakat beş sene içinde ya da elli sene sonra bunu herkes böyle bilecektir." demiştir. Ayrıca kongrede kurulması planlanan Yahudi Devleti'nin sınırlarını da belirtmiştir. Kongre sonunda Herzl Dünya Siyonist Teşkilatı'nın

07 Ekim 2013

YAHUDİLİK VE ANTİ SEMİTİZM-2



YAHUDİLİK VE ANTİ SEMİTİZM-2

 Talip Kazgı

1948 yılında kurulacak olan İsrail Yahudi devletinin temelleri Nazi Almanyasında uygulanan soykırım kavramının çok iyi işlenmesi ve bu mağduriyetin Yahudilere karşı sempatiye dönüşmesi ile gerçekleşmiştir.Bu “soykırım endüstrisi” sayesinde Yahudiler bu konu ile ile çok dramatik filmler yapmışlar,dünya kamuoyunu mağdur oldukları konusunda iknaya çalışmışlardır.Bunda da oldukça başarılı olmuşlardır.

   Bizim bu konuyu ele alış şeklimiz beklide bugün birçok ülkede suç kabul edilen “soykırımı reddetmek” suçu kapsamına girmiş olabilir.İlginç olan şudur ki burada kastedilen “Yahudi soykırımını reddetmek suçu”dur.Yoksa Filistin,Çingene,Müslüman,Türk,Ruandalı,

01 Ekim 2013

YAHUDİLİK VE ANTİ SEMİTİZM-1

YAHUDİLİK VE ANTİ SEMİTİZM-1
 Talip Kazgı
Semitik terimi; Arapları, Habeşleri, Arami ve Süryanileri hem de İbranileri içine alan dil grubunu konuşanları tanımlamak için kullanılır. Ancak, Antisemitizm terimi özellikle Yahudilere karşı tavırlara atıfta bulunur.
Antisemitizm, Yahudi karşıtlığı veya Yahudi düşmanlığı; Yahudilik dinine, ırkına, kültürüne veya milletine karşı duyulan düşmanlık.Her ne kadar etimolojisi antisemitizmin tüm Sami halklarına yönelik olabileceğini ima etse de, terim ortaya çıkışından itibaren sadece Yahudilere yönelik saldırganlığı belirtmek için kullanılmıştır.
Antisemitizm Yahudi bireylere karşı gösterilen münferit nefret ve ayrımcılıktan kalabalık grupların, hatta polis ve askerin tüm bir Yahudi cemaatine yönelik örgütlü saldırılarına kadar geniş bir yelpazede meydana gelebilir. Bu baskının en aşırı örnekleri arasında, 1096'daki Birinci Haçlı Seferi, İspanyol Engizisyonu, Yahudilerin 1290'da İngiltere'den, 1492'de İspanya'dan ve 1497'de Portekiz'den kovulmaları, çeşitli pogromlar ve Nazi Almanyası'nın gerçekleştirdiği Holokost (Yahudi Soykırımı) gösterilebilir. (Kaynak:http://tr.wikipedia.org/wiki/Antisemitizm )
İlk etapta sadece sami ırkını tanımlamada kullanılan

23 Eylül 2013

KARA BULUTLAR


KARA BULUTLAR
 Talip Kazgı
Karabulutlar kapladı bir anda her yeri.Güneş bir bilinmezin içinde kayboldu sanki.Vakit akşamın alaca karanlığına doğru seyrediyordu aheste aheste.İlerleyen saatlerde Ay ı görecektim,yıldızları görecektim bu bahar akşamında.Karabulutlar bastı ansızın dünyamızı.Nereye baksam alabildiğince karabulutlar yürüyordu.Hayallerim de karardı birden.Kasavet yüklü bulutlar dünyamızı kararttığı gibi içimi de kararttı bir anda.Karabulutlar gittikçe kümeleşirken içimde sanki bir buhran kazanı gibi kaynamaya başlamıştı.Kara bulutlara hayıflandım.Kızdım onlara."Hay sizleri rüzgarlar götüre" dedim içimden.İyice kızdım başımızın üzerinde cirit atan bu kara bulutlara."Siz de nereden çıktınız.Beklediğim

20 Eylül 2013

SOFRALAR DOLU KALPLER BOMBOŞ OLURSA

SOFRALAR DOLU KALPLER BOMBOŞ OLURSA
 Talip Kazgı 
Etrafımızda alabildiğince nimetler, fakat bu nimetleri şuursuzca tüketen bizler.Rahman rahmetini sunmuş bizlere,bizler şükürden aciziz bu nimetleri verene.Yer bir sofra olmuş önümüzde yirmi dört saat açık büfe gibi.Dilediğini al, kullan,ye, iç.Allah’tan utan birazcık ta şükür et.

Peygamberimizin (s.av) yüce hayatını okurken açlıktan çektiği sıkıntıları görünce kendimden utandım.Gecenin bir yarısında midesi aç,sıkıntılı bir şekilde yüce Resul (s.a.v) Medine sokaklarına çıkar.Az sonra Hz.Ebu Bekir,az sonra,Hz.Ömer birbirlerinden habersiz sokaklara çıkmışlardır.Hepsinin de sıkıntısı aynı.Aynı gaye ile atmışlardır kendilerini

16 Eylül 2013

GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ CİHANI DEĞER

GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ CİHANI DEĞER
 Talip Kazgı 
Yıllar yıllar önceydi. Dışarıda alabildiğince rüzgar savrulurken,yapraklar avlularımızın üzerindeki çinkolara tapır tapır dökülürken bizler içeride soba başında elektrikler ne zaman kesilecek diye kuşkuyla beklerdik.Ağaçların elektrik tellerine çarpması sonucu sık sık kesilirdi elektrikler.Arada yağmurun çinkoları döğen sesleri gecenin sessizliğinde rüzgarla karışınca korku filmleri sahnesini yaşardık sanki.Birdenbire karanlıkta kalınca en ufaklarımız,aklı yetmeyenlerimiz başlardı ağlamaya.Hemen sobanın ağzını açar ilk etapta oradan sızan ışıkla karanlık odamızı